Bana mı öyle geliyor, ön yargı mıdır algıda seçicilik midir tartışılır, gözlemlediğim kadarıyla; popülizme-seçim avantalarına en duyarlı, en çok zaafiyet gösteren seçmen kitlesi emekliler… Oy tercihinde çok pragmatikler… AKP’nin seçim öncesi her daim emeklilere özel önem vermesi boşuna değil, bu kitleyi çözmüş… En son -emeklilere iki dini bayram öncesi 1000’er lira ikramiye- müjdesi bunun en çarpıcı örneği…
Emekli kesim dediğim; özellikle muhafazakar ve/veya kürt olanı… Hatta bu gruba merkez sağcıları da rahatlıkla katmak mümkün.
Yakın tarihteki hükümetlere yaptıkları yorumlar “bize bu parti iktidarı şu kadar zam yapmıştı” türünde içeriğe sahip. İdeolojiymiş, demokrasiymiş, adaletmiş,.. hikaye bunlar için. Bu değerleri savunan gençlere “zamanında biz de bu yollardan geçtik, boş işler bunlar…” anlamında kendince öğütler verip bıyık altından gülmelerine sık rastlamışımdır.
Atatürkçü, laik, solcu olduğunu söyleyen emeklilerde bile az da olsa var bu mide bulandıran eğilim. Babamdan biliyorum, “Ülkeyi ne hale getirdi!..” diye serzenişte bulunup ampül partisini yerden yere vurur, sonra “doğruya doğru, 2002 öncesi şu kadar emekli maaşı alıyorduk, şimdi şu kadar” deyip bu partiye oy vermenin rasyonelliğine değinmeyi de ihmal etmez! Hatta bir solcu (!) olarak Erbakan, Mesut Yılmaz hükümetlerine “maaşlara kallavi zam yapmışlardı” diye övgüler yağdırır. Yemişler senin solculuğunu! Bu popülizmin ekonomik kriz olarak verdiğini fazlasıyla geri aldığını idrak etmez.
Emekli olunca insan, demek hayata bakışı ülke değerlerinden bireysel çıkarcılığa eğilim gösteriyormuş çoğunlukla. Bu eğilim sosyoekonomik-psikolojik yönden üniversitelerde araştırılıp tartışılmaya değer. Dünya görüşündeki bu sapma, yaşlılıkla birlikte bedensel olarak güçten düşmenin, insanı içgüdüsel olarak “bari parasal yönden güçlü olayım” anlayışında bir alternatif arayışına itmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir…
Bu arada, yaşlılar ile çoğunluğu işsiz olan gençler arasındaki gelir farkının gitgide arttığı bir bozuk sistemde, “Takma dişine soktuklarımın!” bakışını atıp yaşlılara yer vermeyen zamane gençlerini eskisi kadar yadırgamıyorum nedense… Anarşik bir iç haykırış olabilir. Gündelik hayatta gözlemlediğim bu örneğe gereğinden fazla bir anlam yüklemiş olsam da, “umut gençlerde!” gerçeğinin üstü örtülemez…
Son olarak; Kürtlerden bahsetmişken, “Kürt seçmen kime oy verir?” sorusuna da değinmek gerek. Tabi ki, menfaati nerdeyse, kim güçlüyse ona verecek. HDP bu seçimde havasını alacak, %10’u geçmesi zor. Zaten sosyal yardımların çok büyük bir kısmını G.Doğu-Doğu illerine akıtıyor AKP iktidarı. Nitekim, AKP bu seçimde kürt oylarına hiç olmadığı kadar muhtaç halde. Haliyle kürt seçmen kıymete bindi. Ve de Afrin, Menbiç haberleri bıçak gibi kesilmiş, çünkü “Kürtler incinebilir, AKP’den uzaklaştırabilir” kaygısı oluşmuş iktidar kanadında.
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş