Anasayfa » Kapalıçarşı’da neler oluyor?

Bu gönderiyi paylaş

Genel

Kapalıçarşı’da neler oluyor?

Hükümetin dövizi kapalı kapılar ardında tuttuğunu sonunda herkes kabul ediyor. Seçim öncesi ekonomide yönetmeye dair ufak kırıntıları da halının altına hasır eden bir yönetim var. Dolayısıyla kimle konuşsak seçim sonrası dövize bir patlama bekliyor. Beklentiyi yönetme yetisini kaybeden ekonomi eşrafı, kapalı çarşıda ikili hatta çoklu kur oluşumunu engelleyemiyor. 19,51 gözüken dolar bankalardan ve kapalı çarşıda ise 22’e gelen oranlardan işlem görüyor.

Çoklu kur Arjantin’de karşımıza çıkan bir durum aslında:

“Bankalar arası kur ile serbest piyasa kurunun oluşmasıyla piyasada iki farklı kurun bulunması durumunu ifade eder. Dışa kapalı ekonomiler, sermaye kontrolü uyguladıkları ve yabancı para alışverişini yasakladıkları için birden fazla kur oluşabilir.”

  • Zorunlu karşılık %150’ye dayandı.
  • Bankalarda kredilerde döviz bozdurma zorunluluğu%80’e çıkarıldı.
  • El altından sopa göstererek bankalara kredi konusunda her gün saçma sapan düzenlemeler getirildi.

Yukarıdaki maddeler sermayeyi kontrol etmek için yapılan önlemlerden bir kaçı.

İkili (çoklu) kur Arjantin örneğinde olduğu gibi sermaye hareketlerinin serbestliğine izin vermeyen ve kapalı ekonomilerde görülmesi normal karşılanabilir. Hatta 80’lere kadar bizde de görülen bir durumdu. Ancak Türkiye sadece sermaye kontrolünü fiiliyatta getirmekle kalmadı. Dolarizasyon oranında Arjantin gibi kapalı bir ekonomiyi de kıskandırdı.

İkili kurun oluşmasına engel durumlardan birisi de döviz rezervleridir. Merkez cümle aleme Kapalıçarşı’dan dolar/altın aldığını gösterdiği evrende piyasada tek kur olmaması normaldir.

Dövizin fiyatının farklılık göstermesi başka nedenlere de gebe. Politika faizini önemsizleştirenler banka-politika faizi arasındaki makasın açılmasına ve bir nevi çoklu faiz uygulamasına geçilmesine de vesile olmuştur. Şunu unutmamalıyız ki faiz paranın fiyatıdır. Siz paranın fiyatını bozarsanız makro mikro bütün dengeler şaşar.

Cari açık/GSYH oranının eksi değer alması, o ülkenin cari işlemlerinde bir açık verdiğini ve bu açığın GSYH’ye oranla daha büyük olduğunu gösterir. Bu durum, o ülkenin dış kaynaklara daha fazla bağımlı olduğunu ve dış finansman ihtiyacının daha yüksek olduğunu ifade edebilir. Bu nedenle, bir ülkenin cari açık/GSYH oranının eksi değer alması, ekonomik açıdan sürdürülebilir olmayabileceği ve dikkate alınması gereken bir risk unsuru olduğu anlamına gelir.

Twitter: @yagizkutayisik

Bu gönderiyi paylaş

Yorum Yaz

Araç çubuğuna atla