Geçen sene boyunca 2020 ekonomik kriz yılı olacak mı sorusu sık sık soruldu ve senenin başlangıcı küresel resesyon beklentisi tamamen ortadan kalkmıştı diyebiliriz. Genelde resesyon işaretleriyle krizler arasında yaklaşık 9-12 ay olması sebebiyle en olumsuz gelişmelerde bile 2020’nin resesyon yılı olması çok makul bir senaryo değildi ama Coronavirüs salgınının etkileri görülmeye başladıktan sonra piyasalar tam anlamıyla bir kriz fiyatlamasına döndü diyebiliriz.
2020 iyimserliği piyasalar için tam anlamıyla bir terste kalma oldu. BOFA’nın aylık küresel görünüm anketine göre (Şubat) yatırımcılar 2020’den son derece iyimserdi ve portföylerde nakit son 58 ayın dibinde iken hisse senetleri ise 20 ayın zirvesindeydi ki bu tercih eğilimi ile dünya borsalarının göstergesi olarak kabul edebileceğimiz S&P 500’ün Şubat ortasında tarihi rekor kırması arasında bağ kurabiliriz ama şu anda ise eğilim tam aksine dönmüş durumda, yatırımcılar tamamen nakite dönmeye ve her şeyi satmaya başladı. Yani yatırımcılar Şubat’ta realiteleri kesinlikle kavrayamadı diyebiliriz.
Yatırımcılar kavrayamadı da ekonomistler kavrayabildi mi diye sorarsanız cevabım kesinlikle hayır ! Çin’de salgın başladığından beri bu salgının Çin ve dünyaya muhtemel etkilerini okuyoruz ve gelen verilerle görüyoruz ki saygın kurumların en kötümser tahminleri bile realiteye göre kabul edilemez seviyede iyimser kalmış.
Hafta sonu Çin’de imalat PMI verileri açıklandı, Coronavirüs salgını önce İmalat PMI 50 seviyesindeydi ve beklentiler verinin 45’lere gerilemesiydi ama gerçekleşme ise 36.7 ile tarihi dip oldu. Çin’de imalat PMI finansal krizde bile bu büyüklükte bir çöküş yaşamamıştı. Rakamlarla ifade etmek gerekirse saygın kurumlar Çin’de ilk çeyrek %4-5 civarı bir büyüme beklerken gerçekleşme muhtemelen en az %1-2 daralmaya döndü.
makalenin devamı için tıklayınız (2020 ekonomik kriz yılı mı)
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş