SÖZCÜ Gazetesi’nin kıymetli muhabiri Nil Soysal benimle bir söyleşi yaptı. SÖZCÜ Gazetesi’nde “Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada, “Eğer tedbir alınmazsa 2001’e benzer bir krize doğru gideriz” deyip, formülü SÖZCÜ’ye açıkladı. 1) Batı ile kavgayı bırakmalıyız 2) Hukuk güvencesi sağlamalıyız 3) Yanlış ekonomi politikalarını terk etmeliyiz…” ara başlığıyla yayınlanan söyleşiden bazı paragrafları aşağıda sunarken, Nil Hanım’a çarpıcı soruları ve ilgisi için sevgilerimi sunuyorum.
‘2 YILDIR BİLİNİYORDU’
– Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın; “Kriz küresel, dolarda yükseliş dönemsel” demişti. Katılıyor musunuz?
Bir kere dünyada bir kriz yok. Dünyada Merkez Bankası para politikaları değişiyor, bunun yarattığı ufak tefek sıkıntılar var. Ayağını yorganına göre uzatan gelişmekte olan ülkeler var, bir de bunu beceremeyenler var. Dolayısıyla bunlar doğru değil. Bunun olacağı 2 yıldır biliniyordu. Türkiye çok uyarıldı. Tedbir almadı. Bu arada cari açık, milli gelirin yüzde 6’sına vardı. Bu şu demek: Harcadığımız 100 liranın 6’sı dışarıdan geliyor ve bu sürdürülebilir değil. Hükümet buna inanmadı. Hükümetin açıklamalarını dinlerseniz; dünyanın bize borcu var! Merkez Bankası raporlarında da yazıyor bu. Durum şu: Bir denize üç tane büyük nehir akıyordu. Bunlardan birisi kurudu. Birinin rezervi azaldı. Biri de her an kuruyabilir.
‘ATATÜRK TARİF ETMİŞTİ’
– Sizin reçeteniz nedir bu durum karşısında?
Birincisi; Batı ile kavga etmeyi bırakmak lazım. Türkiye’nin hedefini Atatürk tarif etmiş: Muasır medeniyetler. OECD’nin, Dünya Bankası’nın, AB’nin makul önerileri var. Kredi derecelendirme kuruluşlarının da öyle. Bunlar en azından samimi olarak tartışılmalı. Bunlara üst akıl, yabancı komplosu demekle kendimize düşmanlık yapıyoruz. Bir kere bu bitecek. Çünkü para Batı’dan geliyor. Türkiye’ye para gelmemesinin en önemli sebeplerinden biri hukukun olmaması. Yani parasını getiren geri alacak mı, emin değil. Üçüncüsü; yüksek faiz yüksek enflasyona neden oluyor gibi zihni sinir ekonomi politikaları terk edilmeli ve kamuoyu önünde de itiraf edilmelidir. Çünkü bunların hiçbir geçerliliği yok.
‘BU GÖRÜŞ DEĞİŞMELİ’
– Faizler inerse ne olur?
Politika faizi 17.5 ama olması gereken 23’tür. Ülkede enflasyon 16 ve hızla artıyor ve Merkez Bankası’nın yarın ne yapacağı belli olmuyor. Merkez Bankası bugün faiz artırır, yarın Erdoğan emreder, düşürür anlayışı var. Sonuç olarak; Erdoğan’ın başka bir dünyada yaşadığı anlaşılıyor ve bu görüş değişmeden kimse gelmez Türkiye’ye. İhtiyacımız olan para da gelmez, kimse fabrika kurmaya da gelmez.
‘DEĞERE GÖRE DEĞİL…’
– Dolar ve Euro ilk defa saniyeler içinde lira olarak arttı. Nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye’de değere göre fiyatlama ortadan kalktı. Artık siyasi haber akışına göre fiyatlama yapıyoruz. Tek adam rejiminin sonucu bu işte. Çünkü bu rejimde idarenin ne yapacağını bilmiyorsunuz. Parlamenter sistem içerisinde bunları öngörebiliyordu piyasalar. Bugün öngörü olmadığı için, o anda ne haber gelirse ona göre fiyatlandırıyorlar.
‘MİLLİ GELİR AZALACAK’
– Petrol rezervimizin yüzde 30’unu İran’dan karşılıyoruz… Peki İran’a yaptırımlar devreye girdiğinde Türkiye ne yapacak?
Türkiye İran’ın dünyaya açılan kapısı. Biz o kapıyı kilitlemezsek, bu yaptırımların hiçbir anlamı kalmaz. Bunu Reza Zarrab’da gördüler. Eğer sen bir finansal ambargo ile başa çıkabileceksen, tamam, işini Rusya ile İran ile yap. Ama başa çıkamayacaksın. Şirketlerin ve bankaların batacak. Bu ülkenin milli geliri yüzde 50 azalacak. Bunu göze alabiliyor musun? Bu soruya yanıt vermeden “Ben Amerika’ya istediğim gibi davranırım” diyorsan halkı aldatıyorsun, kendini aldatıyorsun. Şu anda bulunduğumuz nokta da bu.
– Bir ekonomist olarak önümüzdeki süreç için öngörünüz nedir? Türkiye bu krizi aşabilecek mi?
Son 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra aslında Türkiye için müthiş bir iyimserliğe kapıldım. Türkiye samimiyetle demokrasiye inanıyor ve bunu kimse elimizden alamaz. 24 Haziran’dan sonra Erdoğan artık tek başına iktidarda değildir. AKP’yi bu hale getiren de aslında yabancı yatırımcılardır. Her türlü şımarıklığı yapmasına izin verdiler. Hatasını cezalandırmadılar. Ama artık o dönem geride kaldı. Erdoğan’a ülkeyi böyle yönettirmezler. Yerçekimine karşı koyamazsınız. Piyasalar da yer çekimi kadar kuvvetlidir.
Söyleşide daha bir çok tespit var, tamamını okumak için tıklayın
Türkiye’nin durumu ile ilgili tespit ve tahminlerimi seyretmek için YouTube kanalıma üye olun
Selim Akgün
İyimser senaryoda dolar 4.50’ye iner demişsiniz. Amma işkembenizden sallamışsınız!
Selim Akgün
7 liranın üstünü gören dolar değil 5 ,6 liranın altını görür görmez bodoslama herkes dolara atlar.