Son günlerde dünyanın en popüler uygulamalarından biri olan “WhatsApp” kullanıcı sözleşmesi üzerinde yapmaya çalıştığı güncelleme neticesinde adeta bir dijital göç yaşandı. Hemen alternatif uygulamalar birtakım görseller ile de karşılaştırılarak kullanıcıların tercihlerine göre yığınlar halinde telefonlara indirildiler. Doğrusu bizzat kullanıcısı olarak söyleyebilirim ki “WhatsApp” hala eski yoğunluğunda kullanılıyor ve diğer uygulamalar henüz makul bir seviyede yerine geçmiş değil.
İlginç olan nokta ise artık öyle bir çağdayız ki dijital ayak izimizin olmaması mümkün değil. Dijitalleşme, büyük veri depolama, veri analitiği, veri bilimi gibi kavramlar her ne kadar adı “Endüstri 4.0” ile anılsa da bu kavramlar üretim sektörlerinden önce hizmet sektörlerine girdi. Örneğin robotik süreç otomasyonunu (RPA) gelişen haliyle hizmet sektörlerinde (bankacılık, sigortacılık gibi) sıkça görüyoruz. Dolayısıyla 1950’lerden itibaren yapay zekâ (AI) ile akıllı makineler, bu yapay zekayı geliştirmek için 1980’lerden itibaren makine öğrenmesi (ML) ve 2010’lardan itibaren de derin öğrenme (DL) bilimin ve teknolojinin gündeminde oldu.
Birce Dobruca’lının HBR Türkiye’deki “Dijital Çağın Değişmeyen Gündemi: Mahremiyet Paradoksu” yazısında çarpıcı istatistikler var. Öyle ki;
– Günde ortalama 7,5 saat kullanılan internetin %50’si sosyal medyada geçiyor
– Kullanıcıların Facebook’da ortalama 227 beğenileri bulunuyor
– Bir kullanıcıyı; 10 beğeni ile iş arkadaşlarından, 70 beğeni ile iş arkadaşlarından, 150 beğeni ile ebeveynlerinden ve 300 beğeni ile de eşinden daha iyi tanımak mümkün
Bireyler özellikle iş başvuruları yaptıklarında kendilerine yapılan kişilik envanterleri, mülakatlar ve birtakım testler ile kendilerini, işe girmek istedikleri şirketlere pekâlâ tanımlıyorlardı. Korkunç olan belki de zaman içinde oluşan ve giderek bireyleri daha iyi tanımlayan sosyal medya platformlarındaki bu derin bilginin, dijital olarak korunması ve gelişmesidir. Dahası birtakım otoriteler tarafından her an elde edilebilir ihtimalde olmasıdır. Bu durumda bireyler olarak dijital dünyada hiç iz bırakmamak mümkün olmasa da ne kadar olacağına bilinçli olarak karar vermek bugün için hala elimizde.
Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş