22 Trilyon USD Kamu Borcu ve 20 Trilyon USD GSYİH ile Dünya’nın en büyük 1 numaralı ekonomisi nereye doğru gidiyor?
Dikkat ediyorsanız, Amerikan Hükümeti 2000’den bu yana 16 trilyon USD, 2008’den beri 11 trilyon USD ve son 1 yıldır 2 Trilyon USD borcunu yüzdürüyor. 2030 yılına kadar 30 trilyon dolara yükselecek. Endişelenmeli miyiz?
Kime, neyi nasıl sorduğunuza bağlı:
Birinci soru: USA ekonomisi hangi hızda ne kadar büyümesi hedefleniyor?
Ekonomi ve ulusal hatlar. Ekonomi borçtan daha fazla büyürse, ödeme yapabiliriz. Bu nedenle, endişelenmek için hiçbir sebep olmayacaktı.
İkinci Soru: FED Faiz Oranları nereye doğru gidecek?
Faiz oranları, çoğunlukla, 1980’lerden bu yana düşmekte, aynı zamanda ulusal borç da artmaktadır.
Düşük faiz oranları ile, daha fazla kişi ipotek almakta ve bireysel borçlar büyümektedir. Düşük faiz oranlarıyla, ödemeler düşüktür ve toplam ekonominin daha düşük bir yüzdesini oluşturmaktadır.
Elbette, maliyet düşük ise, borç almaya devam edersiniz. İyi bir işaret, faiz oranlarının yavaşça artmakta olduğudur.
Üçüncü Soru: Ekonomi ve ulusal borç paralel olarak büyümeye devam ederse, özellikle faiz oranları düşük tutulursa yönetilebilir olabilir. Ancak, bu senaryoların gerçekleşmesi olası değildir.
Ekonomik büyüme, tüm Dünyada hali hazırda olduğu gibi yavaşlama işaret ediyor. Bazı uzmanlar 2020’de durgunluktan bahsediyorlar.
Faiz oranlarındaki artış devam ederse, ulusal borcun ekonomik büyüme oranı dengesiz hale gelecektir. Ekonomik büyüme yavaşladıkça ve üzerine faiz oranları da arttıkça, borç ödemek daha da pahalı hale gelecektir.
USA Ulusal borcu ciddi bir ulusal soruna dönüşebileceği gibi, Dünya Ekonomisi için de sorun olabilir. Amerika’daki Finans Dışı sektör borcu gelişimi ise daha dikkat çekici halde:
Hem ulusal borçlar hem de açıkların kontrolden çıkmasıyla birlikte ekonomik felaket gelecekte de belirleyici oluyor. Bu eğilim tersine çevrilebilir mi?
ABD Bütçe açığı, ilk çeyrekte, 2018’in ilk çeyreğine göre yüzde 8,7 artarak 234 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekor kırdı.
Tek başına faiz ödemeleri 2018 Şubat’ındaki 23 milyar dolara kıyasla 28 milyar dolardı.
Açık, hükümetin harcadığı paraya kıyasla aldığı para arasındaki fark. Faiz oranı ödemelerindeki artışa rağmen, gelirler düşerken borç artmaktadır.
Başkan Donald Trump’ın vergi indirimi gelirleri düşürdü, hükümet programları ise borçlarını hızla artırıyor.
2019 mali yılı için harcamalar yüzde 9 arttı.
İlave Meksika Duvarı yapımı konusunda hala anlaşma sağlanamadı. Sadece Meksika Duvarı’na yönelik 7,5 Trilyon USD harcama talebi üzerine California Başsavcısı de 13 eyalette dava açtı.
Ekim 2018’den Ekim 2019’a kadar olan hükümet açığı, yüzde 40’lık büyük bir artışla 544.2 milyar dolar olarak bütçelenmiştir.
ABD, 2018’de, 2010’dan bu yana en büyük artış olan ek borçlarda 1.3 trilyon dolar verdi.
Ne yazık ki, daha yüksek harcama eğilimi ve daha düşük gelir eğilimi, tersine dönüş işareti olmadığını göstermektedir. Ulusal açığın 2022 yılına kadar 1 trilyon USD’a ulaşması iyimser tahminler seviyesindedir.
Hazine Sekreteri Steven Mnuchin, GSYİH’de yıllık yüzde 1 oranında büyüyerek hükümete trilyonlarca dolar gelir getirileceğini savundu. 2018 GSYİH yüzde 3 iken, 2019 yılında GSYİH büyüme hedefi % 1 ‘e düştü.
Dördüncü Soru : Artan borç riskleri Amerikan Ekonomisini yeni bir balona doğru mu yönlendiriyor?
Dünya ekonomisi için yavaşlama ve Trendler:
1) USA Hükümetinin, FED’e baskı uygulaması ve faiz artırımlarının yavaşlatılması talebi nedeni bu konudur.
2) USA Hükümetinin, OPEC petrol üreticilerine petrol fiyatlarını aşağıya çekilmesi yönünde baskı yapmasının amacı da burada yatmaktadır. Çünkü USA, Kaya Gazı Petrolü ve yeni teknolojileri ile Dünya’da yeni Petrol ve Kaya Gazı ihracatçısı konumunda ve fiyatlarının en büyük rakipleri Rusya ve Suudi Arabistan fiyatları ile rekabet edebilir olması ve ekonomik büyümeyi daha katkı sağlaması bekleniyor.
3) USA Hükümetinin, karşılıklı dış ticaret hacimleri ve gelir gider rakamlarına göre ilgili ülkeler ile USA arasındaki Gümrük vergilerini artırmasının 1. Nedeni bu sebepledir. Ticaret Savaşları konusunda geri adım atılması pek beklenmemelidir.
4) USA Hükümetinin, ekonomik ve sosyal korumacılık politikalarını ağırlaştırarak uygulamaya devam etmeleri: 21. Yüzyıl yeni teknolojileri yurtdışına satılmaması, patentlerin verilmemesi, USA büyük Küresel Şirketlerinin tamamının merkezlerini USA’ya geri getirmelerini istemesi ve USA’de Kurumlar Vergisi ödemelerini sağlamak amacıyla Kurumlar Vergisi oranlarını indirmesi ve teşvikler vermesinin altında da bu konu yatmaktadır.
5) USA’da Bankacılık Sektörü Yeni Nesil Finansal Teknolojiler nereye doğru evrilmektedir? Dünya’ya nasıl bir etkisi olacaktır.
- A) Apple’ın, Goldman Sacs ve MasterCard ile yeni nesil Kredi Kartı hizmeti sunmak üzere Bankacılık Sektörü’ne yeni nesil Finansal Teknolojilerin değişimine başlaması
- B) Google, Amazon ve Goldman Sacs’ın yeni Nesil kripto para altyapısını Amerikan Hükümeti’ne sunmak üzere yarış içerisinde olması.
- C) Facebook’un yeni nesil biometrik onay mekanizmaları ile bankacılık sektörüne girmek üzere yaptığı hazırlıklar.
6) USA, yeni nesil finansal teknolojiler, uzay madenciliği, gen teknolojileri ile acaba ekonomik büyüme de dev bir atılım yapacak mı? Bu teknolojileri Dünya ile paylaşacak mı?
Türkiye Ekonomisi için beklentiler ve fırsatlar rahatlıkla gerçekleştirilebilecektir:
1) TC Hazine beklenen den daha ucuz borçlanma fırsatına kavuşabilir.
- Hazine yıllık bütçenin % 120’sine kadar borçlanma yapabilmektedir. TC Hazine ve Maliye Bakanlığı borçlanma esaslarında yeni yetkiler ve uzun vadeli işlemler yapabilme yetkisi ile yetkilendirilmelidir. Gelecekte daha yüksek faiz ile daha zor borçlanacağına bugünden bu kaynakları toplayabilme stratejilerine sahip olabilmelidir.
- Önemi Not: Yukarıda bahsettiğimiz genel borçlanma krizi stratejileri nedeniyle: USA Hükümeti, aslında 2020 yılına kadar borçlanmayı senatodan istemektedir. Nedeni faiz oranlarının yükselme riskine karşı bu günden borçlanıp kaynaklarını bugünden sağlamak istemektedir.
2) TC Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2019 ve 2023 dönemi içerisinde
- Sürdürülebilir, beklenen reform paketleri ve mali disiplini sağlaması durumunda, Dünya’da Gelişmekte Olan Piyasalar içerisinde doğrudan yabancı yatırımcı çekebilen ülkeler arasında birinci sıraya yükselebilir.
- Vergi reformunda dolaylı vergiden, dolaysız vergiye yönelmede başarıya ulaşabilecek miyiz?
- Toplanan kaynak bazında, Sigorta ve Bireysel Emeklilik sisteminin Bankacılık sektöründe toplanabilen kaynaklara göre en azında 3 katına kadar kaynak toplayabilmesine yönelik teşviklerin verilebilmesi ile 2023 yılına kadar Bankacılık ve Sigorta sektöründe kaynak maliyeti ve vade yapısında derinleşme sağlanabilmesi.
- Bireysel yatırımcıların elinde olan, 2 Bin Ton üzerinde olduğu tahmin edilen kayıt dışı yastık altın varlığının kayıt altına alınabilmesi. ( FED Altın stokları 8.670 Ton olup, ülkemiz vatandaşı neredeyse USA Merkez Bankasının 4 te 1’ i seviyesinde altın stoğuna sahiptir.) Resmi Rakamlar ile Merkez Bankaları arasında en fazla ALTIN satın alan 3. ülke TCMB’dır.
- Bankacılık sektörü, Yasal Takipteki kredilerine ve veya büyük montanlı kredilerine ve veya ipotek teminatlı kredilerini farklı faiz oranları ve teminatları ile paket olarak varlığa dayalı menkul kıymet şeklinde satın alabilecek ve uzun vadede canlı kredi haline getirebilecek yeni sistemlerin oluşturulması ve Bankacılık sektörünün Öz sermaye yeterlilik seviyesinin sağlam bir altyapıya getirilebilmesi. (Önemli Not: FED ve ECB, Avrupa Merkez Bankası ve USA Merkez Bankası uzun zamandır bu problemleri tahvil şeklinde bankalardan satın almakta ve yönetmektedir. TCMB, henüz bu şekilde bir tahvil satın alma işlemine girmemiştir. TKB aracılığı ile ilk defa bir başlangıç yapılarak ipoteğe dayalı Banka Tahvillerine kaynak sağlanmıştır.)
3) Dünya’da belki de en fazla teşvik ve hibe verilen ülke neredeyse Türkiye diyebiliriz.
- Bu teşvik ve hibeler tek bir kaynak üzerinden,
- Firma ve veya kişilere yönelik, ekonomiye sağlayacağı ilave çapraz katkısı üzerinden derecelendirme uygulanarak
- Başvuru esası yerine doğrudan firma ve veya kişilerin ekonomiye hangi sektörde hangi seviyede katma değer oluşturabileceğinin derecesine göre hak ediş usulü ile doğrudan serbest bırakılması ve veya dağıtılması
- GSYİH üzerindeki problemler:
- Dönemsel gelir risklerine sahip sektörler yerine (İnşaat, altyapı ve turizm gibi) düzenli gelir oluşturabilen sektörlere ağırlık verilmesi ve Yeni Nesil Unicorn Teknolojilere öncelik verilmesi.
- Dış Ticaret açığını doğrudan kapatmaya yönelik yeni sektörlerde büyüme hedefleri oluşturulması:
- Savunma Sanayii Teknolojileri ve Hizmetleri
- İletişim ve Haberleşme Teknolojileri ve Hizmetleri
- Yeni Nesil Finansal Teknolojiler ve Hizmetler,
- Yeni Nesil Tıp ve Genetik Teknolojiler
- Yüksek teknoloji sanayi ve hizmet üretiminin
- Eğitim teknolojileri ve hizmetlerinin
- Yeni Nesil Tarım ve Hayvancılık teknolojilerinin GSYİH içerisindeki payını en azından % 50 ve üzerine taşınması
“The best time to plant a tree was twenty years ago. The second best time is now .
Chinese Proverb”
(Bir ağaç dikmek için birinci en iyi zaman 20 yıl önce, ikinci en iyi zaman ise hemen şimdidir.
Çin Atasözü)
Geleceğin Ekonomisine, SANAYİ 4.0 Etkileri, Digital Dönüşüm ve Değişim Yönetimi süreci çözümlerimizi dinlemek ve Profesyonel Desteklerimiz için lütfen bize ulaşmaktan çekinmeyin.
Volkan KORKMAZER,
CEO / @ CRM Finance & Invest, Senior Analyst & Strategist
e-mail : volkan@ecrma.com www.ecrma.com
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş