2013 yılında Doğu Çin Denizi’nde Çin ile Japonya arasındaki gerilim devam ederken, içerideki tansiyon da zaman zaman yükseldi. Çin yönetimi tarafından protesto olarak algılanan olaylarda, 8 kişinin kendini yakarak öldürmesini azmettirdiği gerekçesi ile Tibetli bir keşiş idam cezası aldı[1]. Mart ayında, Xi Jinping yeni janerasyonun liderliğe geçiş sürecinin tamamlanması ile Başkanlığı devralırken verimlilik ve yolsuzlukla mücadeleyi politika öncelikleri olarak belirledi.
2013 yılı sonlarına doğru Parti, 1979 yılından bu yana yürürülükte olan tek çocuk politikasını yumuşatma planını açıkladı.
Çin’in Güney Çin Denizi üzerinde Japonya ve güney kore kontrolündeki ada ve kayalıkları da kapsayacak şekilde yeni bir hava savunma bölgesi oluşturduğunu açıklamasının ardından, Japonya ve Kore, Çin’in bu hamlesini protesto ederken, ABD durumu endişe ile karşıladığını belirtti.
2014 yılı başlarında Çin, Şanghay Serbest Ticaret Bölgesinde, Telekomünikasyon ve İnternet endüstrilerinde kısmi olarak yabancı şirketlerin çoğunluk hissesi sahibi olmalarına izin verdi.
Çinde Telekomünikasyon, madencilik, demir-çelik, internet gibi pek çok endüstri sermaye ihtiyacı içerisinde bulunmaktadır. Diğer bir ifade ile, Çin dış yatırıma ihtiyaç duymaktadır. Bununla birlikte, yabancı sermayenin bu endüstrilerle ilişkilerinde kısıtlayıcı bir hukuki çerçeve vardır. Çinli yatırımcılar bu durum karşısında bu kuralların çevresinden dolaşarak ülkeye özel bir mülkiyet modeli (sina-model) geliştirmek zorunda kalmıştır. Ancak, son gelişmelere bakılarak bu tutumun değişimeye başladığı söylenebilir.
2014 yılında, Çin’in Yutu (Yeşim Tavşan) robotik deneyimi mekanik sorunlar yüzünden planlanandan önce sonlandırıldı.
2014 yılının Şubat ayında, Çin’in dış ticaret fazlası, bir önceki yıla göre 14 artış kaydederek 319 milyar dolara yükseldi. Bu durum Çine ekonomisinin yavaşlayacğına dair beklentileri azalttı.
2014 yılı Mayısında, ABD beş Çin ordu subayını siber casuslukla suçladı. Aynı ay içerisinde Vietnam ve Çin arasında jeo-politik bir gerilim yaşandı; ayrıca, Çin, Gazprom’dan 30 yıllık gaz tedariki için yaklaşık 400 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı.
2014 yılının Eylül-Ekim aylarında iç politikada tansiyon yükseldi ve Hong-Kong’ta 2017 yılı seçimleri için Pekin karşıtı gösteriler alevlendi. (daha fazla demokrasi talebi)
2014 Aralık ayında eski güvenlik üst düzey bürokratı Zhou Yongkang yolsuzlukla ilgili olarak soruşturulan en üst düzeyli isim olarak terihe geçti. Soruşturmanın ardından tutuklanan Zhou Komünist Parti’den ihraç edildi.
2015 Ocak’ta, Çin’in ekonomik büyümesinin son 20 yılın en düşük seviyesine gerilediği anlaşıldı ve 2014 büyümesi % 7,4 olarak gerçekleşti. Bunun üzerine Hükümet, büyüme hedeflerini revize etti.
2015 Eylül ayında Başkan Xi, Amerika’ya resmi bir ziyarette bulunarak ABD’den yatırım talep etti; ekonomik-siber casusluklar konusunda tövbe ettiğini belirtti.
2015 Ekim ayında Çin, bir ABD savaş gemisi güney Çin Denizinde Çin Hükümeti taraından inşa edilen yapay resiflerle yelken açarken, durumu şiddetle kınadığını ifade etti. Aynı ay içerisinde Komünist Parti, tek çocuk politikasını sona erdirme kararı aldığını açıkladı.
2015 Kasım ayında Xi Jinping ve Tayvan Devlet Başkanı Ma Ying-jeou, Çin İç Savaşı’nın bitmesinden ve ulusların 1949’da bölünmesinden bu yana yapılan ilk görüşme olan Singapur toplantılarını gerçekleştirdi.
2016 Ocak ayında yayımlanan verilere göre, 2015’teki ekonomik büyüme, son 25 yıldaki en düşük seviyede gerçekleşti (% 6.9; % 7.3’ten düştü) ve IMF önümüzdeki iki yıl içinde Çin’deki büyümenin daha da yavaşlamasını beklediği açıkladı.
2017 Ocak ayında, Çin’in yavaş ekonomik büyümesi devam etti ve 2016 yılı, 1990’dan bu yana en yavaş büyümenin (% 6,7) gerçekleştiği yıl oldu.
2017 Nisan ayında Başkan Xi, ABD Başkanı Donald Trump ile Florida’da yaptığı ilk resmi görüşmede ABD’yle ticari işbirliği çağrısında bulundu.
2017 Haziran ayında Hükümet, yurtiçi ve yurtdışı firmaların verileri üzerinde daha fazla kontrol anlamına gelen yeni bir siber güvenlik yasasını onayladı.
2017 Temmuz-Ağustos ayılarında Çin ile Hindistan arasında, Himalayalar’ın tartışmalı alanlar üzerindeki Hintli askeri mevcudiyet gerekçesiyle, gerilim yaşandı.
2017 Ekim ayında, Çin Komünist Partisi, Devlet Başkanı Xi Jinping’in siyasi ideolojisini anayasa dahil etmeyi kabul etti. Bu karar Xi’yi ülkenin kurucusu Mao Zedong’la eş düzeye getirdi.
2018 Şubat ayında da seçilme sınırı kalktı falan…
*
Sonuç olarak, Çin’in son yıllardaki hızlı ekonomik gelişimiyle beraber, varlığını devam ettiren gecikmeler bulunmaktadır. Belirlediği ülke sınırları içerisinde yayılan iktidar unsurlarının karşısına sorun olarak algıladığı hususlar çıkabilmektedir. Bu kapsamda, küresel ekonomik alanda önemli bir aktör haline gelen Çinin, özellikle ekonomik olarak hızla büyüdüğü zaman aralığındaki gelişmelere bakıldığında, dış politikada daha agresif bir tutum sergilediği ve toplumsal dönüşüme sürekli olarak müdahalede bulunduğu söylenebilir. Ekonomi disiplini içerisinde benimsenen kurallar, ülkeleri, bu kuralların keşfine temel oluşturan doğa-yasalarının bir başka etki alanı olan insan, toplum ve çevre unsurlarıyla da uyumluluk göstermek zorunda bırakmaktadır. Ancak, Çin’in tutucu iktidar yapısı, evrensel toplumun değerleri ile zaman zaman oldukça sert biçimde çatışabilmektedir.
Dr.ilknur üner
Güzel bir süreç analizi olmuş Eregion Horl beyciğim kaleminize sağlık