Anasayfa » Yeni Enerji Şoku: Putin, Ukrayna ve Küresel Ekonomi – Financial Times

Bu gönderiyi paylaş

Genel

Yeni Enerji Şoku: Putin, Ukrayna ve Küresel Ekonomi – Financial Times

Küresel ekonomilerin enerji kaynağı ham petrol, doğalgaz ve diğer fosil yakıtlar rekor fiyat seviyelerinde işlem görüyor. Bu durum, jeopolitik ilişkilerin yeniden çizilmesi, enflasyonun artması ve hatta potansiyel olarak iklim değişikliğine karşı mücadelenin bozulmasına sebep oluyor.

Avrupa doğalgaz ihtiyacının üçte birini Rusya’dan ithal etmektedir. Dolayısıyla, Avrupa Rusya’nın yeni yaptırımlara misilleme olarak, doğalgaz ihracatını kesmesinden çekinmektedir. The New Map’in yazarı Daniel Yergin, “Bu savaşın bir sonraki aşaması ekonomik bir savaş olacak” diyor.

Grafik: Boru hattına göre doğal gaz ticaret hareketleri, 2020 (milyar metreküp)

Orta Doğu’da petrol ve gaz ihraç eden otokrasiler, 2005-08 yıllarında petroldeki yüksek fiyatlanma döneminde olduğu gibi yine bu durumdan avantajlı çıkacak gibi gözüküyor. Benzer şekilde Rusyada için de aynı durum geçerli. 2008’de 32 milyar dolar değerinde olan Rusya’nın ulusal varlık fonu, Şubat başında 175 milyar dolara ulaşarak ülkenin yurtiçi hasılasının yüzde 10’una ulaştı.

Batılı ülkelerde fosil yakıt piyasalarındaki kriz, politikacıların yeşil enerji planlarını hızlandırmaları için bir fırsat olabilirdi. Ancak enflasyon korkuları ve enerji güvenliği endişeleri bu durumun önüne geçti.

Geçen yıl ABD başkanı Joe Biden’ın vaat ettiği temiz enerji devrimi de dahil olmak üzere iklim politikaları bir süre gölgede kalacak gibi duruyor. Ara seçimler yaklaşırken Joe Biden’ın görev onayı ciddi oranda düşüyor dolayısıyla artan benzin ve enerji fiyatları şu an başkanın önceliği.

Hükümetler tarafından pandemi boyunca verilen büyük teşvikler petrol ve gaz talebinde toparlanmanın destekleyicisi oldu.  Şu an ABD’de tüketim, günde yaklaşık 23 milyon varil ile rekor seviyelere ulaşıyor, bu da toplam küresel talebin neredeyse dörtte biri. Uluslararası Enerji Ajansı, dünyanın bu yıl günde 100,6 milyon varil tüketeceğini tahmin ediyor. Bu rakam yeni bir rekor olacak.

Petrol ve gaz arzı yetişmiyor

ABD, 2016 ve 2019 yılları arasında  petrol üretimindeki olağanüstü büyüme ile dünyanın yıllık talebini fazlasıyla karşıladı. Ancak 2020 yılında pandemi ile başlayan tedarik zincirleri sorunu yüzünden durum artık böyle değil. ABD’nin en büyük kaya petrolü üreticilerinden biri olan Devon Energy’nin CEO’su Rick Muncrief, “Hepimiz bazı dersler aldık” diyor.

ABD’nin petrol üretimi artıyor, ancak hala pandemi öncesi seviyesinin yüzde 11 altında kalıyor ve küresel ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak. ExxonMobil, BP ve diğer petrol grupları da sermaye harcamalarını kıstı.

Bazı analistler, OPEC’in fiyatların inmesine yardımcı olmak amacıyla son 18 ayda kestiği tüm petrol arzını geri getirip getiremeyeceğini merak ediyor. Şimdi bazı Batı Afrika ülkeleri ve hatta Rusya ve Irak petrol talebine yetişmekte zorlanıyor.

Trafigura petrol ticareti eş başkanı Ben Luckock, “Piyasa hızlı şekilde ulaşılabilecek petrol varilleri için büyük bir prim ödüyor” diyor. Endüstrinin daha fazla enflasyonu durdurmak için zamanında yeterli petrol tedarik etmesi “neredeyse imkansız” olacaktır. “Petrolün yazın 150$ olacağı yönünde pek çok senaryo var” diye ekliyor.

Bazı analistler, İran ile yapılacak bir nükleer anlaşmanın petrol piyasasını rahatlatacağını savunuyorlar. ABD’nin kendi mütevazı Rus petrol ithalatı son iki yılda arttı, ancak Beyaz Saray’ın ana endişesi küresel pazar.

Aynı şey doğal gaz için de geçerli olabilir. Avrupa’nın Rus ithalatına bağımlılığı kıtanın gaz ihtiyacının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Almanya tartışmalı Nord Stream 2 gaz boru hattının onayını iptal ettikten sonra, eski Rusya cumhurbaşkanı ve şu anda güvenlik konseyi başkan yardımcısı Dmitry Medvedev, bir doğal gaz fiyat şoku olabileceği yönünde örtülü bir tehdidi tweetledi.

Ekonomilerdeki büyüme ve toparlanma zor olacak

IMF, Ocak ayında gelişmiş ekonomilerdeki büyüme oranlarının geçen yılki yüzde 4,4’ten 2022’de yüzde 3,5’e düşeceğini tahmin ediyor. Ancak bu tahminler, varil başına ortalama 77 dolar olan petrol fiyatlarına dayanıyordu. Petrol ve gaz fiyatlarındaki keskin artış, özellikle önemli bir net petrol ve gaz ithalatçısı olan Avrupa’da, büyüme ve toparlanma arasındaki zaten zor olan dengeleri daha da zorlaştıracak.

Capital Economics’in baş ekonomisti Neil Shearing, bu yıl varil başına 120 ila 140 dolar bandında olabilecek petrol fiyatlarının gelişmiş ekonomilerde enflasyonu yüzde 2 daha artırabileceğini ve birçok ülkede enflasyonu  yüzde 10’a yaklaştırabileceğini söyledi.

Siyasiler zor durumda

Yüksek enflasyon korkuları batılı liderleri siyasi uzlaşmalara götürüyor. Biden’ın seçim vaatleri arasında Cemal Kaşıkçı cinayetindeki rolü nedeniyle Suudi Arabistan’a ağır yaptırımlar uygulamak vardı. Ancak Biden, geçtiğimiz aylarda daha fazla petrol talebiyle Riyad’a elçiler gönderdi.

Yükselen petrol fiyatları ABD’nin Putin’i baskı altına alma yeteneğini kısıtlıyor. Beyaz Saray mevcut durumda acil durum stoklarında depolanmış olan petrolü kullanmakta ve şu an ülkede petrol vergilerinde indirime gidilmesi yönünde düzenlemeler konuşulmakta.

Birleşik Krallık’ta ise “yeşil toparlanma” stratejisini lanse eden hükümet şimdi daha fazla petrol ve gaz sondajı çağrısında bulunuyor. Fransa ve İspanya, COP26 iklim zirvesinde fosil yakıtları ortadan kaldırma sözü verdikten sadece üç ay sonra fosil yakıt sübvansiyonlarını yeniden başlattı.

Analistler, enerji fiyat şoklarının devam etmesi durumunda liderlerin fosil yakıtlardan uzaklaşmasının siyasi olarak çok zor olduğunu belirtiyor.

Bu durum için ClearView Energy Partners’ın genel müdürü Kevin Book şu ifadeleri kullanıyor: “Dünya yavaş yavaş ısınıyor, ancak Ukrayna kaynıyor.”

 

Financial Times’da 25.02.2022 tarihinde yayımlanan “The new energy shock: Putin, Ukraine and the global economy” isimli yazıdan çeviri yapılarak derlenmiştir.

Bu gönderiyi paylaş

Yorum Yaz

Araç çubuğuna atla