Oğlum belki de yaşı gereği son dönemlerde Japon animasyonlarına ilgi duymaya başladı. Japon manga kültürü bizim çocukluğumuzda izlediğimiz çizgi filmlerden biraz farklı. Neyse konumuz bu değil.
Bir anime var İngilizceye “Food Wars” olarak çevirmişler: Shokugeki no Soma. Yemek pişirmede çok maharetli Soma Yukihira diye bir çocuğun aşçılık okulundaki hayatını anlatıyor. Ama kahramanımız Soma bir bölümde öyle bir şey yaptı ki “Gelsin bu çocuk üniversitede strateji anlatsın” dedim içimden.
Efendim, bunların çarşı içinde bir salaş restoranı var. Çocuk okuduğu, babası da başka yerde olduğu için arada bir gelip havalandırıyorlar. Son gelişlerinde bir de bakıyorlar ki o da ne, çarşı batmış.
Şehirde tren istasyonunda yeni bir paket tavukçu açılmış. Ama tavukları on numara. Müşteriler paket paket tavukları alıp evlerine, yanlarında yolculuğa götürüyor.
Tabi doğal olarak pazara her giren şirket, bir diğerinin müşterisini alıyor, pazar payını tüketiyor. Hikâyemizde de müşteri, istasyon bölgesini tercih edince çarşı, iflas etmiş.
Aslında çarşı burada metofor olarak kullanılmış. Bir işletme pazar payını kaybettiğinde sadece kendisi zarar görmüyor. İşletmeye hammaddeden ve ara mamul tedarikçilerinden tutunda şirkete yemek ve temizlik hizmeti sağlayan tüm esnaf bundan etkileniyor. Daha da kötüsü piyasada ekonomi daralmaya başlıyor.
Kahramanlarımız da diyorlar ki “Rakibimizden daha güzel bir tavuk yapalım ki çarşı tekrar canlansın”.
Bunda bir şey yok, klasik rekabet stratejisi formülasyonu.
Rakibiniz yeni bir ürün çıkartırsa bir işletmecinin önünde dört seçenek vardır.
Ya ürünlerin embiryo döneminde lideri tahtından indirmek için daha büyük AR-GE ya da inovasyon yatırımı yaparsınız.
Ya gençlik döneminde kalitesi ile yakalamak üzere lideri takip edersiniz.
Ya da büyüme döneminde fiyat rekabeti için operasyonel olarak hazırlanırsınız.
Bunun dışında isterseniz kötü ürünler ile bir yere kadar devam edip piyasadan silinirsiniz.
Hah işte, kahramanımızın stratejisi de bundan sonra başlıyor.
Bizim oğlan diyor ki “Önce rakip restorana bir gidelim. Düşmanımızı görelim. Ürününden yiyelim. Sırrını öğrenelim”.
Çünkü biliyor ki Michael Porter’in dediği gibi rekabet ve rakip analizi olmadan mücadele olamaz.
Bakıyorlar ki rakibin tavukları bir harika, sosu mükemmel.
Önce rakibe direk saldırmak için aynı lezzeti tutturmayı deniyorlar. Nafile olmuyor, olamıyor. Defalarca deniyorlar ama yok, yok. Çünkü rakip, ünlü bir aşçıdan danışmanlık alıyor. Aslında o aşçı da kahramanımızın hocası.
Soma, rakibinin ürünlerini taklit ederek kazanamayacağını anlıyor.
Aynı stratejinin dizayn okulu ve Alfred Chandler (1977) ’in şu meşhur SWOT (Güçler, Zayıflıklar, Fırsatlar ve Tehditler) analizi gibi kendi stratejik avantajlarını düşünüyor.
Uzun zaman konuya kafa yoruyor. Müşterilerini inceliyor. Ben müşteri olsaydım nasıl bir ürün isterdim diye bakıyor.
Konuda derinleştikçe bir şey fark ediyor. Müşteriler aslında parça tavuğu sıcak sıcak yemek istiyor.
Tren istasyonundaki rakibin dükkânında bunun için boş alan yok. O yüzden paket yapıyor. Hâlbuki elde yemek yemek, Japonya’da bir gelenektir. Yani aslında kahramanımız piyasanın sosyal kültürüne de hâkim oluyor.
Rakip genelde yolculara ve ev kadınlarına çalışıyor. Hâlbuki ev kadınları sadece alışveriş yapmak değil vitrinlere bakarak güzel zaman da geçirmek te istiyor. Akşama kadar çarşıdan öğrenciler geçiyor. Çarşı onlar içinde arkadaşları ile öğlen sosyalleşebilecekleri bir mekân özünde.
Tavuğu sıcak sıcak Kore krepinin (bu krep, lavaştan daha küçük, ancak orta boy bir tako kadar) içinde marul ve otlar ile dürüm yapıyor. Onun tavuğun lezzeti rakibinden daha iyi olmasa da insanlar bayılıyor. Rakip, üçüncü günde müşteri kitlesinin %20’sini kaybediyor.
İşin ilginci çarşıda tavuğun tamamlayıcı piyasası da oluşuyor. İçecek ve tatlı satanlar beliriyor.
Bazen rakibiniz kadar iyi olamazsınız. Ama muhakkak ona karşı iyi olabileceğiniz bir stratejik avantajınız vardır. Bence onu bulun.
Dr.B.Kağan AKTÜRK
Serbest İş Danışmanı
(İş Stratejisi, Pazarlama ve Satış, Lojistik, Bilgi ve Teknoloji Yönetimi)
kagan.akturk@yahoo.com.tr
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş