Anasayfa » Gelişmekte olan ülkeler borç krizine doğru gider mi? (Australian Financial Review)

Bu gönderiyi paylaş

Çevirilerden Seçmeler / Dünya Ekonomisi

Gelişmekte olan ülkeler borç krizine doğru gider mi? (Australian Financial Review)

Yatırımcılar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından, enerji ve akaryakıt fiyatlarının artması ve ABD’nin keskin bir şekilde faiz arttırması sebebiyle, gelişmekte olan ülkelerin finansman sorunları yaşayabileceğinden endişe ediyor.

ABD’deki faiz oranlarının artması gelişmekte olan ülkelerin borçlanma maliyetini arttırıyor.

Sri Lanka, Pakistan ve Mısır

Mayıs ayında Sri Lanka tarihinde ilk kez borcunu ödeyemediğini ilan etti. IMF, Salı günü, Pakistan’ı temerrütten kurtaracak 1,1 milyar ABD doları tutarında fon verilmesini onayladı.

Mısır’ın merkez bankası başkanı Tarek Amer ise, yabancı yatırımcıların yerel piyasalardan, yaklaşık 20 milyar ABD doları çekmesi üzerine iki hafta önce istifa etti.

Yükselen Dolar

Bazı analistler, ABD merkez bankası başkanı Jerome Powell’ın enflasyonun düştüğünden emin olana kadar faiz oranlarını artırmaya ve faizi yüksek tutmaya söz vermesinin ardından, gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskının artacağı konusunda uyarıyor.

Powell’ın yorumları, dolar endeksinin tarihi rekor seviyelere gelmesine sebep oldu. ABD doları şu anda euro ve Japon yeni gibi önemli para birimlerine karşı son 20 yılın en yüksek seviyesinde.

Dolardaki son artış, artan gıda ve yakıt ithalatı maliyetlerini karşılamak için döviz rezervleri bulmakta zorlanan Asya, Orta Doğu ve Afrika’daki gelişmekte olan birçok ülkenin üzerindeki ekonomik baskıyı güçlendiriyor.

Piyasayı korkutan sadece Jerome Powell değil

Yükselen dolar, artan emtia ve enerji fiyatları, halihazırda enflasyonla mücadele eden gelişmekte olan ülkeleri savunmasız bırakıyor.

Pandemi sırasında hükümetler, haneleri ve işletmeleri korumak için destek tedbirleri açıkladıkça, gelişmekte olan ülkelerdeki borç seviyeleri büyük ölçüde arttı. Bu da enflasyonun ortaya çıkmasında rol oynadı.

Yükselen dolar, borçlanmalarının çoğunu ABD doları cinsinden gerçekleştiren gelişmekte olan ülkelerin faiz yükünü yukarıya çekiyor.

Bu sırada gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankaları, para birimlerini korumak için faiz artışı yolunu tercih ederlerse, ekonomilerini derin bir resesyona sokma riskiyle karşı karşıya kalıyor.

 

*Söz konusu yazı, Karen Maley tarafından Australian Financial Review için kaleme alınmış olup ParaAnaliz için çeviri yapılarak derlenmiştir.

Bu gönderiyi paylaş

Araç çubuğuna atla