Edanur YAVUZ

Kadınların Güçlendirilmesinin İnsanlık ve Ekonomik Kalkınma İçin Önemi !

15 Haziran 2021 in Genel

Tablo 1: Şimdiye kadar aile içi şiddet yaşamış kadınlar (15 yaş ve üzeri kadın nüfusunun yüzdesi, ortalama)

Tablo 2: Beklenen eğitim süresi, kadın (yıl)

Kadınların güçlendirilmesi ve ekonomik kalkınma içerisinde yer alması toplumun ekonomik, sosyal, kültürel vb. gibi unsurları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Kadınların gerekli ekonomik süreçlere katılmaması, eğitim düzeyinin düşük olması, kadın haklarının ihlal edilmesi, kadın girişimciliğine yeterli önem verilmemesi, kadınların ve kız çocuklarının eğitimde eşitsizliğe tabii tutulması o ülkenin ekonomisinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu durumu tablodaki veriler yardımıyla açıklayacak olursak ;

Bolivya’da 2005-2019 da şimdiye kadar aile içi şiddet yaşamış kadınlar 15 yaş ve üzeri kadın nüfusunun yüzdesi  58.5,beklenen eğitim süresi ise 14.2 olarak görülmektedir. Bu veriler doğrultusunda Birleşmiş Milletler 2005 Yılı Gelişme Programı Raporu’na göre, Bolivya’da okur-yazar oranı %95,7 olarak görüldüğü, Güney Amerika’nın en yoksul ülkesi olan Bolivya’da yoksulluk oranı %40’a yakın seviyelerde olduğu, nitelikli iş gücünün azlığı, istihdam olanaklarının sınırlı oluşu, altyapı eksikliği gibi sorunları olduğu görülmektedir. Ülkenin büyümemesi veya kalkınamaması sorununun temel nedenlerinden biri beklenen eğitim sürelerinin ortalama olduğu halde eğitim düzeylerinin yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır. Bolivya’da kadınların ekonomik hayatta yeterli  rol almaması ve okur – yazar oranını yüksek olmasına rağmen kalitesiz eğitim koşulları, kadınların işgücünden yeterli faydalanılmaması, yoksulluk oranlarının yüksek olması, kadın girişimcilere teşvik verilmemesi ve kadına yönelik şiddet oranlarının yüksek olması kadınların ekonomik büyümemesine katkı sağlamamalarına neden olmuştur. Bu sorunu fark eden Bolivya yönetimi son zamanlarda sömürgeciliği ve erkek egemenliğini, kadın ve erkek arasında eşitsizliğini ortadan kaldırmak için adımlar atılmış olup bu sorunlar ile ilgilenmek amacıyla Bakanlık kurmuştur.

Tablodaki Bosna Hersek adına verilen verilerin incelersek ;

Bosna Hersek’te 2005-2019 da şimdiye kadar aile içi şiddet yaşamış kadınlar 15 yaş ve üzeri kadın nüfusunun yüzdesi  11.0, beklenen eğitim süresi ise 14.1 olarak görülmektedir. Yine bu veriler doğrultusunda Birleşmiş Milletler 2005 Yılı Gelişme Programı Raporu’na göre, Bosna Hersek okuryazar oranı %99.4 olarak görülmektedir. Bosna Hersek de yoksulluk oranı  % 17,2 civarlarında olduğu, her ne kadar ekonomik büyümeye çalışsa da 2018 yılı verilerine göre ülke işsizlik sorunu ile hala ön plandadır ve bu oranın %18,4 seviyesinde olduğu, özellikle gençler arasında daha yüksek bir işsizlik oranının olduğu bilinmekte olup bu durum gençlerin işsizlikle beraberinde eğitim için başka ülkelere göç etmesini de tetiklemektedir. Yüksek işsizlik oranı, kadınların girişimciliğinde düşük maliyetlerden dolayı kendi işlerini kurma düşüncesine itebilmektedir. Bu girişimcilik faaliyetleri de optimum oranda ekonominin büyümesine katkı sağlayacaktır. Legatum Enstitüsünün 2013 yılında ülkelerin ekonomi, girişimcilik ve fırsatlar, devlet, eğitim, sağlık, güvenlik düzeyleri için rapor hazırlamıştır. Bosna Hersek’in ekonomik düzeyi  117, girişimcilik ve fırsatlar düzeyi  91, eğitim düzeyi 78 , sağlık düzeyi 61 , güvelik düzeyi  61 olarak bilinmektedir. Yani Bosna Hersek Gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır. Bosna-Hersek ’ te kadınların işgücüne katılım oranı ise diğer Balkan ülkelerinden yaklaşık %20 daha düşük olduğundan dolayı bu durum genelde kadınların düşük işgücü katılım oranlarıyla ilişkilendirilir. Kadınların işgücüne katılım oranının az olmasının sebebi ise Bosna Hersek’in geçmiş tarihlerinde yaşamış olduğu savaşlardan dolayı kadın işgücü oranı çok fazla düşüş yaşamıştır ve bu durum erkek işgücü oranlarının artmasına neden olmuştur.

Tablodaki Türkiye adına verilen verileri incelersek ; 2005-2019 da şimdiye kadar aile içi şiddet yaşamış kadınlar 15 yaş ve üzeri kadın nüfusunun yüzdesi  38.0 olduğu görülmekte olup ülkenin sosyo-kültürel yapısı dikkate alındığında kadınların ikinci sınıf insan olarak görüldüğü,erkek egemenliğine ve onların çizmiş olduğu sınırlar dahilinde yaşamlarına devam etmektedir. Beklenen eğitim süresi ise 16.0 olarak görülmekte olup muhtemelen tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de gerçekleşen eğitim yılı beklenenden daha az olacağı yorumunda bulunabiliriz. Bir taraftan baskı altında olan şiddet mağduru kadınların eğitim alanındaki eşitsizlik ve gelişmemişlik göz önünde bulundurulduğunda kadınların işgücüne dahil olması istihdam oranlarında artış yaşanması pek mümkün değildir.

Elbette sadece bu ülke için analizlerde bulunmak diğer ülkeleri dikkate almamak söz konusu değildir fakat tablolardaki en yüksek , en düşük  ve Türkiye verilerini göz önünde bulundurmak istedim. Yapmış olduğum bu değerlendirmelerden yola çıkarak kadınların güçlendirilmesinin insanlık ve ekonomik kalkınma için neden önemli olduğuna dair şunları söyleyebilirim ;

Analiz ettiğim iki ülkedeki kadının işgücüne katılım oranlarının farklı sebeplerden dolayı bazen de aynı sebeplerden dolayı olduğunu görebiliriz. Kadının ekonomide ve kalkınmadaki yetersizliğinin  en önemli unsuru cinsiyet eşitsizliğinin toplum tarafından tamamen hala ortak görüşe sahip olmamasındandır. Yani kadın çalışamaz veya kadın bu işi beceremez gibi tabuların bir an önce yıkılması gerekmekte olup aksine başarılı kadınların ön plana çıkması özellikle ülkelerin büyüme ve kalkınması için çok önemli bir unsurdur. Sadece ülkeler içinde değil toplumun da bu konu hakkında bilinçlendirilmesi ve kadına yönelik her türlü haksızlığın, şiddetin, küçük görülmenin, eşitsizliğin, adaletin, güvensizliğin ve daha bir çok şeyin önüne geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde cinsiyet eşitsizliğinin dikkate alınmadığı durumda ekonomik büyüme ve kalkınma etkili bir şekilde ele alınamamaktadır. Özellikle kadınların ülkelerin ekonomik kalkınmaları için yoksulluğun ortadan kaldırılması ve herkese kaliteli bir eğitim imkanı verilmesi gerekmektedir. Çünkü yoksulluk cinsiyet eşitsizliğini arttırmakta ve cinsiyet eşitsizlikleri de ekonomik kalkınmaya engel teşkil etmektedir.

Son olarak şunu eklemekte yarar var ; tablolara ve yorumlara baktığımızda da görülüyor ki kadınların iş hayatına girmesinin çok olması durumunda büyümenin de artması söz konusu. Bu bağlamda değinilmesi gereken önemli konular ise büyüme – kalkınma , azgelişmiş ve gelişmekte olan ülke konularıdır. Yani ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arttıkça kadınların işgücüne katılımının da arttığını söylemek mümkündür.

Twitter hesabımı takip etmek isterseniz tıklayın.

 

Yeşil Ekonomi !!!

28 Mayıs 2021 in Genel

YEŞİL EKONOMİ !

Günümüzde insanlar geçimlerini sağlamak amacıyla çevrelerindeki doğal kaynakları yoğun bir biçimde tahrip etmekte ve bunun sonucu olarak da ekolojik dengelerin bozulmalarına yol açmaktadır. İşte tam da bu konuda Yeşil Ekonominin önemi söz konusu olup sosyal, çevresel ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğinin sağlanmasında önemli araç olmaktadır.

Peki Yeşil Ekonomi nedir ?

Yeşil Ekonomi; 2008 krizinden sonra başta Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve G20 gibi büyük uluslararası kuruluşların toplantılarında “yeşil ekonomi” kavramı ortaya çıkmaktadır. Yeşil ekonomi, çevresel riskleri ve ekolojik kıtlıkları azaltmayı hedefleyen ve doğal yaşama zarar vermeden sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir ekonomidir.

Ne demek istiyorum gelin bunu biraz açalım ;

Son zamanlarda sosyo-ekonomik sorunların yanında küresel iklim değişiklikleri/iklim göçleri, yenilenemez enerji kaynaklarının bilinçsiz kullanımı küresel gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Yeşil Ekonomi kavramı Uluslararası Ticaret Odası (ICC) ‘nın tanımına göre “Ekonomik büyüme ve çevresel sorumluluğun, sosyal kalkınmadaki ilerlemeyi desteklerken, karşılıklı olarak pekiştirici bir şekilde birlikte çalıştığı bir ekonomi” olarak tanımlanmaktadır.

Kısaca Ne yapılmalı ?

Dünya’da artan nüfus ,gelişen sanayi, iklim değişiklikleri, ormansızlaşma, yükselen küresel sıcaklıklar, bazı hayvan nesillerin tükenmesi, hava kirliliği ,yükselen deniz seviyesi ve hep daha fazlası olan isteklerimiz nedeniyle insan faaliyetlerinin geri dönülemez bir şekilde doğal düzeni bozduğuna işaret etmektedir.

Özellikle çevresel değişkenlerde sağlanacak olumlu gelişmeler yeşil ekonomi performansını daha da artıracaktır. Bu bağlamda, ekonomiye de katkı sağlayacak yeşil teknolojilerin geliştirilmesi, yeşil işlerin yaratılması, doğal kaynakların ve enerjinin etkin kullanılması, tarım arazilerin verimliliğinin artırılması, hem ekonomik hem de çevresel performansı artırabilir. Bu kapsamda, rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarına yönelik teşviklerin geliştirilmesi ve doğalgaz arama çalışmalarına hız verilmesi, Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltarak, cari dengeye ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacağı gibi, çevrenin kirlenmesini önleyerek çevresel performansa olumlu katkısı olacaktır. Ancak bu yatırımların yapılmasında kuruluş yerlerinin doğru tespit edilmesi ve çevreye en az zarar verecek yöntemlerin tercih edilmesi de önem arz etmektedir. Ayrıca pek çok ülkede yaygın olarak uygulanan geri dönüşüm uygulamalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması da oldukça önemlidir.

Yaşanabilir bir dünya için son derece önemli olan yeşil ekonominin daha derinlemesine araştırılması gerekmektedir.

 

Ons Altın ve Gram Altın Analizi !

22 Mayıs 2021 in Genel

ONS ALTIN –ANALİZ

17.05.2021 – 21.05.2021

Ons Altın bu haftayı 1841 – 1890 $ aralığında tamamladı.  1890 $ seviyesi 8 Ocak sonrası en yüksek seviye oldu. Bu hafta ons altında yukarı yönlü hareketlenme meydana geldi. 1855 desteğini test ettikten sonra 1890’a doğru ilerleme kaydedildi . Ayrıca yine bu hafta 1870 $ üzerinde işlem  gördü  ve böylece son  4 ayın en yüksek seviyesinde haftayı tamamladı. ABD 10 yıllık tahvil faizinin %1.62 civarında ve Dolar Endeksinin de 90.03 seviyesinde hareket ettiği takip edilmektedir.

Destek = 1838 – 1858

Direnç = 1890 – 1930 önemli bulduğum noktalardır.

TEKNİK

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GRAM ALTIN – ANALİZ

17.05.2021 – 21.05.2021

Gram Altın bu haftayı 495 – 510 TL aralığında tamamladı. Gram Altın, ons altından etkilenir durumda. Diğer taraftan USD/TRY kurunda 8,40 üzerinde olması da fiyatı güçlendiren etkenlerdendir. Ons’un etkisi ile yükselişe geçen gram altın $ kurunun da zirveye yakın seviyelerde işlem görmesiyle Kasım ayında gördüğü 540 TL’lik rekorun ardından 510 TL ile en yüksek seviyeyi gördü. Ons altının 1900 fiyat seviyesine yükselmesi durumunda gram altında da yeni rekor seviyeler söz konusu olabilir.

Destek =490 – 500

Direnç =510 – 520 önemli bulduğum noktalardır.

TEKNİK

Twitter hesabım için tıklayın.

Grayscale Nasıl Çalışır ? İşleyiş mekanizması..

15 Mayıs 2021 in Genel

Turan Sert Bey , yazısında “Grayscale’i, 2013 yılında ABD’de kurulmuş bir dijital para varlık yönetim şirketi.” olarak tanımlamıştır. Grayscale ‘in işleyiş mekanizması ise kısaca şöyledir ;

“Yatırımcılar, ellerindeki kriptoparaları BlockFi’ya mevduat vermeleri durumunda ciddi oranda (USD bazında %6’lar civarında) gelir kazanabiliyorlar. BlockFi aldığı bu kriptoparaları genelde Grayscale’e yatıran hedge fonlarına kredi olarak veriyor. Hedge fonlar borç aldıkları bu BTC’ yi götürüp Grayscale’e yatırıyor, karşılığında GBTC hissesi alıyorlar. Altı aylık kilit süresi bitince de, elindeki bu GBTC hisselerini piyasada satıyorlar. Grayscale hissesi primli olduğu sürece bu ‘düzen’ güzel bir şekilde devam ediyor.

Kısaca BTC borçlan, bu BTC ile gidip GBTC hissesini ‘özel satış’ yöntemi ile primsiz olarak al, altı ay sonra primli olarak borsada sat. Gelen para ile git piyasadan BTC al ve BlockFi’ ya olan borcunu kapat. GBTC primi cebine kalsın. Risk? Neredeyse yok. Nereye kadar? Prim devam edene kadar. “

Grayscale işleyiş mekanizmasının çizimle gösterilmiş hali ise şu şekildedir. Tıklayın.

Twitter hesabımı takip etmek isterseniz .
Read the rest of this entry →

Araç çubuğuna atla