Anasayfa » ANALİZ: Hükümetler ve yatırımcılar için paradigma değişimi (Banque Indosuez)

Bu gönderiyi paylaş

Dünya Ekonomisi

ANALİZ: Hükümetler ve yatırımcılar için paradigma değişimi (Banque Indosuez)

Küreselleşmeden Bölgeselleşmeye

Ukrayna’daki çatışma Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra başlatılan açık küreselleşmenin sonunu hazırlıyor. Savaşların ortadan kalkması ve Sovyetlerin dağılmasından sonra Liberal demokrasi ile karakterize edilen “tarihin sonu” tezinin içerdiği umutlar ortadan kalkıyor. Aksine son yıllardaki eğilim, çatışmaların ve popülizmin yeniden canlanmasına neden oluyor.

Mevcut çatışma, hayal kırıklığına uğramış ve daha az barışçıl bir küreselleşmeye girdiğimiz fikrini vurguluyor. Karşılıklı bağımlılıkların azaltılmaya çalışılması ve küresel değişimler dünyanın sonu değil, ancak mevcut durum ülke bazındaki risklerin geri dönüşüne, ittifakların yeniden yapılandırılmasına ve savaştan önce başlamış bölgeselleşmenin artmasına sebep oluyor.

Mevcut durum ayrıca Avrupa’yı siyasi ve jeopolitik bir güç rolü üstlenmeye ve Avrupanın stratejik özerkliğini üç acil sonuçla güvence altına almaya yönlendiriyor:

  • Rus gazına bağımlılığını büyük ölçüde azaltmak
  • Enerji geçişini hızlandırmak (Alternatif enerji arayışları)
  • Askeri bütçesini güçlendirmek.

Bu nedenle mevcut durum dünyanın yeni bölünme çizgileri etrafında yeniden bileşimini işaret ediyor. Rusya Asya’ya geçişini hızlandırırken; Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yöneliyor.

Yeni Tema: Enerjinin Fonlanması

Enerji geçişinin hızlanması, finansmanın güçlendirilmesi anlamına geliyor. Avrupa’nın 2050’de Net Sıfır yörüngesinde kalmak için 2030 yılına kadar yaklaşık 5 trilyon dolar yatırım yapması gerekecek. İyi haber şu ki, artan enerji fiyatları alternatif enerjiyi daha karlı ve yatırım yapılabilir hale getirmeye yardımcı oluyor. Kötü haber şu ki, hükümetlerin fazla mali alanı yok. Bu nedenle bu, esas olarak Avrupa Birliği, ECB ve özel sektörden gelen fonlara dayanacaktır.

Yakın vadede öne çıkacak 3 dinamik

Ekonomik cephede, enflasyon yükselmeye devam etse de, merkez bankaları tarafından kontrol altına alınması oldukça olasıdır.

Yüksek enflasyon, daha ılımlı büyüme ve şiddetli jeopolitik ve enerji şokları, ekonomik politikaların geçici olmaktan çok sürdürülebilir olmasına gayret edileceği anlamına geliyor.

Bu üç dinamik bağlamında, Fed’in güçlü ama kısa bir faiz artırım döngüsü yürütmesi ve daha sonra bunları düşürmesi muhtemeldir. Aynı şekilde enflasyonun son on yıla göre yapısal olarak daha yüksek bir seviyede istikrara kavuşması muhtemeldir.

Altın

Yatırımcılar, piyasanın beklediği, 2023 yılında enflasyonun düşüşe geçmesi ihtimalini ihtiyatlı şekilde izleyebilirler. Durumun beklendiği kadar hızlı olmamasına karşı pozisyon alınabilir. Artan ülke riski ve politika faktörü altın için kısa vadeli bir destek faktörüdür.

Hisse Senedi

Hisse senedi piyasalarında, “fiyatlama gücü” teması hakim olmaya devam ederken, portföyler için enflasyonun üzerinde sürdürülebilir bir getiri hedeflenmektedir. Bu ortamda portföylere enflasyonla pozitif korelasyon gösteren varlıklar ve sektörler eklenmelidir.

Bu yıl ABD hisse senetlerinin kazanç artışı açısından iyi performans göstermesi bekleniyor ancak değerlemeler yükselen faiz ortamındaki belirsizlikle oldukça zor gerçekleşiyor. Güncel konularla paralel ancak uzun vadeli düşünülmesi gereken enerji geçişi, altyapı, sermaye malları, güvenlik sektörleri portföy oluşturmada seçenek olarak göz önünde bulundurulabilir.

 

*Söz konusu yazı Banque Indosuez Global Yatırım Direktörü Vincent Manuel tarafından kaleme alınmıştır. İçerik paraanaliz için çeviri yapılarak derlenmiştir.

Bu gönderiyi paylaş

Araç çubuğuna atla