Anasayfa » ORTA GELİR TUZAĞINA(I) ŞÖYLE ALABİLİR MİYİZ?

Bu gönderiyi paylaş

Genel

ORTA GELİR TUZAĞINA(I) ŞÖYLE ALABİLİR MİYİZ?


Diyelim ki iki kişi var:  A ve B karakterleri. Bu iki kişi aynı mahalleden aynı sosyoekonomik yapıdan geliyorlar ve lise mezunu olarak bir temizlik firmasına işçi olarak işe giriyorlar. A karakteri B karakteri ikisi de ayni pozisyonda çalışıyorlar ikisinin de amacı para biriktirmek hayata tutunmak ve daha iyi bir yasama adım atmak. Aldıkları maaş da dolgun Türkiye kişi başına gelirle hemen hemen aynı düzeyde yıllık 8000 dolar. 
A karakteri ve B karakteri maaşlarından ve yaptıkları yapacakları birikimlerinden gayet memnun. Ancak daha fazlası için aldıkları maaş yeterli değil. Halkımızın tabiriyle ne uzuyorlar ne de kısalıyorlar. Üç beş kenara atıyorlar. Borçları harçları yok. Kotu alışkanlıkları da yok çevreye ve kendilerine karşı. AKP’yi de eleştirmiyorlar. Erdoğan reislerini pek bir seviyorlar. 
 
A karakteri ve B karakteri de evli. A karakteri kendine güveniyor ve Reisinin dediğini yapıyor 5 senede 3 çocuk yapıyor. Eşi eskiden çalışırken şimdi çalışmıyor çocuklarına bakıyor ve kreş yatırımı olmadığı için Reisin TV deki canlı yayınları eşliğinde arada sırada Emine teyzenin demeçlerini izlerken  çocuklarına evde bakmak zorunda kalıyor. 
B karakteri ise bu işler kısmete şansa gelmez  deyip çocuk mucuk yapmıyor. Reisine uymuyor Eşi de çalışmaya devam ediyor. B karakteri kendine kalifikasyonlar katacak birtakım kurslara gidiyor yabancı dil, ehliyet, mesleki kurslar vs.. 
 
5 yıl sonra B karakteri yabancı bir firmada iş makinesi operatörü olarak iş buluyor kısaca paraya para demiyor. Eşi de çalışarak aile ekonomisine destek olduğu için ekonomik koşullarda ciddi bir zıplama tasarruf söz konusu tasarruflarıyla istedikleri her şeyi alabilecek bir yapıya bürünüyorlar kredi imkânları genişliyor. 
 
A karakteri ise 3 çocukla uğraşıyor esi de çalışmadığından ise ilk girdiği 5 yıl önceki hallerini arar oluyorlar. Borçlanıyorlar gelir gideri karşılamıyor. Kendilerine yetenek katacak eğitimleri almayı bırakın düşünmeye bile fırsatı yok. 
 
Burada A karakteri orta gelir tuzağına yakalanmış hatta oradan da düşmekte olan kişi oluyor. 
B karakteri ise akıllıca davranmış “Davut-oğlu taktiği” ile stratejik hareket etmiş, kendisine katma değer katacak lisansları almış ve Orta gelir tuzağını asmış hatta aranan adeta para basan bir karakter halini almış oluyor. Bildiği lisanla da yeni yaptığı isi sadece kendi ülkesinde değil başka ülkelerde de yapabilme karakterine burunmuş oluyor. 
 
Türkiye’nin  durumu dır!

Anın durumu Türkiye ve benzeri ülkeleri çağrıştırıyor verdiğim örnekte. 
 
Anın hataları çok bariz halbuki B ile ayni konumdaydılar ayni eğitim seviyesi ayni sosyoekonomik durum. Aynı mahalle aynı iş yerinde aynı pozisyon. Babadan eşten dosttan akrabadan kalma bir miras servet durumu da yok. Yani devletlere uyarlarsak doğal kaynak basta Petrol de yok. 
 
B ise kendisini o işle yetinmemeye  odakladı piyasada hatta dünyada aranan meslek olan iş makinesi operatörü lisansı meslek ehliyeti aldı kendisine bir meziyet kattı buna istinaden 1,5 yıl lisan kursuna gitti yabancı lisan öğrendi. Bütün bunlara para harcadı. Yeni evli olmasına rağmen çoluk çocuk islerine girmedi esiyle birlik etti çalıştı ve eşi iş gücüne katıldı. 5 yıl sonra ise hayal ettiği ekonomik sosyal konuma adim attı. Hatta mahallesinden taşındı daha iyi yerlere yerleşti. İlerisi için evladına ise daha iyi koşullar sağladı. 
 
A ise temizlikle yetindi daha refah sağlamadan kendine güvendi ya da “Büyük Reisine” ve “Emine Teyzesine” inandı. 3 çocuk yaparak nüfusunu arttırdı ekonomik koşullarını ipotek altına aldı. Eşi, iş hayatından çekildi istihdama katılımı düştü ailesinin. Birikim yapamadı borca harca bulaştı. En ufak bir piyasa daralmasında krizde sarsıntıda işten atılma ihtimali var çünkü herhangi bir kalifikasyon gerektirmeyen iş yapıyor. maaşı enflasyon oranında artıyor yeteneği oranında değil. Çoğu zaman enflasyona eziliyor malum istediklerini alamıyor çocukları iyi beslenemiyor. 
 
A kişisinin kendi yapısal reformları yapması bundan sonra çok zor. Nüfuslu ve sorumluluğu büyük bir ailenin babası oldu. Hatta çok acı bir ifade ile yapısal reformlarını belki de sırtındaki yükten dolayı hiçbir zamanda yapamayacak! Ailenin yapısal reform yapacak üyeleri artık kendi çocukları onlar belki ileride buyur de iyi eğitim alma şanslarına sahip olursa aileyi içine düştüğü durumdan kurtaracak ki bu da belkiye dayanan bir argüman. Sonuçta yasadıkları toplumda eğitimde fırsat eşitsizliği ortada. Ailenin de durumu ortada çocuklarına ne bir kurs aldırma ne bir özel hoca tutma ne de en iyi mahalle okullarında özel okullarda okutma imkânı var. Hadi bunlar olsa bile en az 20 yıl sonra o çocuklardan sonuç alınabilir. 
 
B ise zaten durumu iyi bu saatten sonra yapacağı 2 evlatlarına ise yaptığı birikimle aldığı maaşla daha iyi imkanlar sunabilir. Özel kolejler özel hocalar vs.. belki de bir gayrimenkule dayalı bir miras. 
 
Kısaca Orta gelir tuzağı belki de böyle bir şey. Türkiye’nin içine düştüğü durum; A gibi…

Not: Bu yazı ilk kez Mahfi Eğilmez – Kendime Yazılar isimli blog için “Orta Gelir Tuzağında Son Durum” adli makalenin altına yorum olarak yazar tarafından Anonim olarak  yazılmıştır.(https://www.mahfiegilmez.com/2017/05/orta-gelir-tuzagnda-son-durum.html)

Bu gönderiyi paylaş

Yorum Yaz

Araç çubuğuna atla