Anasayfa » Çin’deki yavaşlama küresel ekonomiyi olumsuz olarak etkileyecek mi? (Mises Institute)

Bu gönderiyi paylaş

Dünya Ekonomisi

Çin’deki yavaşlama küresel ekonomiyi olumsuz olarak etkileyecek mi? (Mises Institute)

En son açıklanan veriler, Çin’deki yavaşlamanın beklenenden çok daha şiddetli olduğunu ve yalnızca covid-19 karantinalarından kaynaklanmadığını gösteriyor.

Yavaşlamada sokağa çıkma yasağının büyük etkisi var. 31 adet Çin eyaletinden 26’sında covid vakaları artıyor ve Şanghay tarzı kısıtlama korkusu çok büyük.

Şanghay’dan gelen bilgiler, şiddetli karantinanın nüfusa büyük zarar verdiğini gösteriyor. Yiyecek veya ilacı olmayan milyonlarca vatandaş ve artan intiharlar, “sıfır covid” politikasının başarısızlığını gösteriyor.

Çin ekonomisinin zayıflamasının nedeni olarak Covid-19 karantinalarını öne sürmek kolaydır. Ancak bu sorunu basitleştirmek olur. Sorun daha derin.

Emlak Balonu

Çin, devasa emlak balonunun patlaması ve özel sektör üzerindeki baskının neden olduğu ciddi bir yavaşlama yaşıyor.

Nomura Research’e göre Çin, 2020’deki covid salgınından bu yana en kötü yavaşlamayla karşı karşıya. Maalesef ki yavaşlamanın artması muhtemeldir.

GSYİH rakamları, hükümetin hedefine ulaşmak için uygun gözükebilir ancak diğer tüm makro veriler, çok daha zayıf bir büyümeye işaret ediyor.

Çin hükümetinin reel GSYİH’yı “artırmasının” iki yolu olduğunu unutmamalıyız: Düşük bir enflasyon ve artan kredi ve altyapı harcamaları. Ancak bu iki veri, Çin ekonomisinin zayıflamasını gizleyemiyor, çünkü sorun artık yapısal.

Emlak balonunun çökmesi en büyük sorun. Kenneth Rogoff ve Yuanchen Yang tarafından hazırlanan bir araştırma makalesi, emlak sektörünün Çin GSYİH’sının yaklaşık yüzde 29‘unu oluşturduğunu tahmin ediyor.

Çin hükümetinin inşaat sektörünün etkisini diğer yüksek büyüme gösteren sektörlerle dengelemesi imkansız. Ayrıca, gayrimenkulün iş piyasası üzerindeki etkisini ikame etmek zordur. Ekonomist George Magnus, gayrimenkul çöküşünün etkisinin yıllarca süreceği konusunda uyarılarda bulundu.

PMI, Siyasi Müdahale

Zor bir emlak piyasasına ek olarak, hükümetin özel sektör üzerindeki baskısı, diğer sektörlerde ve firmalarda büyümeyi artırmayı daha da zorlaştırıyor. Sürekli siyasi müdahale korkusu, doğrudan yabancı yatırım büyümesinde büyük bir yavaşlamaya, Çin ekonomisinde yatırım ve risk alma korkusuna ve kârlar açıklandığında firmaların ağır cezalara maruz kalmasına neden oluyor.

Çin’in teknoloji sektörüne yapmış olduğu siyasi müdahale, işten çıkarma korkularına yol açtı. Ek olarak, merkez bankasının bankalar için zorunlu karşılıkları azaltma kararı kredi büyümesinde önemli bir düşüşü engellemedi.

Çin ekonomisindeki bozulmanın boyutu son dönemdeki öncü göstergelerde kendini gösteriyor. PMI Mart 2022’de 25 ayın en düşük seviyesi olan 48.1’e düşerek daralma sinyali verdi. PMI, Şubat’taki 50.2’den Mart’ta 42.0’a düşerek büyümeyi daralmadan ayıran seviyenin altına düştü. Bu düşüş, Şubat 2020’den bu yana en keskin aktivite düşüşünü gösteriyor.

Yuan

Tüm bu sayılan konulara ek olarak, aşırı sermaye kontrolleri ve merkez bankası tarafından döviz kuru sabitlemesiyle kullanılan para birimi olan yuan’ı eklemeliyiz.

Reuters’e göre küresel işlemlerin yüzde 3’ünden daha azı Yuan ile yapılmaktadır.

Çin Yuan’ının gerçekten uluslararası bir ödeme aracına sahip olmasını engelleyen şey hükümetin döviz piyasasına aşırı müdahalesi. Yuan’a olan güven düşük.

Borçluluk

Çin’in yüksek borcu da bir sorun. Uluslararası Finans Enstitüsü’ne göre toplam borç GSYİH’nın yüzde 300’ünün üzerinde.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Çin’in tüm özel sektör için borç-GSYİH oranının şu anda yüzde 250’nin üzerinde olduğuna ve bu borcun bileşeninin dünyadaki en yüksek oran olduğuna dikkat çekiyor.

ECB ayrıca, bir gölge bankacılık sistemine yol açan “banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kurumsal sektöre önemli bir oranda fon sağlanması” nedeniyle yaratılan riske işaret ediyor.

Agresif ve yanlış yönlendirilmiş karantinalar tedarik zincirlerini ve faaliyeti etkiliyor. Ancak para birimine ve sektörlere artan hükümet müdahalesi, ağır borçlu bir ekonominin yapısal sorunlarını büyütüyor. Tüm bu durumlar gerçek büyüme ve istihdam verisini uzun süre olumsuz olarak etkileyecek gibi görünüyor.

 

*Söz konusu yazı, tarafından Mises Institute için kaleme alınmıştır. İçerik paraanaliz için çeviri yapılarak derlenmiştir.

Bu gönderiyi paylaş

Araç çubuğuna atla