Anasayfa » Financial Times: Lehman’ın iflası, Rusya yaptırımlarının öngörülemeyen etkisinin olabileceğini gösteriyor

Bu gönderiyi paylaş

Ekonomi / Piyasa

Financial Times: Lehman’ın iflası, Rusya yaptırımlarının öngörülemeyen etkisinin olabileceğini gösteriyor

Şu an 1994-2008 yılları arasında Lehman Brothers’ın CEO’luğunu yapan Richard S. Fuld‘un yüksek egosuna göre bir durum mevcut. Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımların küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkisini değerlendirmek için, 2008 mali krizine ve Lehman Brothers’ın iflasını incelemek önemli olacaktır.

Fuld’un 14 yıl boyunca önderlik ettiği Lehman’ın gerçekleştirdiği işlemler, finansal müdahalelerin sistematik sonuçlarını tahmin etmenin ne kadar zor olduğunu gösterdi. Finansal müdahaleler iyi niyetle yapılmış olsa bile sonuçlar öngörülenden çok daha vahim olabilir.

Eylül 2008’in başlarında Lehman, bankalararası fonlamanın kuruması nedeniyle çöküşün eşiğindeydi. Hükümetler tarafından kurtarılan birçok bankanın aksine, Lehman’ın kötü bir şekilde batmasına izin verildi. Bunda Lehman’ın geçmişte yapmış olduğu yanlış algılanan eylemler etkili oldu.  Açık olmak gerekirse, Lehman’ın çöküşü finansal krize neden olmadı. Ancak krizi derinleştirdi.

Zamanının ABD Hazine Bakanı Hank Paulson bir kurtarma çözümü bulmak yerine Lehman’ı iflasa itti. Bear Stearns için çok geçmeden kurtarılma işlemleri başlatılmıştı. Diğer bankalar da haftalar sonra ABD’nin devasa “Sorunlu Varlıkların Kurtarılması Programı” ile kurtarıldı. Ancak Lehman kurban edildi. Bunun sebebi neydi?

Bazıları CEO Fuld ve Bakan Paulson arasındaki kişisel düşmanlığın, karar verme sürecini etkilemiş olabileceğinden bahsetti. Paulson Hazine Bakanı olarak atanmadan önce Lehman Brothers’a rakip Goldman Sachs’da 7 yıl boyunca CEO’luk görevini yaptı.

Lehman’a yönelik kötü muamelenin bir başka nedeni de geçmişte, 1998 yılında Long-Term Capital‘in düştüğü durumla ilgili. 1998 yılında Rusya temerrüde düştüğünde LTCM’nin 120 milyar dolarlık borçlanması ve 1 trilyon dolarlık yatırım pozisyonu kontrolden çıktı. Hükümet bir kurtarma planı hazırladı ve krizi önledi. Bundan on yıl sonra hükümetler ve merkez bankaları ihtiyaç duyulan kurtarma planları ve müdahalelerin boyutunu çok daha fazla yükseltti.

Günümüze bakacak olursak, Putin’i yaptırımlarla cezalandırmak, haklı olmaktan daha fazlasıdır. Yaptırımların, Putin’in saldırganlığını kışkırtıcı etkisi de olabilir. Ancak sonuçlar yalnızca askeri ya da petrol fiyatları ile alakalı olmayacaktır. Buğday, tahıl, nikel ve diğer birçok emtianın artan maliyeti, her ürünün satın alınabilirliğini tehdit etmektedir. Bunun dışında, küçük, büyük; ana akım ya da marjinal birçok finansal aracı iflas edebilir. Londra Metal Borsasında nikel ticareti askıya alınabilir. Rus tahvilleri önümüzdeki günlerde ve haftalarda temerrüde düşebilir. Ve Rus mallarını içeren tedarik zincirleri iyice bozulabilir.

Bu krizin nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek, 2008 çöküşünden çok daha zor. 2008 yılında, risklerin çoğu, bankacılık sektörü içinde yer alıyordu. Bu sefer iyi denetlenen bankalar dışında finansal sistemin daha az denetlenen kısımlarında karanlık riskler doğdu.

2008’in mali etkilerini engellemek için merkez bankası politikaları yeterliydi. Şu an, pandeminin etkileri ortadan kalkmadı ve toparlanma eğilimi devam ediyor. Aynı zamanda varlık fiyatları ve borçluluk şişmiş vaziyette. Dolayısıyla 2008’e göre çok daha savunmasızız.

Yanılsamalara kapılmayın: Rus yaptırımlarından zarar gören sadece Ruslar olmayacak. Dünya, Lehman’ı hatırlamalı ve küresel bir finansal ve ekonomik şoka hazırlanmalı.

 

Yazının orjinal haline buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bu gönderiyi paylaş

Yorum Yaz

Araç çubuğuna atla