SosyalParaAnaliz

Lale Akarun: Türkiye’nin Toscana’sı Manisa’da bir Meyve Pazarı

24 Nisan 2022 in Sektör Analizi

Lale Akarun’a göre tarım ürünlerindeki pahalılığın sebepleri nakliye gibi aracılar ile ilgili olabilir ancak yeterli değil. “Gazetede şöyle bir başlık okudum: Bedava ürünün nakliyesi 5 lira. Doğru olmalı; ama bu bile fiyatları açıklamaz.Sakarya’da bir çiftçi, tanesini 50 kuruştan satamadığı için marul ekili tarlasını sürmüş. Nakliye çok pahalı ama pazar fiyatlarını açıklamakta yetersiz kalıyor.”

Gençler tarımda çalışmak istemiyor

Akarun’a göre tarım mesleğinin cazibesi olmadığı için meslek olarak tercih edilmiyor. Sektörde nakliye sorunlardan sadece bir tanesi. Plansızlık daha büyük bir sorun.

“Zeytin deposu olarak kullandıkları dükkanda bir genç kız çalışıyor; tarım lisesi öğrencisiymiş. Ancak tarımda çalışmak istemiyormuş; bağlama çalıyormuş; konservatuvar sınavlarına girecekmiş. Sınıf arkadaşlarından da tarımda çalışmak isteyen yokmuş. Gençlerin tarımda çalışmak istememesi anlaşılır bir şey, çünkü pazara gelen ürünün ana masraf kalemi ürün olmaktan çıkmış.”

Bana kalırsa Salihli ve çevresi İtalya’nın turistik tarım bölgelerinden daha güzel. Manisa’ya Türkiye’nin Toscana bölgesi denebilir. Ancak tarımın organizasyonunda büyük farklar var.

İtalya’da tarım organizasyonu çok farklı

“Toscana’yı bırakalım Trentino’ya bakalım. Bir dönem İtalya’nın kuzeyinde Trento Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak bulundum.”

“Bölgenin kalkınması, 1960’larda Trento Üniversitesinin kurulması ve tarımı desteklemek için düzenli çabalarla başlamış. Kuzeyinde Almanca konuşulan bu bölgeye otonomi verilmiş: Ayrı yerel yönetimi olan bir bölge olmuş. 1966’da tüm Adige vadisine büyük zarar veren sellerden sonra, Adige ırmağı ıslah edilmiş; büyük setler yapılmış. Küçük toprak sahiplerinin tarımı ve topraklarını terk etmemesi için kooperatiflere büyük destekler verilmiş altyapı yatırımları, eğitimler, soğuk hava depoları, paketleme tesisleri ve nakliye için altyapı destekleri.”

Planlı, yüksek teknolojili, verimli tarım

Akarun’a göre bu bölgede özel budama yöntemleri, farklı teknikler kullanılıyor. belirleyici unsurlardan birisi subvansiyonlar.

“Bölgede temel olarak dört ürün var: Elma, üzüm, şarap, süt ürünleri ve özellikle peynir. Gezdiğimiz her köyde kooperatiflerin elma stoklama, bazılarında işleme tesisleri vardı. Elma bahçeleri ise bizim bildiğimizden çok farklı, özel bir budama yöntemi ile iki boyutlu duvar gibi budanmış sıra sıra fidanlardan oluşuyordu. Fidanlarda çiçekler meyveye dönmeye başladığında, kuşlara karşı üstüne çekilen tül perdelerle kaplandı. Üzüm bağlarında, her sıranın başına bir gül fidanı dikmişler: Böcekler ilk olarak güllere dadandığından, çiftçiler buna bakıp ilaçlamaya karar verebiliyormuş.

Bölgede çiftçiler, yeni bir bağ ya da bahçe dikmek istediklerinde, bağlı oldukları kooperatiften eğitim ve destek alıyorlar; toprak analizleri yapılıyor; sulama ve drenaj altyapısı kuruluyor; kooperatifin sağladığı fidanlar dikiliyor; gösterilen şekilde üretim yapılıyor. Ürünlerini de kooperatif alıp pazarlıyor. Her şey planlı, düzenli, güvenli.”

Tarım turizmi

Önemli unsurlardan birisi nakliyenin yapılış şekli. Karayolu yerine demiryolunu tercih etmek önemli.

“Trento’da pazarlar Türkiye kadar zengin. Elma, üzüm ve çilek gibi yemişler dışındaki meyve ve sebze uzaklardan geliyor; ama nakliye çok iyi planlı; çoğunlukla tren ile.”

“Öte yandan, bu tip tarım, kendi turizmini yaratıyor: Kuzeydeki Avusturya, Almanya ve doğu Avrupa’dan turistler, meyve bahçelerini ve üzüm bağlarını görmeye, aralarında bisiklete binmeye, yürüyüş yapmaya geliyorlar. İtalyan şaraplarını tadıp, satın alıp dönüyorlar.”

 

Söz konusu yazı tarafından Yetkin Report için kaleme alınmıştır. Yazının orjinal haline buradan ulaşabilirsiniz.

Rapor: ABD’de orta sınıf küçülüyor

24 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi, Raporlar

Pew Araştırma Merkezi’nin yayımladığı rapora göre ABD orta sınıfı 1971 yılından bu yana küçülme yaşadı. Rapora göre 1970 ile 2020 yılları arasında gelirlerdeki en büyük artışı üst gelir grubu gerçekleştirdi.

1970’ten 2020’ye kadar

  • Üst gelirli hanelerin gelirleri yüzde 69 artış sergiledi.
  • Orta sınıfın gelirlerindeki artış yüzde 50 oldu.
  • Düşük gelirli hanelerin gelirleri yüzde 45 yükseldi.
Orta Sınıfın Payı

1971 yılında orta sınıfa ait bir hanede yaşayan yetişkinlerin payları yüzde 62 idi. 1971 yılından 2011’e kadar sürekli küçülen bu pay, 2021 yılında yüzde 42 oldu.
Aynı dönemde yüksek gelirli hanelerdeki yetişkinlerin payı, yüzde 29’dan yüzde 50’e çıkarken düşük gelirli hanelerin payı yüzde 10’dan yüzde 8’e geriledi.

Grafik 1: 1970-2021 ABD’de sosyal sınıfların oranı

Grafik 2:Ülkelere göre sosyal sınıfların oranı

 

pewresearch.org

 

Dijital Haber Raporu 2021: Haberlere ilgi düşüyor, Güven boşluğu artıyor

23 Nisan 2022 in Genel

Reuters Enstitüsü, Oxford Üniversitesi ile işbirliği ile dünya çapında dijital medyadaki son görüşleri ve eğilimleri ortaya koyan 10 yıllık Dijital Haber Raporunu yayınladı. Avrupa’da Pandemi sırasında elde edilen bulgular, basılı gazetelerin azaldığını, yeni medya ve iş modellerinin hızlandığını gösteriyor.

Bazı ülkelerde haberlere olan ilgide genel bir düşüş olmasına rağmen, kriz dönemlerinde, doğru ve güvenilir bilginin değeri de artış gösterdi.

BÜYÜYEN BİR GÜVEN BOŞLUĞU

Geçen yılla karşılaştırıldığında, gazeteleri bilgi kaynağı olarak kullananların yüzde 44’ünde haberlere olan güven 6 puan arttı. Finlandiya, 9 puanlık bir artışla (yüzde 65) açık ara medyaya en çok güvenen ülke.

Araştırma ayrıca, insanların genel olarak güvendiği haber kaynakları ile sosyal medya ve aramalarda buldukları haberler arasındaki büyüyen bir güven boşluğunu da gösteriyor. Genel olarak, medyaya güvensizliğin devam ettiğine dair yeterli kanıtlar da var. Rapora göre “Bu, özellikle güçlü ve bağımsız kamu hizmeti medyasının vatandaşlara güvenilir haberler sunamadığı Avrupa dışında geçerlidir.”

Böyle bir boşluk, azınlık halklar arasında daha belirgindir. Rapor, izleyicilerin bir kısmını yeniden kazanmak için bu grupları resmetmeye gerçekten ilgi gösterilmesini istiyor.

HABERLERDE GELECEK: ÇEVRİMİÇİ

Basılı yayımlar, hareket kısıtlamaları ve reklam gelirlerindeki düşüş nedeniyle Kovid-19’dan kötü şekilde etkilendi. Özellikle üyelik, abonelik ve bağışlara yönelen kaliteli gazetecilikte gelir kaynağı azaldı.

Avrupa’daki abonelerin çoğu ödeme yapma eğiliminde. Kuzey Avrupa ülkeleri ve Hollanda gibi küçük ülkelerde de ücretli çevrimiçi haberler başarılı oldu. Ancak yine de halkın büyük çoğunluğu “herhangi bir çevrimiçi haber için ödeme yapmaya direnmeye devam ediyor.”

Raporlar, haber toplayıcıların ve sosyal ağların kalıcı olduğunu da aktarıyor. Bununla birlikte, Facebook ve Twitter hala haber toplama için ana sosyal medya platformları olsa da, bazı editörler “özellikle pahalı olarak üretilen orijinal haberler için bu yaklaşımın sürdürülemez olduğunu ve gerekirse hükümetler tarafından aracılık edilen daha iyi şartlar talep ettiğini” savunuyorlar.

 

Medya Servisi

Rekabet Kurumunun Tarım Raporu

23 Nisan 2022 in Ekonomi, Raporlar

Rekabet Kurumunun tarım ürünleri alanında yürütülen sektör incelemesi kapsamında hazırladığı “Yaş Sebze ve Meyve Sektör İncelemesi Raporu” tamamlandı.

Rapordan yapılan derlemeye göre, yaş sebze ve meyveler, çok sayıda el değiştirerek, toplayıcı, simsar, komisyoncu, tüccar gibi aracılar yoluyla tüketiciye ulaştırılıyor. Yaş meyve ve sebzede üretici örgütlenmesinin arzulanan düzeyde olmaması, pazarlama kanalının uzamasına ve tüketicinin ödediği paradan üreticinin eline geçen miktarın düşmesine yol açıyor.

Girdiler çoğunlukla “oligopol” piyasalardan sağlanıyor

Tarımsal üretim gerçekleştiren oyuncular önemli oranda rekabet ederken, bu oyuncular ihtiyaçları olan girdileri çoğunlukla “oligopol” piyasalardan sağlıyor. Söz konusu problemin üreticiler üzerindeki etkisinin hafifletilmesi gerekiyor. Bu imkanın sağlanamadığı durumda ise tarım endüstrisinin karlılıktan uzaklaşması ve üretim miktarının azalması ve dolayısıyla ürün fiyatlarının artması bekleniyor.

Tarım satış kooperatifleri önemli olacak

Üretici ile tüketici arasında rol oynayan aracıları ortadan kaldırma ve aracıların elde ettiği kazancı en aza indirme konusunda tarım satış kooperatiflerinin önemli bir rolü bulunuyor.

Raporda, bağımsız olarak faaliyet gösteren bir tarım satış kooperatifinin, yerel aracılarla rekabet edebilmesine, bazı aracıları ortadan kaldırabilmesine ve ortaklarına bazı teknik avantajlar sağlayabilmesine karşın bazı ürünlerin imalatını ya da ihracatını elinde bulunduran büyük tüccar ve sanayicilerle rekabet etmesi için bölge çapında birlikler ve ülke çapında bir merkez birliği oluşturmaları önerildi.

Zincir marketlerin payı

Söz konusu raporda zincir marketlerin payları da ele alındı. Buna göre, yalnızca 4 teşebbüs pazarın yarısından fazlasına hakim durumda. Pazardaki en büyük 10 oyuncuya bakıldığında ise bu rakam yüzde 63 seviyelerine ulaşıyor. Rakamlar, organize perakende pazarı içerisinde yoğunlaşma oranlarının yıllar itibarıyla ciddi oranda arttığını gösteriyor.

Satışların peşin, ödemelerin uzun vadeye yayılması zincir marketlere önemli bir fon kaynağı yaratıyor. Tarımsal üreticilerin, zincirin diğer aktörleri karşısında müzakerelerinde çok az pazarlık gücüne sahip olduğu belirtilen raporda, tedarik zincirindeki diğer aktörlerin güçlerinin sınırlandırılması durumunda, çiftçilerin gelirlerinin artırılması, arz güvenliği ve tüketici fiyatlarının makul seviyelere gelmesi, amaçlara birlikte ulaşılabilmesinin mümkün hale geleceği ifade edildi.

Perakendeciler pazarda sahip oldukları güç nedeniyle tüketici talebini, tüketicilerin neyi, nasıl ve nerede satın aldıklarını şekillendiriyor. Süpermarketlerin perakende seviyesindeki pazar gücü ve tedarik seviyesinde sahip oldukları alıcı gücü birbirini güçlendiriyor.

Yerli Üretim Sağlanmalı

Raporda, tarım piyasalarında hem arz güvenliği hem de fiyat istikrarı açısından alınması gereken önlemlere ilişkin önerilere de yer verildi. Buna göre, Türkiye’de tarımsal üretim, en önemli girdi kalemleri olan akaryakıt, gübre, tohum ve ilaçta ithalata ve dolayısı ile döviz kuruna bağımlı olunması nedeniyle oldukça maliyetli. Bu nedenle kısa dönemde söz konusu girdilerin sübvanse edilmesi, uzun dönemde ise bu alanlarda olabildiğince yerli üretimin sağlanması hem fiyatlar hem de arz güvenliği için önem taşıyor.

Piyasanın Şeffaflığı Arttırılmalı

Tedarik zincirinin boyunun kısaltılması için aracıların (tüccar, komisyoncular, nakliyeciler, depolama) üstlendikleri fonksiyonların üretici birlikleri vasıtası ile yerine getirilmesi, bu çerçevede üretici birliklerinin yeniden yapılandırılması, Tarım ve Orman ile Ticaret bakanlıkları önderliğinde komisyon oluşturulması gerektiği belirtildi. Raporda, çiftçilerin gelirlerinin artırılmasına yönelik destek mekanizmalarının artırılması, tarımsal destekler ekim öncesi açıklanması ve bunun uzun dönemli olması, zorunlu fiyat bildirimleri yanında üretim, kapasite, stok, ticaret gibi piyasa verilerine çiftçilerin ulaşması için piyasa şeffaflığının artırılmasına yönelik mekanizmaların hayata geçirilmesi önerildi.

 

AA

Goldman Sachs’tan Metaverse Raporu

23 Nisan 2022 in blockchain, Kripto Para

Metaverse

Goldman Sachs son araştırma raporunda Metaverse’ün donanım yarışına doğru evrileceğini belirtti.

Raporda göre VR konusunda “ana yarış” Apple ve Meta arasında gerçekleşecek.

“Apple bu alandaki çalışmalarını büyütmek için araştırma yapmaya devam ederken, Meta rekabetçi donanım fiyatları ve çekici deneyimler yoluyla bir kullanıcı tabanı oluşturmayı hedefliyor.”

Banka raporunda 2023 yılına kadar bu teknolojide ve kullanıcı tabanında ciddi bir büyüme beklediğini belirtti. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“VR ürünleri 2023’e kadar hızla gelişecek. Bu ürünlerin satışının artıp azalması tüketicilerin kullanım deneyimlerine bağlı olacak. VR bazı çözülebilir sorunlar içerse de, uzaktan çalışmanın ayrılmaz bir parçası olacak. Meta’nın 2022’nin sonbaharında Quest Pro ürününü piyasaya sürmesini ve Apple’ın 2023’ün başlarında kendi ürünlerini piyasaya sürmesini bekliyoruz.”

Grafik 1: Metaverse kelimesinin Google’da arama miktarı

Grafik 2: VR aygıtlarının kullanım miktarları ve artış beklentileri

WEB 3.0

“Web 3.0” nasıl bir şekil alabilir? Temel başlıklar şu şekilde:

  • Kullanıcının verileri üzerinde daha fazla kontrolü
  • İçeriklerinden daha doğrudan para kazanan içerik oluşturucu ve içerik oluşturucu olarak bireyin yükselişi
  • Merkezi olmayan sistemlerin yükselişi
  • Ödeme mekanizmalarında esneklik
Grafik 3: İnternetin Evrimi

 

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Japonya, Rusya’ya Yaptırım Bedelini Ödemek İstiyor mu?

23 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

Japonya Başbakanı Kishida Fumio, Rusya’nın Avrupa’daki saldırganlığına yanıt olarak kilit önlemlerle ilerledi.

Kishida, Japonya’nın Ukrayna’ya verdiği kredileri üç katına çıkararak toplamı 300 milyon dolara çıkaracağını duyurdu. Diğer önlemler arasında, Rusya’dan kömür ithalatını aşamalı olarak durdurma ve Rusya’dan bir dizi maddenin ithalatını yasaklama girişimleri de yer alıyor. Rus kömür ithalatı şu anda Japonya’da elektrik üretimi için kullanılan toplamın yüzde 13’ünü oluşturuyor.

Bu politikaların ileride Japonya’da enflasyona katkıda bulunması olasıdır. Enerji maliyetleri, Japonya Merkez Bankası’nın son tüketici fiyat endeksi raporlarında vurgulanan bir endişe olmaya devam ediyor.

Para biriminin değer kaybetmesi ihracatı olumsuz etkileyebilir

Japonya Maliye Bakanı Suzuki Shunichi, Japon yeni’nin ABD doları karşısındaki dalgalanmalarını “istenmeyen” olarak nitelendirdi. Buradaki endişe, Japon firmalarının, Japonya’nın ekonomik oynaklığı göz önüne alındığında, artan ithalat maliyetlerini tüketicilere yansıtmak için iyi bir konumda olmamasıdır.

Bir miktar enflasyon beklense de, ithalatla ilişkili bir dizi enflasyon maliyeti, uzun vadede Japonya’daki tüketicilere zarar verebilir.

Japonya Merkez Bankası tarafından açıklanan rakamlara göre Japonya’nın mevcut tüketici fiyat endeksi Şubat 2020’den bu yana en hızlı fiyat artışını gösteriyor.

Kishida hükümetinin son hamleleri, Rus saldırganlığına karşı güçlü bir duruş sergilediğini gösteriyor.Ancak Japonya başbakanı, özellikle bu önlemlerin enflasyona katkıda bulunma ve Japonya’nın ekonomik toparlanmasını etkileme potansiyeliyle, dış politika zorluklarına odaklanmaya devam edebilir mi?

 

The Diplomat

Pandemi borcu hangi nesillere miras kalacak? (C.D Howe)

23 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland bu ay yaptığı bütçe konuşmasında, “Borç-GSYİH oranımızın düşmeye devam etmesi gerektiğine kesinlikle kararlıyız” dedi.”

Pandemi kaynaklı borcun ödenmesi ve borçta mutlak bir azalma sağlamak için bütçenin fazla vermesi gerekiyor. Ana senaryoda, Kanada’da borç-GSYİH oranının 2055-56’ya kadar yüzde 16,5’e düşmesi beklenmektedir. Pandemi öncesinde bu seviye yüzde 30’lardaydı.

Olağanüstü mali istikrar önlemlerinden yararlanan nesillerin maliyetleri üstlenmesi için, gelecek nesillere borç kalmaması için pandemi kaynaklı borcun 18 ila 25 yıl arasında (2050-2055 yılına kadar) tasfiye edilmesi gerekmektedir.

Bu durumda yük gelecek nesillere kalmayacaktır. Gelecek nesiller, yaşlanan bir nüfus ve iklim değişikliğinin maliyetleriyle zaten karşı karşıyadır. Pandemi kaynaklı borcu onlara miras bırakmak adaletli olmayacaktır.

Kanada bütçesinde 2026-27 yılına kadar yılda 3 milyar dolarlık mali tasarruf hedeflenmektedir. Bu mali tasarruf yılda 15-20 milyar dolar seviyesine çıkarılırsa pandemi kaynaklı borç 18 yıllık bir zaman diliminde tasfiye edilecektir.

Bu da gelecek nesillerin pandemi borcunu üstlenmemesinde yeterli olacaktır.

Sonuç (Editör Notu)

1. Pandemi kaynaklı oluşan bütçe açığı ve borç fazlasının ne şekilde tasfiye edileceği ve sorumluluğu daha çok kimin üstleneceği önemli bir sorun. Ülkeler toparlanma çabalarının yanısıra gelecek için bu konuya kafa yormak durumundalar.

2. Güncel olarak %1 olan Kanada Merkez Bankası politika faizinin, 2050 yılına kadar %2.25 ve %3.25 seviyelerinde kalması pandemi öncesi en iyi borç/GSYİH oranını yakalaması için en uygun senaryo oluyor. Bu da gelişmiş ülkelerde düşük faizin kısa ve orta vadede gündemde olmayacağı anlamına geliyor.

3. Pandemi kaynaklı olarak bütçe açığı veren ülkeler, bütçe fazlası vererek ekonomilerini dengelemeye çalışacaktır. Bu durum küresel ekonomide tüm ülkeler nezdinde ihracatın ve kendine yeterliliğin daha önemli olacağı bir dönemin başlayacağı anlamına geliyor.

4. Kolay paranın olmayacağı yüksek faiz ortamında, borsaların yükselmesi eskisi kadar kolay olmayabilir. Yüksek gelir grubu dışındaki sosyal sınıfların gelirini koruması için borsalar dışında özel sektör bonoları, gayrimenkul ve belki kripto varlıklar hakkında bilgi sahibi olmaları önemli olacaktır.

Grafik 1: Pandemiden Kaynaklanan Reel Çıktı Kaybı (Milyar dolar)

Grafik 2: Farklı Faiz Oranları Senaryosunda Borç/GSYİH karşılaştırması

 

John Lester, C.D Howe Enstitüsü

*C.D Howe Enstitüsü, Kanada’nın dünya çapındaki IDEAS/RePEc ve TTCSP küresel sıralamalarında en iyi düşünce kuruluşudur.
**
John Lester, Kamu Politiği Okulu’nda Yönetici Öğretim Üyesidir.

 

Drone Savaşları

23 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi, Sektör Analizi

Ukrayna yeni dron türlerinin gelecekteki savaşlarda ne kadar etkili olabileceklerinin görülmesi için bir test ortamı haline geliyor.

Ukrayna’nın işgal öncesinde Rus ordusuna karşı kullanmak üzere envanterinde çok sayıda insansız hava aracı vardı. Bunları iyi kullandı, ancak savaş uzadıkça, Ukrayna’ya silah tedarik eden birçok ülke, Ukrayna’daki savaş alanını dönüştürmek için farklı insansız hava araçlarının potansiyelini görüyor ve test etmek istiyor.

Geçen hafta Reuters, ABD’nin Ukrayna’ya 121’den fazla Phoenix Ghost Taktik İnsansız Hava Sisteminin sağlanacağını söyledi. Drone Data Book, Ukrayna’nın birçok türde drone ve İHA edindiğini kaydetti. Raporlar, Ukrayna ordusundaki insansız uçak sayısının keskin bir şekilde arttığını gösteriyor.

Ukrayna, 2017’de 35 tane 2018 yılında ise 75 tane drone ve İHA almıştı. Günümüz için Ukraynalı gazeteci Yuri Butusov, Ukrayna’nın birkaç yıl içinde en az 500 insansız uçak sistemi satın alma hedefi belirlediğini ifade etti.

Drone Stratejileri

Çoğu ABD insansız hava aracı sistemi satılık değildir, satılık olduğunda da ülkelerin satın alması yıllar alır. Bu sistemlerden bazıları da oldukça pahalıdır. Örneğin, 22.000 km menzili olan 60.000 feet yüksekliğe kadar ulaşabilen gözetleme için kullanılan uçak boyutunda bir drone olan Global Hawk gibi.

Ukrayna’nın böyle büyük bir gözetleme uçağına ihtiyacı yok, daha küçük uçaklara ihtiyacı var: “aylak mühimmat” veya “kamikaze drone” gibi.

Batılı ülkeler Ukrayna’ya yeni teknoloji sağlama konusunda yeterince esnek değiller. Bunun nedeni, geçmişte İran gibi ülkelerin Sentinel gibi gelişmiş ABD insansız hava araçlarını düşürmesi ve onları tersine mühendislik yapmaya çalışmasıdır. ABD ve batılı güçler, muhtemelen sofistike insansız hava araçlarının Rusya tarafından ele geçirilmesini ve onlardan gelen bilgilerin İran veya Çin ile paylaşılmasını istemiyor.

Bugün orduların istediği, yüz milyonlarca dolar değerinde bir avuç insansız hava aracı değil. Çok sayıda küçük dron istiyorlar. İsrail gibi ülkeler, daha küçük taktik dronlardan daha büyük sistemlere kadar geniş bir yelpazede dronlar yaratanların örnekleridir. İran, Çin ve Türkiye gibi drone gelişimine de öncülük etti .

Batılı ülkeler, bu sistemlerin gerçek bir savaş alanında, zorlu bir düşmana karşı nasıl çalıştığını anlayarak hem Ukrayna’ya hem de kendilerine nasıl yardım edebileceklerini görmeye başlıyorlar.

Ukrayna’da ABD ve batılı ülkelerin bir şansı var. Ancak bu ülkeler daha büyük potansiyel düşman olan Çin’in Rusya’dan çok daha gelişmiş donanıma sahip olduğunu biliyorlar.

Bu nedenle tüm ülkelerin Donbas’ta veya Mykolaiv çevresindeki cephelerde öğrendikleri Ukrayna savaşının çok ötesinde anlamlar taşıyor.

 

Seth J. Frantzman | The Jerusalem Post

Petrol Piyasasında Kritik Zamanlar

23 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi, Sektör Analizi

Petrol sahası hizmetleri sunan Baker Hughes isimli firmanın yayımladığı haftalık verilere göre, ABD’deki petrol sondaj kulesi sayısı 16-22 Nisan döneminde, önceki haftaya göre 1 adet artışla 549’a yükseldi. ABD’deki petrol sondaj kulesi sayısı son 1 yılda ise toplam 206 adet arttı.

Bu gelişmelerle birlikte, ABD’de günlük üretilen ham petrol miktarı 2020 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı ancak henüz 2019 yılı rakamları yakalanabilmiş değil.

Grafik: ABD’de üretilen ham petrol miktarı

Öte yandan ABD stratejik petrol rezervleri azalmaya devam ediyor. Şu anki seviye Ağustos 2000 yılından bu yana görülen en düşük rezerv seviyesi. Ancak, yılın sonuna kadar beklenen tüketimle birlikte, rezevlerin 1984 yılından bu yana en düşük seviyeye gelmesi bekleniyor.

Grafik: ABD Stratejik Petrol Rezervi Miktarı

JPMorgan’da Natasha Kaneva öncülüğündeki analistler Rusya’dan günlük yaklaşık 4 milyon varil petrole hızlı ve tam kapsamlı ithalat yasağının Brent petrolün varil fiyatını yüzde 65 civarında artırarak 185 dolar seviyesine taşıyabileceği tahminini yaptı. Ancak analistler Rusya’dan kömür ithalatına benzer biçimde ithalat yasağının birkaç aya yayılması durumunda çok önemli fiyat hareketleri olmayabileceğini belirtti.

ABD konut piyasasında alarm sinyalleri

22 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

  1. ABD’de konut kredisi faizleri yıllık 5.11 ile son 12 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı.

2. Konut kredisi faizlerinin yanı sıra konutların fiyatları da arttı. ABD’de ortalama konut satış fiyatı son 2 senede %34 artarak 375.300 dolar seviyesine ulaştı. Ortalama bir ev için 30 yıllık konut kredisinin kullanılması durumunda aylık taksit ödemesi kabaca 2.023 dolar olmaktadır.

2010-2012 döneminde ortalama konut satış fiyatının 160.000 dolar ve ortalama konut kredisi faizinin %4 seviyelerinde olduğu göz önünde bulundurulursa, bu dönemde ortalama aylık konut kredisi taksiti 760 dolar olmaktaydı.

3. Konut kredisi faizleri ve konut satış fiyatlarının artmasıyla birlikte satılan konut miktarı da azaldı. Satış adedi 2020 Haziran dönemindeki seviyelere düştü.

4. Satış ile ilgili veriler kötü olsa da, konut inşaatı verileri güçlü kalmaya devam ediyor. İnşaatı süren konut adedine bakıldığında 2006 yılı mart ayındaki zirve de geçilerek ABD tarihinin en yüksek miktarına ulaşıldı.

,

5. Ancak inşaat verilerine temkinli yaklaşmakta fayda var. Çünkü inşaatı süren konut miktarı ile tamamlanan miktar arasındaki fark da tarihi düşük seviyelerde.

6. Tarihsel verilere bakıldığında, çeşitli kriz ya da istikrarsızlık dönemleri öncesinde, inşaatı süren konut miktarı ile tamamlanan miktar arasındaki farkın yükseldiğini görmekteyiz. Örneğin, 1973, 2001 ve 2009 dönemleri öncesinde inşaatı süren konut miktarı ile tamamlanan miktar arasındaki makas açılmıştır.

Aşağıdaki grafikte ilgili farkın yüksek olduğu bölgeler siyah halka ile vurgulanmıştır. Grafikteki gri ile belirtilmiş bölgeler ise ABD’de resesyonun başladığı dönemlerdir. Söz konusu verinin erken uyarı göstergesi olarak önemli bir işlev gördüğünü söyleyebiliriz.

 

BIST 2022/1 Kar Tahminleri

21 Nisan 2022 in Borsa

Sıralama kar miktarına göre yapılmıştır. Ana doküman Foreks Turkey anketinden alınmıştır.

Gıda arzı endişeleri artıyor

20 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

Kazakistan, önemli bir küresel tahıl üreticisidir. Kazakistan geçen hafta, buğday ve buğday unu ihracatında geçici kotalar ilan etti. Bu durum gıda arzı ile ilgili bölgesel endişeleri artırdı.

15 Nisan’da yürürlüğe giren kotalar, en az 15 Haziran’a kadar yürürlükte kalacak ve buğday tahıl ihracatını 1 milyon tona, buğday unu ihracatını ise 300.000 tonla sınırlayacak.

Özellikle Orta Asya ülkeleri etkileniyor

Kazakistan, Orta Asyalı komşuları için kritik bir üreticidir. Uluslararası Tahıl Konseyi’ne (ICG) göre, 2020-2021 sezonunda Kazakistan tahmini 8,1 milyon ton buğday ihraç etti. 2020 yılında Kazakistan’ın Özbekistan’a yaptığı tüm ihracatın %25’inden fazlasını buğday ihracatı oluşturdu. Tacikistan’da ise durum daha kritik. 2020 yılında Tacikistan’ın ithal ettiği tüm buğdayın yüzde 96’sı Kazakistan’dan geldi.

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı, pandemi sebebiyle gelişmekte olan bir krizi derinleştiriyor. FAO’ya göre, 2020 yılında gıda da dâhil olmak üzere küresel tedarik zincirlerinde meydana gelen bozulma, Avrupa ve Orta Asya bölgesinde gıda güvensizliği olan insanların sayısının artmasına katkıda bulundu.

Gıda güvensizliği yaşayanların sayısı artıyor

Avrupa ve Orta Asya’da, ciddi gıda güvensizliği yaşayan insanların sayısı 2020’de 7 milyon artarak 22 milyona (nüfusun yaklaşık yüzde 2,4’üne) yükselirken, orta veya şiddetli gıda güvensizliği yaşayanlar (güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya erişimi olmayan) 14 milyon artarak 111 milyona yükseldi (toplam nüfusun yüzde 11,9’u).

Bu bölgesel bir ortalama olsa da, Batı Balkanlar, Orta Asya ve Kafkasya’daki oranlar daha yüksektir.

Netflix ilk defa abone kaybetti

20 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

Netflix 2022 yılının ilk çeyreğinde kazançlarını %9.8 arttırdı. Ancak bu %9.8 artışla 2012 yılından bu yana en düşük artış oldu.

Bu yavaşlama, 2002 yılından bu yana en büyük 4.yavaşlama dönemi oldu. Yavaşlamanın yaşandığı diğer dönemler şu şekilde:

2007/Q4: %9.1
2008/Q1: %6.8
2012/Q4: %8
2022/Q1: %9.8

Abone rakamlarına bakıldığında ise Netflix ilk defa abone sayısını arttıramadı.

Netflix’in abone sayısını ve kazançlarını eskisi gibi arttıramaması pazar doygunluğu ve rekabet ile ilgili. Platformlarda geçirilen süreye bakıldığında Netflix eskisi kadar güçlü değil. 2019 yılında medya platformlarında geçirilen sürenin %48,5’u Netflix’deyken, 2021 yılında bu oran %40,6 oldu. 2023 yılında ise bu oranın %37,6 olması tahmin ediliyor.

Whip Media tarafından Fransa, İtalya, Almanya, İspanya ve Büyük Britanya’da yaşayan 9.000 kullanıcı ile yapılan bir ankete göre, katılımcıların yüzde 85’i platformlara çok fazla para harcadıklarından şikayetçiler. Anket göre katılımcılar ortalama 3 platforma aboneler. Harcanan ortalama ücret ayda 23 ila 28 Euro’dur. Bu durum kullanıcı memnuniyetini ön plana çıkarıyor. Kullanıcıların en memnun olduğu platformu tutma eğilimi yüksek.

Ankete göre,  kullanıcılara hangi hizmeti kesinlikle tutmak istedikleri sorulduğunda, kullanıcıların yüzde 41’i Netflix ile yanıt vermiştir. Ancak Netflix’i yüzde 21 ile Hulu, yüzde 13 ile HBO Max, yüzde 9 ile Disney+ ve yüzde 6 ile Amazon takip ediyor.

Memnuniyet açısından HBO Max en önde, AppleTV + ise en kötü performansı gösteriyor.

Tüm bu durumlar Netflix’in bir süredir değer kaybetmesine yol açıyordu. Şirket hissesi en son 2021 Kasım ayında 700 doları görmüştü. Kazanç açıklaması öncesinde şirket 350 dolar seviyesinde işlem görüyordu.

Ancak kazanç artışı sonrası hisse %20’den fazla değer kaybederek 268 dolar seviyesine kadar düştü.

En Etkili 100 Şirket – 2022

19 Nisan 2022 in Ekonomi, Piyasa

TIME DERGİSİ, her yıl hazırlayıp yayınladığı listeyle yılın en etkili şirketlerini paylaşıyor.

Listedeki markalar çeşitli başlıklarda kategorilendirilmiş. Bu kategoriler şöyle;

  • Titans (Titanlar)
  • Leaders (Liderler)
  • Innovators (Yenilikçiler)
  • Disruptors (Yıkıcılar, eğlence sektörü için)
  • Pioneers (Öncüler)

Titans (Titanlar) – İlk 10 Şirket

  • Amazon
  • Pfizer
  • UPS
  • Alphabet
  • Capital One
  • United Airlines
  • Maersk
  • Nubank
  • Ford
  • IBM

Leaders (Liderler) – İlk 10 Şirket

  • HYBE
  • Spotify
  • Airbnb
  • Alaska Airlines
  • EV Connect
  • Upwork
  • Sony
  • Calm
  • Nextdoor
  • HOK

Innovators (Yenilikçiler) – İlk 10 Şirket

  • Rivian
  • SoFi
  • Moderna
  • Guild Education
  • Climeworks
  • NoTraffic
  • Peanut
  • Klarna
  • Grammarly
  • Modulate

Disruptors (Yıkıcılar) – İlk 10 Şirket

  • Engine No.1
  • AMC Entertainment Holdings
  • TikTok
  • Opibus
  • Starry
  • SKIMS
  • Twiga Foods
  • Thrive Market
  • Supergoop!
  • NSO Group

Pioneers (Öncüler) – İlk 10 Şirket

  • Kaling International
  • Green Mountain Power
  • Bicycle Health
  • OpenSea
  • Rec Room
  • Together Labs
  • Astroscale
  • Biobot Analytics
  • Oxford Nanopore Technologies
  • IonQ

 

Branding Türkiye

Merkez Bankaları Haftası

19 Nisan 2022 in Para Politikasi, Piyasa

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 3-4 Mayıs tarihli faiz toplantısı öncesi Başkan Jerome Powell tarafından piyasaya verilecek mesajlar yakından takip edilecek. Powell’ın 21 Nisan Perşembe günü üst üste iki konuşması takvimde yer alıyor. Powell önce saat 18.00’de bir enstitü tarafından düzenlenen etkinlikte konuşacak. Powell’ın ikinci konuşması IMF’nin düzenleyeceği küresel ekonomiye ilişkin panelde olacak. Piyasalar Powell’ın bu toplantılarda “şahin” bir mesaj verebileceğini düşünüyor.

Bu mesajın Fed’in toplantıda yapacağı faiz artışının miktarı konusunda bir işaret olabileceği belirtiliyor. Powell en son konuşmasında gelecek toplantıda 50 baz puanlık faiz artışının ihtimal dahilinde olduğu mesajını vermişti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, IMF-Dünya Bankası bahar toplantıları kapsamında 22 Nisan Cuma günü saat 16.00’da konuşacak.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey’in ise üst üste iki gün konuşması bulunuyor. Bailey önce 21 Nisan Perşembe günü Peterson Uluslararası Enstitüsü’nün düzenlediği panele katılacak. Bailey’in IMF-Dünya Bankası bahar toplantıları kapsamındaki konuşması ise 22 Nisan Cuma günü saat 17.30’da olacak.

 

BloombergHT

Türkiye Otomobil Piyasası Genel Görünümü

19 Nisan 2022 in Ekonomi, Raporlar, Sektör Analizi

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) rakamlarına göre 2019 yılında Avrupa ülkeleri arasında kişi başına en az aracın düştüğü ülke Türkiye oldu. Türkiye’de her 100 kişiden sadece 15’inin otomobili bulunuyor. Bu durumda Türkiye, Makedonya, Romanya ve Letonya gibi ülkelerin gerisinde kalıyor.

Trafiğe kayıtlı taşıtların ortalama yaşı 14,2 olarak hesaplandı

Türkiye’de 2020 yılı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 24 milyon 144 bin 857 adet motorlu kara taşıtı için ortalama yaş 14,2 olarak hesaplandı. Ortalama yaş otomobillerde 13,2, minibüslerde 14,4, otobüslerde 14,1, kamyonlarda 17,2, traktörlerde 24,2’dir.

Avrupa’da Ortalama Yaş 

Araba yaşı için AB ortalaması 10,8 yıldır. Lüksemburg’da araç filosunun ortalama yaşı 6,4 olarak tahmin ediliyor. Daha sonra ilk üçte Avusturya (8,2 yıl) ve İrlanda (8,4 yıl) yer alıyor.

Benzer şekilde yaş aralığı olarak kullanıma bakıldığında ise sıralama aşağıdaki şekilde olmaktadır:

Otomobil Alım Gücü

Yapılan bir çalışmaya göre otomobil satın almaya imkanı olmayanların oranı Türkiye’de %35 seviyesinde. AB ortalaması ise %6 seviyesinde.

Elektrikli araçların pazar payı %8,3’e ulaştı

19 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

“EV-volumes.com” internet sitesinin verilerine göre, küresel elektrikli araç satışları 2021’de bir önceki yıla göre %108 artışla 6,75 milyona ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Elektrikli araç satışları 2020’de salgına rağmen 3,24 milyon olmuştu. 2021 yılından sonra büyümede en hızlı yıl %65 büyüme ile 2018 yılı.

Elektrikli araçların pazar payı 2012’de yüzde 0,2 seviyesinde bulunurken, geçen yılki rekor satışla yüzde 8,3’e ulaştı. Böylece, elektrikli araçlar pazar payını 10 yılda 41 kat artırdı. Geçen yıl ayrıca elektrikli araçlarda son 10 yılın en büyük yıllık büyümesi görüldü.

Grafik: Elektrikli Araçların Pazar Payı 2012-2021

Çin, 3,4 milyonla geçen yıl en fazla elektrikli araç satışının kayda geçtiği ülke oldu. Çin’deki satışlar bir önceki yıla göre yüzde 155, bir başka deyişle 2,06 milyon artış gösterdi.

Avrupa’da ise 2,3 milyon elektrikli araç satılırken, bu rakam 2020’ye göre yüzde 66 büyüdü. ABD, 735 bin elektrikli araç satışıyla üçüncü sırada yer alırken, Güney Kore’de 114 bin 500 elektrikli araç satıldı. İsrail, Avustralya, Hindistan ve Japonya’daki elektrikli araç satışları ise 10 binin üzerinde gerçekleşti.

Elektrikli araçların yıllık tüketimi, İrlanda’nın elektrik üretimine eşit

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, 2012’de tüm yıl boyunca 130 bin elektrikli araç satılırken, bu rakama 2021’de bir haftada ulaşıldı. Geçen yılki satışların ardından dünyadaki toplam elektrikli araç sayısı ise 16 milyonu buldu.

Dünyadaki toplam elektrikli araçların elektrik tüketimi 2021’de 30 teravatsaate ulaştı. Bu miktar, İrlanda’nın bir yıllık elektrik üretimine eşit.

Geçen yıl elektrikli araç satışlarında 936 binle Tesla ilk sırada yer aldı. En fazla Tesla araç 352 binle ABD, 321 binle Çin, 170 binle Avrupa’da satıldı. Tesla’yı 763 binle Volkswagen (VW) Group, 598 binle BYD, 517 binle GM, 385 binle Stellantis takip etti.

 

Danimarka Rus gazına alternatif olarak doğal gaz üretimini artıracak

19 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi

Danimarka, Avrupa`nın Rusya`ya olan enerji bağımlılığını sona erdirmesine yardımcı olmak amacıyla geçici olarak gaz üretimini artıracağını bildirdi.

Lux Times’ın haberine göre, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ülkesinin 2050’de petrol ve doğal gaz üretimini sona erdirme hedefine bağlı kalacağını açıkladı.

Başbakan, “Yeşil gaz üretimi, gaz ihtiyacını karşılayacak düzeyde gelişene kadar gazı Putin’den satın almaktansa Kuzey Denizi’nden tedarik etmenin daha iyi olduğuna inanıyorum.” dedi.

Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük petrol ve doğal gaz üreticisi Danimarka, tüm Kuzey Denizi petrol ve doğal gaz üretimini ve aramalarını 2050 itibarıyla durduracağını açıklamıştı.

Ruslar’ın Türkiye’den gayrimenkul alımı %250 arttı

19 Nisan 2022 in Genel

Rusya’da Şubat ayının sonundan itibaren yurtdışından konut alma talebinde artış var.

Rusya Sotheby’s International Realty Başkan Yardımcısı Elena Marinicheva, “Tahminlerimize göre Gürcistan’a olan ilgi aylık %10, Dubai ve Tayland’da %60-70 ve Türkiye’de yaklaşık %250 arttı.

Bunun nedeni, AB ülkelerine gayrimenkul alımı ve para transferlerinin çok daha karmaşık hale gelmesi ve Rusların daha erişilebilir pazarlara odaklanması.” diyor.

Rusların daha önce ev satın alma eğiliminde olduğu Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi Avrupa ülkelerinde konut satın alma ilgisi azaldı.

Arealis LLC’nin finans direktörü Maria Zhukova, Rusların Dubai’de gayrimenkul talebindeki artışın %30-40 olduğunu hesapladı. Türkiye’de bu rakamların daha da yüksek olduğunu söyledi. Zhukova, Türkiye’de emlak fiyatlarının Dubai’den daha cazip olduğunu söylüyor.

Emlak ajansı Antaria Real Estate’in kurucusu Marina Popovidu, ilkbaharda tatil beldesi gayrimenkulleri her zaman alıcılar için özel bir ilgi alanıdır” diye açıklıyor.

 

Ekonomist

Elon Musk: Twitter açık kaynak kodlu olmalı, kodlar GitHub’da yayınlanmalı

19 Nisan 2022 in Dünya Ekonomisi, Gündem

Elon Musk, TED 2022‘de yaptığı konuşmada Twitter’ın algoritmalarının açık kaynak kodlu olması gerektiğini savundu. Musk’ın Twitter için satın alma teklifi başarılı olursa, platform açık kaynak kodlu hale gelebilir.

Modernliğin şehir meydanı

Musk TED’de yaptığı konuşmada, “Twitter bir tür fiili şehir meydanı haline geldi” dedi. Musk’a göre insanların platformda yasal sınırlar içinde özgürce konuşabileceklerine inanmaları çok önemli.

Bu nedenle Twitter, algoritmalarını açık kaynak olarak yayınlamalıdır. Temel kodlar, kullanıcıların kontrol etmesi için GitHub‘da yayınlanmalıdır. Bu adım, algoritmaların gerçekte ne yaptığı konusunda benzeri görülmemiş bir şeffaflık anlamına gelir.

Musk’a göre, tweetlerde yapılan herhangi bir değişiklik vurgulanmış veya tonlanmış şekilde açıkça görülmelidir. Bu şekilde herkes değişikliklerin gerçekleştirildiğini görebilir ve algoritmik veya manuel olarak herhangi bir sahne arkası manipülasyonu olmaz.

Musk, Perşembe günü Twitter’daki hissesini toplamda 40 milyar doların üzerine çıkarmak istediğini duyurdu. Musk’ın bu hamlesi başarılı olursa, muhtemelen şirketi borsadan çıkaracak ve daha sonra talep ettiği değişiklikleri uygulamak için yetkiye sahip olacak.

 

Konuşmanın tüm detaylarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. (Twitter ile ilgili bölüm 11:48’de başlıyor.)

 

Araç çubuğuna atla