Dolar tarihi rekoru kırarken, vatandaş satmak yerine almayı tercih ediyor. Son verilere göre, vatandaşın hesaplarındaki dolar miktarı tarihi zirveye ulaştı.
Erol Taşdelen’in analizi;
BDDK’nın günlük 6 Ekim 2020 verilerine göre Gerçek kişilerin yabancı mevduat oranının % 58,4 gibi tarihi zirve oranını gördü. Bu durum vatandaşın halen ekonomiye Güvensizliğinin; parasının değerini koruma arayışlarının devam ettiğini tahmin etmek zor değil.
Vatandaşın Bankalarda Ne Kadar Mevduatı var
Türkiye’deki Bankalarda Toplam Mevduat 06.10.2020 itibarıyla 3.450 milyar TL. Bunun % 60’lık kısmı Gerçek Kişilere ait. 06.10.2020 tarihi itibarıyla Gerçek Kişilerin Bankalarda 2.070 milyar TL mevduatı mevcut. Bunun % 58,4’sına isabet eden 1.209 milyar TL’lık kısmı Yabancı Para türünden mevduatta tutuluyor. Gerçek Kişilerin yani vatandaşın Döviz mevduatındaki oranın artışı uzmanlar tarafından “vatandaşın parasının değerini koruma kaygısı dolayısı ile Güvensizliğin” göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Vatandaş yabancı Para Mevduatta ısrarlı
06.10.2020 tarihi itibarıyla Bankalardaki Toplam Mevduatın USD karşılığı 445,8 milyar USD. Bunun 202,7 milyar USD karşılığı Türk Parasında tutulurken 243 milyar USD karşılığı Yabancı Para Mevduatta tutuluyor. Bankalarda tutulan 445,8 milyar USD karşılığı Mevduatın 267,5 milyar USD karşılığı Gerçek Kişilere ait. Gerçek Kişilerin 156,2 milyar USD’lık mevduat kısmı ide Yabancı Para cinsinden bankalarda tutuluyor.
Acı ama gerçek ile yüzleşmeliyiz. Gerçek Kişilerde “Dolarizasyon sendromu” henüz kırılmış değil.
Vatandaş niye dövizden vazgeçmiyor
Gerçek Kişilerin yani vatandaşın hesaplarında tuttuğu yabancı para mevduat oranının yüksek olmasının altında birden fazla unsur yatıyor. Piyasalara olan Güvensizlik gibi psikolojik etkenden tutun da, Uluslararası görünümdeki belirsizlikler; ABD seçimlerinde Türkiye ile ilgili sert mesajlar veren Biden’in Trump önünde anketlerde önde olması ve seçilme olasılığının artması gibi siyasi unsurlar; Ekonominin kırılgan unsurları; Cari Açığın ve Dış Ticaret açığının artarak devam etmesi; Rating Firmaların olumsuz raporları gibi ekonomik unsurlar; Akdeniz, Kafkasya, Suriye gibi Askeri ve Jeopolitik risk unsurları; Pandemi sürecindeki belirsizlikler gibi sağlık unsurları vatandaşın parasının değerini koruma arayışı Yabancı Para Mevduatı tercih edilmesinde etkisi olduğunu tahmin etmek zor değil. Döviz kurlarındaki artış ile birlikte satış dalgasının gelmesi beklenirken bu noktanın hangi kur ile vatandaşı ikna edeceği ise ayrı bir öngörü gerektiriyor. Kurların sürekli artması en fazla vatandaşı olumsuz etkiler iken diğer taraftan gerçek kişilerin ısrarla dövizde kalması eski kötü deneyimlerin mirası gibi. Vatandaşın, nasıl bir “Davranış Psikolojisi” göstereceğini hep birlikte göreceğiz. En başta, “Güven ortamı” tekrar yaratılmadan bir çok öngörüler ise sadece öngörüde kalmaya mahkum gibi. Bu günlerde karar alırken, çok yönlü ve analitik düşünmek zamanın şifresini çözmek için olmaz ise olmaz hale geldi. Günümüzde, çok yönlü “Bilgi ve Bilgi Güvenliği” yeni silah haline gelmiş durumda; Liyakat sahibi bilgi yüklü beyinlerin güvenliği ise ayrı bir öneme sahip.
Erol TAŞDELEN
Ekonomist
Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş