Anasayfa » ANALİZ: Elektrikli araçlarda çok fazla Putin gazı var

Bu gönderiyi paylaş

Dünya Ekonomisi / Raporlar / Reel Sektör

ANALİZ: Elektrikli araçlarda çok fazla Putin gazı var

Elektrikli araçlar, mevcut yakıt fiyatları göz önüne alındığında (Aynı zamanda birçok vergi indirimi nedeniyle) çok avantajlı gözüküyor. Ancak bu araçların Rus gazına veya diğer hammaddelere olan bağımlılığını azalttığına inanan herkes iki kere düşünmelidir.

Elektrikli bir araçla 100 kilometre yol yapmanın maliyeti, şu anda benzinli bir aracın yarısına denk gelmektedir. Bu yüzden elektrikli araçlar ve hibrit modeller giderek daha popüler hale geliyor.

Elektrikli araçlar ne kadar “emisyonsuz”? Ortalama bir Senaryo

Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü’nden motor uzmanı Profesör Thomas Koch’e göre orta menzilli elektrikli bir araçta, ortalama bir senaryoda, 100 km yol yapabilmek için 14 kWh / 100 km mekanik enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerji ihtiyacı için elektrik santrallerinde 26 kWh enerji/100 km üretilmesi gerekir.

Elektrikli arabalar ne kadar “temiz”? “En iyi durumda, kilometre başına 160 gram CO2”

Nükleer enerji kullanılmazsa en iyi durumda elektrikli araçlar için elektriği gazla çalışan bir elektrik santrali sağlayacak. Bu durumda gereken 26 kWh/100 km elektrik enerjisi gaz ile 65 kWh/100 km ölçeğinde üretilecek.

Bunun için ise 100 kilometrede Rusya’dan 6 kg daha fazla Rus doğalgazı ithal etmek gerekecektir. Bu da, 100 kilometrede 13 Euro maliyete denk gelmektedir. Bunun sonucunda 160 g CO2/km ve üzeri CO2 emisyonu elde edilecektir.

Koch’a göre 2030’lara kadar, bir elektrikli otomobilin, birincil enerji kaynaklarının ithalat maliyetlerini düşürmesi mümkün değildir.

En Kötü Senaryo

En kötü durumda ise, kömürle çalışan bir elektrik santrali üretim yapar. Koch’un verilerine göre 100 km’de yaklaşık 15 kg linyit ve 280 g CO2/km’nin üzerinde emisyon elde edilir.

“Auto Motor & Sport” dergisine göre nükleer enerji sayesinde ideal olarak neredeyse hiç emisyona neden olmayan bir Fransız elektrikli otomobilinin aksine, en kötü senaryoda Almanya’da kilometre başına 358 g CO2/km bir emisyon ortaya çıkar.

Fransa’nın nükleer enerji sayesinde elektrikli araç CO2 emisyonu 45gr seviyesine kadar düşüyor. Almanya’da Rus doğalgazı olmadan kömür ile elektrik üretiminde elektrikli araç CO2 emisyonu 358gr seviyesine kadar çıkıyor.

Çözüm dizel mi?

Rüzgâr ve güneş enerjisinin genişlemesiyle böylesine kötü bir durum gerçekte daha az gerçekleşse de şimdilik Ukrayna-Rusya savaşı ile kısa vadeli çözümler zor hale geldi. Motor uzmanı Thomas Koch için, dizel yakıt, en azından hammadde bağımlılığını azaltmak için şu anda hala daha iyi bir çözüm.

Modern bir dizel hibrit kullanımıyla 4,2 kg dizel/ 100 km yakıt tüketimi yapılır. Bununla akülü araç için 13 euro/100 km’nin aksine, Rusya’ya sadece 5 euro/100 km transfer edilmesi gerekir.

Hibrit dizel için yakıt üretimi de dahil olmak üzere CO2 emisyonları yaklaşık 150 g CO2/km seviyesindedir. Bu, bir elektrikli araç için Almanya’da 160 ila 280 g CO2/km seviyesindedir.

Elektrikli arabalar için Rus hammaddeleri

Elektrikli araçların sözde bağımsızlığının gerçekte bahsetmediği bir diğer konu ise pillerdir.

Arabalardaki piller hammaddeye ihtiyaç duyuyor ve gözle görülür şekilde daha pahalı hale geliyorlar. Alman Basın Ajansı’ndan endüstri analisti Pedro Pacheco, bunun ana nedeninin nikel fiyatlarındaki artış olduğunu söyledi. Rusya, çoğu elektrikli araç pilinde önemli bir rol oynayan metalin önemli bir kaynağıdır.

Pahalı nikel, elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasını tehdit ediyor.

Bu nedenle otomobil ve akü üreticileri, zaman ve paraya mal olan ve aynı zamanda daha uzun teslimat yolları anlamına gelebilecek başka hammadde kaynakları bulmak zorundadır.

E-araba ile kendi kendine yeterlilik?

Kendi kendine yeten bir otomobil hayalinin bir şekilde gerçeğe dönüştüğü bir senaryo mevcut. Ev sahipleri elektrikli arabalarını çatıda kendi fotovoltaik sistemleriyle şarj ederlerse maliyet, karbon emisyonu ve ithalat açısından avantaj sağlanmış oluyor.

Elektrikli arabayı 30 cent/kWh elektrik yerine 10 cent/kWh ile daha ucuz PV elektriğiyle şarj ederseniz, seyahat maliyetleri 100 kilometrede 6 Euro’dan iki Euro’ya düşüyor.

Ulaştırma Bakanı Volker Wissing bu nedenle gelecekte e-mobilitenin tanıtımını bu alana yönlendirmek istiyor: Kamu şarj altyapısı özel sektör tarafından inşa edilmeli, sübvansiyonlar ise özel PV sistemlerine akmalıdır.

 

Bu gönderiyi paylaş

Araç çubuğuna atla