Anasayfa » FİNANSIN KARANLIK YÜZÜ – 2D WEBSİTELER

Bu gönderiyi paylaş

Genel

FİNANSIN KARANLIK YÜZÜ – 2D WEBSİTELER

Bankacılık sistemi ne kadar güvenli? Nakit para kullanımını en aza indirmek ve dahi bitirmek istiyoruz. Dijitalleşme sayesinde kalpazanlığın, vergi kaçakçılığının ve illegal ticaretin önüne geçmeye çalışıyoruz. Gelişmiş ülkelerde bankacılık sistemine yüklü miktarlarda para sokmak ve çıkarmak hiç kolay olmamaktadır. Zaten para aklama işlemlerinin felsefesinde de bu düşünce var: Sisteme para sokmak ve sistemden para çıkarmak. Sistemde olan paraları neden çıkarmak isteyelim ki? Zaten para sistemde ve aklanmış olarak duruyor. Peki ya sistemdeki bizim paramız değilse?

Kolay yoldan para kazanmak insanoğlunun en büyük zaafıdır. Para kazanmanın belki de en kısa yolu hırsızlıktan geçer. Sana ait olmayan bir şeyi almak ve zimmetine geçirmek… Geçmiş dönemlerde hırsızlık daha basit bir olaydı. Başkasına ait bir kese altını çaldığında bu para hırsız için kullanıma hazır durumdaydı. Daha sonra finansal piyasalar büyüdü, gelişti ve nakit paralar ortaya çıktı. Nakit paraların üzerindeki seri numaralar ile güvenlik sağlanmaya çalışıldı. Devletler ve büyük finansal kuruluşlar bu seri numaraları kaydetmeye başladı. Yapılan her işlemde hangi para hangi bankaya gittiyse, hangi müşteriye nakit olarak verildiyse kaydedilmeye başlandı. Bu sayede büyük hırsızlıkların önüne geçilmeye başlandı ve en azından büyük banka soygunları gibi olaylarda hırsızların elindeki paraların seri numaraları bilindiği için onların yakalanması kolaylaştı.

Finansal sistemin güvenliği küçük hırsızlıkları engelleyemiyordu ve bu yüzden insanlara bankalar tarafından kartlar verilmeye başlandı. Bu kartlar için şifrele sistemleri geliştirildi. Banka hesabınızdaki tüm paraya bir kartla ulaşabilmeniz ve bunun güvenliğini sizin şifrenizle sağlanması başta çok cazip geldi. İnsanlar küçük ve büyük fark etmeksizin tüm işlemlerini banka kartlarıyla yapmaya başladı. Hırsızlık yapan kişiler cüzdanları açtığında kartlardan başka bir şey bulamamaya başladılar. Şifresini bilmedikleri zaman hiç bir işe yaramayan plastik kartlar…

 Lütfen kartınızın şifresini kimseyle paylaşmayınız!

Bankalar tarafından her zaman bu uyarı yapılmasına rağmen gerçek profesyonel hırsızları hiçbir şey durduramaz. İnternet teknolojilerinin gelişmesiyle ve özellikle elektronik ticaretin artmasıyla bu güvenlik önlemleri artık yetersiz kalmaya başladı. Dijital finansal sistemlerde ödeme aracı olarak “Gateway”lerin kullanılması neredeyse bir zorunluluktur. Basitçe anlatmak gerekirse gateway hizmeti sunan şirketler, farklı bankaların farklı statüdeki kartlarına ait dijital para aktarımlarının muhasebesini tutmakta ve bankalarla satıcıları bir araya getiren köprü görevi görmektedir.

Bankacılık sistemi e-ticaret uygulamalarında da bir güvenlik çözümü üretmek istemiş ancak yeteri kadar başarıya ulaşabilmiş değildir. 2D ödeme yöntemine alternatif olarak 3D Security ile ödeme yöntemini sunmuşlar ve bu sayede kredi kartı/banka kartı çalınan kişinin cep telefonuna onay kodu gelmeden bu e-ticaret işlemlerine onay vermemektedirler.

Hırsızların 2D yöntemini kullanmasındaki en önemli sebep zaten budur. 2D ile ödeme kabul eden şirketlerin üzerinde sahte alışverişler yapılmakta ve bu sayede başkasına ait kredi kartı/banka kartının içindeki parayı boşaltabilmektedirler. Anlatması bu kadar basit olsa bile yine işin uygulama aşamasında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Bu tür işlemler genelde uluslararası finansal suçların alanına girmektedir. Gelişmiş ülkelerde zenginlerden çalınan banka/kredi kartlarını, gelişmekte olan ve bankacılık sisteminin nispeten kirli olduğu ülkelerde 2D ödeme aracıyla boşaltıyorlar ve daha sonra bu boşaltılan paraları kripto paralar vasıtasıyla paylaşıyorlar.

Kredi kartı ve banka kartı sahtekârlığının bir başka boyutuysa kart kopyalamak ve yine aynı şekilde 2D methoduyla bu kartları boşaltmaktan geçiyor. Kredi kartı/banka kartının fiziki olarak gerek duyulmadığı yöntemde kartın sadece fotoğrafının bile olması yeterli ve hatta kart numarasını ezbere bildiğiniz durumda bu kartların içini boşaltabilmektedirler.

Hırsızlığın bile yeni bir boyut kazandığı dijitalleşme döneminde bu söz durumu çok iyi anlatmaktadır: “Eli çantalı bir hırsız, eli çantasız bir hırsızdan daha çok çalar.” Mümkün olduğunca kartlarımızın dijital işlemlere kapalı tutmalı ve sadece kendi harcama yapacağımızda aktif etmeliyiz. Kartlarımızı ana banka hesaplarımıza değil, küçük banka hesaplarına bağlamalıyız. Kredi kartı limitlerimizi abartmamalı ve mümkün olduğunca ihtiyaçlarımız kadar harcama yapmalıyız.

Bu gönderiyi paylaş

Yorum Yaz

Araç çubuğuna atla