Çalışarak zengin olunmaz önermesini hayatının herhangi bir döneminde duymamış olan beyaz yakalı sanırım yoktur. Öte yandan bu önermenin doğruluğu, zenginliğin tanımı üzerinde bir uzlaşma sağlanmadıkça irdelenemez.
Zenginlik nedir?
Çalışmak zorunda olmamak olabilir, hedeflenmiş belirli bir servete ya da varlığa sahip olmak olabilir. Altında belli sayıda kişi çalıştırarak onların maaşını ödemek olabilir. Belirli bir miktarda pasif gelire sahip olmak olabilir. Uzar gider bu anlamda zenginliğin tanımı. Çalışarak zengin olunmaz derken kastedilenin maaşlı çalışan olmak olduğunu düşünüyorum. Bu durumda, maaşlı bir çalışan için hayat standartlarını sürekli olarak artırmaya çalışmak zengin olunamayacağını garanti edecektir bu doğru. Peki sizi sürekli olarak daha büyük/pahalı ev araba vs. metalara sahip olmaya iten şey tam olarak nedir?
Daha fazla tüketebilmek için daha fazla çalışmak zorundaysanız ve bu çalışmayı maaş/ücret alarak yapıyorsanız bu önerme doğrudur çalışarak zengin olunmaz. Ama kendinize bir hedef belirler ve özel hayatınız dahil her şeyi bu hedefle uyumlu olacak şekilde ayarlarsanız evet işte o zaman çalışarak zengin olunur. Bu zenginliğin tanımı da pasif gelir üzerinden yapılır.
Pasif gelir nedir?
Pasif gelir belli bir miktar birikim (sermaye) kullanılarak/kiralanarak elde edilen gelirin olduğu gibi harcandığı durumda dahi ana birikimin kendi değerini kaybettirmeden aynı geliri sürekli üretebilmesini sağlayan gelirdir. Bu gelir faiz geliri, hisse senedi temettüleri, diğer finansal enstrümanlar, gayrimenkul sermaye gelirleri olabilir. Patagonya ölçeğinde devletin saçma politikalarından dolayı Patagonya Lirası faiz geliri hiçbir zaman hiçbir şekilde pasif gelir olarak değil tam aksine pasif gider olarak kabul edilebilir.
Verimsiz ekonomik yapı üzerinden üretilen enflasyona karşı bile sermaye erozyonunu engelleyemediğinden dolayı Patagonya Lirasından elde edilen faiz geliri hiçbir zaman reel gelir haline gelemediği için pasif gider haline gelir. Bu nedenle, Patagonya koşullarında genellikle gayrimenkul sermaye gelirleri ya da döviz tevdiat gelirleri kısmen pasif gelir üretici finansal enstrümanlar olabilir.
Bu anlamda kişi belli bir miktar pasif gelire sahip olup bunu sabit bir hayat standardını koruyacak şekilde geliştirmek isterse bunun üzerinden zenginlik tanımını kendisine göre yapabilir ama hayat standardını yükseltme amacından sapmıyorsa evet bu kişi ücretli/maaşlı çalışarak zengin olamaz. Ücret/maaş şeklinde yazıyorum çünkü ücreti özel firma çalışanı maaşı ise devlet çalışanı (memuru) alır.
Ama eğer bu kişi kendisiyle aynı sosyoekonomik seviyede olmayan biriyle bir evlilik yaptıysa, bir veya daha fazla çocuk yaptıysa, kısacası bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı arttıysa bu kişinin,
1) Hem bu pasif gelire ulaşma süresi uzar,
2) Hem bu pasif geliri üretmek için ihtiyaç duyacağı sermayeyi biriktirme hızı yavaşlar,
3) Hem de zenginliğin tanımını yapacağı pasif gelir seviyesi reel olarak artar.
Diğer alternatif ise kendi işini kurup o iş için çalışarak zengin olma hedefi taşımaktır. Kuşkusuz buradaki zenginlik seviyesinin daha yüksek olması mümkündür ama bunun için Patagonya ne yazık ki elverişli bir iş ortamının bulunduğu bir ülke değildir. Bu, bugün bu amaçla kurulmuş kobilerin hemen hemen hepsinin batmanın eşiğinde olduğu gerçeğinden de anlaşılabilir.
En basitinden yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan devasa harcamalardan çıkarabilirsiniz. Eğer benim ikili ilişkilerim sağlam olsaydı (Kendi şirketimi kurmak için devasa paralara ihtiyacım zaten yok, birkaç bin liralık, tabii ki Patagonya Lirası, evrak işiyle bir şirket kurulabilir) Patagonya devletinin geçiş garantisi verdiği, devlet bankalarının kefil olduğu bir projeyi benim şirketim de üstlenebilirdi. Böyle bir durumda da zenginliğin tanımı çok çalışmaktan ziyade ikili ilişkilerdeki avantajlar üzerinden ilerlerdi.
Yani global ölçekte merkez kapitalist ülkeler için kendi işini kurmayıp maaşlı çalışan olmayı tercih eden kesimi belki risk almama korkaklığıyla suçlayarak bu kişilerin diğerleri kadar zengin olmamasını normal karşılayabilirsiniz ama Patagonya ölçeğinde koşullar eşit olmadığı için hemen hemen kimse pek de kendi işini kurma sevdalısı değildir.
Bir başka nokta ise para hırsıdır. Kendi işini kuran insanın para hırsına kapılması bu kişiyi hiçbir zaman zengin yapamayacaktır. Bu tıpkı maaşlı çalışan insanın kariyer hırsına benzer yani bunun bir sonu yoktur. Zaten zenginliği göreceli yapan şeylerden biri de budur.
Bir yanda “1 milyon TL nakit param olsa ondan elde edeceğim pasif gelirle hiç çalışmam” diyen 5-6 bin lira maaşlı bir low class beyaz yakalı varken, diğer yanda milyon liranın üzerinde en az 8-10 tane evi olan bir genel müdür hala hırsla yönetim kurulu başkanı olmak için kariyer hedefleri peşinde koşabilir ya da aynı senaryoyu kendi işini belirli bir gelirle kurmayı başaran farklı tipte sermayedarlarda da görebilirsiniz.
Bu nedenle zengin olmak tanım itibarıyla çok kolay değildir
Global ölçekte serveti 10 milyon doların üzerinde olan kişiler zengin olarak tanımlanmaktadır ama bence zengin olmak istediğin standartlarda yaşarken maddi açıdan çalışmak zorunluluğu duymamaktır. Bu açıdan baktığımda şahsen Patagonya ölçeğinde 1 milyon dolarlık bir servet ve bunun getireceği aylık ortalama 20-25 bin liralık pasif gelir, bekar bir insan için gayet de zenginliğin tanımı olarak değerlendirilebilir ama bu konu da dediğim gibi özneldir ve kişiden kişiye değişir. Kimi için bu paranın yarısı bile muhteşemken kimi 10 milyon dolarlık servetle de kendini mutlu hissedemeyebilir.
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş