1991 yılından bu yana, Nobel Bilim Ödülleri’nin açıklanmasından yaklaşık bir ay önce, Harvard Üniversitesi’nde katılımcıların sahneye kâğıt uçaklar atması ile başlayan bir tören düzenleniyor. Ig Nobel Ödülünü kazananlar teker teker sahneye çağrılıyorlar ve gerçek Nobel ödülü kazanmış bilim insanlarının elinden ödüllerini alıyorlar. Kimya, biyoloji, edebiyat, ekonomi, teknoloji ve tıp alanında güldürürken düşündüren ilginç bilimsel araştırmaların yanında eleştiri veya alay amaçlı ödüller de veriliyor.
Örneğin İngiltere’deki Keele Üniversitesinden Richard Stephens, John Atkins ve Andrew Kingston, küfür etmenin ağrıları azalttığını gösteren çalışmalarıyla 2010 Ig Nobel Barış ödülünü kazanırken, bu senenin Barış Ödülü araç kullanırken yüksek sesle bağırıp küfretmenin sıklığını, risklerini ve etkilerini ölçen çalışmaya gitti. 2009 yılı Ig Nobel Fizik ödülü, hamile kadınların ağırlık merkezlerinin değişmesi nedeniyle nasıl olup da devrilmediklerini gösteren çalışmaya verilirken; 2008 Ig Nobel Biyoloji ödülüne, köpeklerin üzerinde yaşayan pirelerin, kedilerin üzerinde yaşayan pirelerden daha yükseğe atladıklarını gösteren araştırma layık görülür.
Bakmayın saçma sapan araştırmalar gibi görünmelerine, bazı araştırmaların sonrasında önemli bilimsel buluşlara zemin hazırlamışlığı da var. 2000 yılında, kurbağaları mıknatıs ile yerinden havalandırmayı başararak Ig Nobel Fizik ödülünü kazanan Nijmegen Üniversitesinden Andre Geim, grafen maddesini keşfederek 2010 yılında gerçek Nobel Fizik ödülüne layık görülür mesela. 2006 yılında sivrisineklerin insan ayak kokusu kadar Limburger peynirini de sevdiklerini göstererek Ig Nobel Biyoloji ödülünü kazanan çalışma, sivrisinek tuzaklarına peynir konması gibi basit bir yöntem geliştirilerek Afrika’da sıtmayla yapılan savaşta önemli bir aşamaya katkıda bulunur.
Bu senenin Ig Nobel Ekonomi ödülünden daha çok Edebiyat Ödülünü alan araştırma dikkatimi çekti. Latince kökenli sözcüklerden geçilmeyen, derdinize derman olacağını düşündüğünüz ilacın aslında başınıza ne işler açabileceğini tıbbi jargonla anlatan ilaç prospektüsleri ile hep bir meselem olmuştur. Sonuçta hastalığına “damar damar üstüne binmiş” ya da “beynim zonkluyor” basitliğinde teşhis koyan insanlarız. İçimi rahatlatması gerekirken, okuduğumda “iyileşmem için sanırım ölmem gerekiyor” duygusu verdiklerinden olsa gerek, duygularıma tercüman olduğunu düşündüm Ig Edebiyat Nobelini. Ödül, yüksek teknolojiye sahip karmaşık ürün satın alanların çok büyük bir kısmının kullanım kılavuzunu okumakla uğraşmadığını ortaya koyan çalışmaya gitmiş.
Evet, böyle “bilimsel” bir gerçek olsa da her kılavuza aynı muameleyi yapamıyorsunuz sonuçta. 20 Eylül’de açıklanan, bu senenin geri kalanı ile önümüzdeki 3 yılın yol haritası niteliğindeki Yeni Ekonomi Programı da (YEP) onlardan biri.
Geçen sene 27 Eylül’de açıklanan o zamanki adıyla Orta Vadeli Programda (OVP), 2018 için büyüme hızı yüzde 5,5, enflasyon hedefi yüzde 7, cari açık ise 40 milyar dolar olarak öngörülmüştü. YEP’de 2018 gerçekleşme tahmini ise büyümede yüzde 3,8, enflasyonda yüzde 20,8 ve cari açıkta 36 milyar dolar olarak yer almakta. Bu senenin ilk yarısında ekonominin yüzde 6,2 büyüdüğü dikkate alındığında ikinci yarıda büyümenin sadece yüzde 1,4 olacağı anlaşılıyor. Temmuz ayı sanayi üretimi rakamı dikkate alındığında ise son çeyrekte eksi büyüme rakamı sürpriz olmayacak.
Devamını okumak için tıklayınız
AOY
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş