Anasayfa » Ortadoğu’dan Çıkış – Ekonomi (ikinci bölüm-3)

Bu gönderiyi paylaş

Genel

Ortadoğu’dan Çıkış – Ekonomi (ikinci bölüm-3)

Yerelde ilkellik (3)

  • Ve El Recep Tayyip Erdoğan Hoca Efendi Hazretleri Destanı, bunun adı bozgun. Çok kısa bir zamanda Türkiye bir kıvılcımla alev alacak koşullara taşındı ve her çişi gelenin cami duvarına koşması gibi dört bir koldan sayısız hücumla durmaksızın derinleştiriliyor.

Tayyup dede ile sandıkta hesaplaşmayı satın alan muhalif kesim alyansına kadar her şeyini satar da gene sokağa çıkmaz. Ama iş gene de sokağa inerse bebek gibi laftan anlamazken süpernova gibi sınır tanımaz bir süper bebek olan hücresel akıl işi devralacağı için gerçek bir sosyal patlama olur ve kesinlikle erkekçe olmaz. Alım gücüne saldırmak bundan böyle bebek mamalarına kilit vurmak gibi kâinattaki bütün lanetleri üstüne çekme pahasına en çok da annelik içgüdüsüne saldırmak olduğu için o binlerce yılık psikolojik duvar bir yıkılırsa özellikle de o kölenin kölesinin kölesi kadınların eline düşmek istemezsin – Aslan kral bile anne çitaya bulaşılmayacağını bilir.

Eğer erken seçime gitmezse Tayyup dedenin yaptığına artık düpedüz tebelleş olmak denir.

Diğer yandan laikçi İvedik sürülerinin de en çok korktuğu gibi hödüklükte sınır tanımayan CHP zihniyeti son dakikada mucize kabilinden bir dangalaklık yapıp Tayyup dedeye bir seçim zaferi daha hediye etse bile bugün hayat memat motivasyonuyla becerilemezken seçimden sonra da durum değişmeyeceği için Tayyup dedeyi hedef tahtasına koyan bir toplumsal patlama gene kaçınılmaz olur.

Sonuç olarak seçimi kazansa da Tayyup dede ve mezhepçi İvedik sürüleri için savaş bitti, yüksek yöneticilik işlerini yüzüne gözüne bulaştırmaktan dolayı gitgide zıvanadan çıkan bir ivmeyle bütün golleri kendi kalesine atarak canlı cenaze muhalefete kendini yendiriyor.

  • Marksist literatürden öğrenilebileceği üzere düşüncenin yön levhalarından birini Foyerbah sabitlemiş: “Sarayda başka… kulübede başka…” – iktidarda başka… muhalefette başka…

Aslan da olsa kral da olsa pençe ve dişleri sökülünce şişme kadın gibi bir tecavüz oyuncağından bir farkı kalmaz. Salt güç faşizminin hüküm sürdüğü bu kozmosta pençe ve dişlerden başka bir şeref yok.

Emperyalist operasyonla pençe ve dişleri söküldükten sonra mezhepçi İvediklerin hem oy avlamak hem de stres atmak için kum torbası niyetine patakladıkları apoletli İvedikler kanlı canlı birer kanıt. Ve üstelik 2017 anayasa değişikliği referandumuyla politik tecavüzcülük perçinlenip resmîleştirildi.

Şimdilerde Kemal dedelerin -Meral dedelerin vd muhalif dedelerin- bir yerleri öyle tatlı kaşınıyor öyle bir tatlı kaşınıyor ki, o yerlerinden aslanlarınki gibi pençe ve dişler çıkıyor.

Yüzde elliden sonraki o artı bir oy oranına ulaşamayan Tayyup dedeler tamamen savunmasız dımdızlak ortada kalırken Kemal dedeler Türkiye’nin “ister as ister kes” basbayağı tanrısına dönüşecek ve bir kısmıyla kadınlar başını açarken bir kısım erkeklerde Erdoğan bıyıklar hacı sakallar gidecek… reklam verenler o hızla yeni muktedirler istikametinde yön değiştirirken kimi medyalar batacak, kimi medyalar el değiştirecek… bugün sesi çok çıkanlar o gün ne kadar bağırsa da hiç duyulmayacak, bugün sesi az çıkan ya da hiç çıkmayanlar o gün yeri göğü inleterek paso racon kesecek… medyanın kullandığı dilde dahi belirgin değişiklikler olacak… vs vb.

Kelebek etkisi deyiminin sarih örneklerinden biri olan yüzde elliden sonraki o artı bir oy oranına ulaşamayınca pençe ve dişlerini kaybedecek olan Tayyup dede… neden bir hakaret kasırgasına maruz kalmasın?..

On yedi yirmi beş Aralık imiş Man Adası belgeleri imiş 15 Temmuz tiyatrosu imiş vb gibi sayısız dava… neden açılmasın?..

Devran döndüğünde medyası elinden alınan Süper İvediklerin de pençe ve dişleri çıkacak, ki ölüm korkusuna düşürüp imza attırdılar diye o medyayı devralanlarla birlikte diğer sorumlulara ve tabii Tayyup dedeye maddi manevi tazminat davaları açmak için avukatlar ordusuyla… neden adliyenin yolunu tutmasınlar?..

Maden kazaları, demiryolu kazaları, Eynesilli Baba vb gibi herkesçe bilinen davaların gidişatı… neden tam tersi istikamete dönüp önüne geleni biçmesin?..

Mezhepçi vesayetin yıllarca yıllık iktidarı boyunca en büyük kentlerinden en küçük mezralarına kadar devlet gücünü kötüye kullanarak kaç kişinin hakkını yediği bugün için tamamen belirsizken devran döndüğünde böylesi bir belirsizlikten çıkar sağlamak isteyen kimi kurnazlarla birlikte sayısı bilinmeyen gerçek mağdurlar ilgili Ak Partililere ve tabii hepsinin reisi Tayyup dedeye maddi manevi tazminat davaları açmak için yargı sistemini çökertmecesine… neden mahkemelere koşmasınlar?..

  • Cumhurbaşkanlığı gudubet sisteminde bini bir para garabetler silsilesinden garabet ki ne garabet… Muhalefet liderlerine dehşet saçmak için çok uzun zamandır izlenen saldırganlık politikası çerçevesinde teröristin suikast girişiminden halkı galeyana getirip muhalefet liderini linç etme girişimine -bütün numarası devlet gücünü arkasına alıp dayılanmak olan- haminne kabadayıların sinik sataşmalarından bizzat Tayyup dedenin mermi gibi hedef gözeten tehditlerine kadar bütün bu haybeci gülünçlüklerden bir sonuç alma beklentisinin ötesinde bir garabet olamaz.

Bu ne cüret?.. Tamam, apoletli İvedik sürüleri kıyma makinesi gibi çalışıp Türkiye yetmiş iki buçuk milletine gerçekten dehşet saçtı, ama Batı Medeniyetinin tam desteğini alarak ama Batı Medeniyetinin tam desteğiyle yediler o boku, ki bir bedel ödediler ve henüz bitti denemez. Mezhepçi İvediklerin yaptıkları ise bir acayip kel alaka.

Kemal dede ile Meral dede öyle bir dehşete kapılacaklar ki, o korkuyla Tayyup dedeye koşup ‘o ne terör estirmekti öyle Tayyup dedem bizi öyle çok korkuttun ki iyisi mi numaradan bir seçim yapıp gene sana kazandıralım, sen de artık bizi korkutma emi Tayyup dedem’ diye hüngür hüngür ağlayacaklar falan… böyle bir şey mi? Lahelva, bu nasıl bir hayalcilik böyle? Sözün bittiği yer dedikleri burası olsa gerek.

Devran döndüğünde yarın Kemal dedelerin Meral dedelerin pençe ve dişleri kocaman kocaman çıkıp birer canavara dönüştüğünde Tayyup dedelere terör örgütü kurmak ve yönetmekten… niye dava açılmasın?..

Sonuç olarak Kemal dedeler Meral dedeler vd muhalif dedeler ve sair yeni muktedirler kocaman kocaman pençe ve dişlerini kullanmanın tadına varmak yerine… neden medeni bir yaklaşım sergilesinler? neden insaf etsinler, neye istinaden?

  • Bütün bu sorular aynı kapıya çıkar ve o da esas politik vizyon olur: mahkeme kurmak.

Her alanda birçok vizyon var ve daha çok olmalı ama mahkeme kurulamadıktan sonra hiçbirinin bir kalıcılığı olamaz.

Bütün bir tarih ve genelde ve yerelde ilkellik açıkça gösteriyor ki mahkeme kurmak vizyonların vizyonu olur.

  • Başlık ekonomi iken ekonomi üstüne henüz bir laf yok, çünkü bütün sosyal konularda ama özellikle de ekonomi üstüne salakça olmayan bir laf etmek imkânsız.

Kozmos salakça. Bütün bu yaşananlar hepsi salakça. Türkiye şampiyonlar liginde birinciliği zorluyor, bu kadar salakça olanını iddiaya girsen yapamazsın.

Yapılması gerekenler söz söylemeyi gerektirmeyecek kadar apaçık ortadayken söz söylemeye çalışmak salakça. Ama bu da tüysüz maymun dünyası, dinozor dünyası daha salakça idi.

Düşünce aşamasında akıllıca gibi görünürken yazmaya kalkınca salakça bir şeye dönüşüyor. Dışkı bataklığında temel atmak için sağlam bir zemin aramak gibi en az salakça olana ulaşıncaya kadar konuların üstüne gidip not düşmek ve düştüğün notların üstüne gitmek dışında uygulama fırsatı kimsenin gururlu numarası yapamayacağı tam felaket koşullarında belki mümkün olabilir.

Uygulama için şans yakalanabilirse yapılması gereken, hasta bireyleri cin çıkarıcı (tecavüzcü) müptezellerden koparıp tıp bilgisine teslim almak gibi toplumu politik cin çıkarıcı müptezellerden koparıp hayat bilgisine teslim almak olmalıdır. Ama önce o hayat bilgisini iş görebilecek kadarıyla biriktirmek gerekir. Ve mahkeme kurulamadan bilgi biriktirilemez.

Mahkeme kurmanın ne demek olduğu konusunda anlaşılır bir düzeye gelemedikten sonra herhangi bir sorunsalı ve tabii ekonomi sorunsalını tartışmak çok bir anlam ifade etmez.

Bu gönderiyi paylaş

Yorum Yaz

Araç çubuğuna atla