Ekonomist dediğin kişi sorgulayıcı olur, ekonomideki en ufak olumsuz sinyali yakalamaya çalışır.Ekonomist dediğin kişi her daim tetikte olur, gözden kaçırdığı hiç bir veri olmasın ister.Ekonomist dediğin kişi biraz endişeli olur.Ekonomiyi doğru okuyabildi mi okuyamadı mı diye kaygılanır durur.Ekonomist dediğin kişi kendisi ile de toplumla da az buçuk kavgalı olur.Yaptığı yorumlarla ne İsa’ya yanır ya Musa’ya…Daha say say bitmez
Tabi hiç kimseyi ya da hiç bir mesleği genellemek doğru bir yaklaşım olmasa da her mesleğin getirdiği bir takım deformasyonlar olduğu da bir gerçektir.Örneğin uzun süre müfettişlik yapanlar kolay kolay kimseye güvenmezler, her olaya şüpheyle yaklaşırlar.Dişçiler ilk tanıştıkları kişilerin dişlerine, kuaförler saçlarına bakarlar.Bilgisayar mühendisleri ise kodlarla hayata yaklaştığı için zor sosyalleşir ayrı bir dünyada yaşarlar….Bütün bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
İşte ekonomistler de bu mesleki deformasyona uğramış kişilerdir.Genellikle yalnızdırlar.Herşeyi sorgularlar.Bir şeyleri kaçırma korkusu yaşarlar…Oysaki alt tarafı ekonomideki verileri kullanarak yorum yapmaktadır işleri.Ne uzaya mekik fırlatırlar ne de atomu parçalarlar….
Lise yıllarında gazetelerin sarı renkteki ekonomi sayfalarında başlayan ekonomi yolculuğumda hala ekonomi öğrencisi olsam da işte bütün bu deformasyonların hepsinin fazlasına Acemi Finansçı olarak sahibim.Yaşım ilerledikçe kaygılarımın azalacağını düşünürken zamanla kaygılarım kabuk değiştirdi.Ancak ne yazık ki kaygılarım/sorularım azalmadan artmaya devam etti.
Yüksek enflasyonun yaşandığı çocuk yaşlarımda enflasyonun bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket olduğu kaygısını taşırken, sermaye piyasalarının içinde yerimi aldığımda kar güdüsü ile o ülkeden o ülkeye giden sermaye hareketlerinin (Finansal terörizm) asıl büyük felaket olduğunu düşünmeye başladım.
Peki bugüne kadar geldin de bu kaygılardan kurtulabildin mi derseniz?Kurtulmak ne kelime daha büyük , dünyayı ilgilendiren kaygılar yüreğime çöktü.
Gelecek için duyduğum kaygıları artık sizinle paylaşıp rahatlamanın zamanı geldi de geçiyor bileLBen burada aklımdaki deli soruları dile getirip rahatlıyorum varın bu sorunlar nasıl çözülür siz düşünün:
- Dünyada gelir dağılımında yaşanan bozulma nereye kadar gidecek?Neler getirecek?
- Dünyanın gittikçe azalan doğal kaynakları için alınan önlemler yeterli mi?
- Endüstri 4.0’la başlayan robotlaşma sonucunda işsizlik geleceğin en büyük ekonomik sorunu mu haline gelecek?İnsanların becerileri robot teknolojisi kadar hızlı ilerliyebilecek mi?İşsiz kalan insanlar için yaşam nasıl olacak?
- Endüstri 4.0 sonrasında artan üretim verimliliğine karşı(arz artışı) bunu karşılayacak talep büyümesi olabilecek mi?
- Uzay gezileri, uzay araştırmaları, artan uzaya yönelik çalışmaların yarattığı uzay ekonomisi nasıl olacak?Nasıl kaynak ayrılacak?
- Gelecek yıllarda Sosyal Güvenlik Kurumlarından emeklilik nasıl bir hal alacak?Artan SGK açıkları sorunu çözülebilecek mi?Çözülecekse nasıl?
- Dijitalleşen borsalar/finansal enstrümanlar için siber güvenlik tedbirleri nasıl alınacak?
- Finansal terörizm, Dijital Finansal Terörizme mi dönüşecek?
- Para birimlerinin djitalleşmesinden sonra Merkez Bankaları ne iş yapacak?Likiditeyi nasıl yönetecek?
- Dijital paranın ortaya çıkışından sonra o klasik para arzı formülü nasıl olacak?
- Gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler yeni sanayi devrimine nasıl uyum sağlayacak?
Bunlar ve daha fazlası…. aklımda çılgın sorular/sorunlar…..
Bu sorunlar ve daha fazlasını emin olun ileriki günlerde konuşuyor olacağız.Benim ömrüm bu tartışmaları görmeye yeter mi yetmez mi bilinmez ama ömrüm yetmese bile Acemi Finansçı bunları yazmıştı dersiniz.
Ekonomi öğrencisi, Acemi Finansçı olarak bu kadar kaygı, bu kadar soru taşıyorsam bir de ekonomist olsam kimbilir nasıl bir şizofrenik ruh hali alırdım varın gerisini siz düşünün…
Ponçik:Her mesleğin kendine has bir disiplini olmakla birlikte ekonomi bir sosyal bilim olmasından kaynaklı hızla değişen bir yapıya sahiptir.Bu hızlı bilgi akışı çoğu zaman ekonomistleri hızlı düşünme, hızlı karar alma, geleceği doğru tahmin etme gibi bazı gerekliliklere yönlendirir.Bu da çoğu zaman büyük bir baskıya neden olur.Özellikle de yapılan yorumlar sonucu finansal kararlar sözkonusuysa olası para kayıpları çok daha büyük yük getirir.
Toplumsal sorumluluğunu bilen gerçek ekonomistler ise sırtlarındaki yük ile mesleklerini hakkı ile yerine getirmenin derdindedirler.İsa’ya da Musa’ya da yaranmak gibi bir dertleri yoktur.Tek dertleri gerçekleri dile getirmektir.Buradan gerçek ekonomistlere selam olsun….
Sınırlı sayıdaki gülümseten finans kitabı ‘Acemi Finansçının Günlüğü’nü kaçırmayınız
Eregion Horl
Ya bu resimleri beni tuzağa düşürmek için mi koyuyorsun Ponçik?
Öyleyse, gerçekten işe yarıyor :)))
Dr.ilknur üner
Galiba amacıma ulaşmışım.Başka türlü yazılarımı okuduğunuz yok ben de şu feminist halimle (kadının cinsel obje olarak değerlendirildiği şeylere karşı halimle)mecburen bu resimleri koymak durumunda kalıyorum.Kim Kardasianlı yazı en çok okunan yazı oldu ya bana da yapacak başka bir şey kalmadı.Eşekli yazılarımın yüzüne bile bakılmıyor.Mecbur ben de bu yöntemi kullanıyorum.Ne de olsa savaşta ve aşkta her yol mübahtır.Bu da benim finans yazısı okunma savaşım ne de olsa…
Bal Porsuğu
amerikada işletme 3. sınıftaki bir arkadaşa, para nedir diye sormuştum, bana dolar ,euro diye cevap vermişti.
Dr.ilknur üner
Arkadaşınız eşkisözlük yanıtını vermiş.Bana soracak olursanız her kitapta farklı farklı yanıtlar verilse de genel olarak para , değer ölçüsü olarak kullanılan aynı zamanda mübadele aracı niteliğindeki metadır diyebiliriz.Umarım sorunuzun yanıtı olmuştur.Gerçi siz daha derin bir yanıt bekliyorsunuz ya da bundan bir felsefi tartışma konusu çıkartacakmışsınız gibime geliyor.Saygılar
Oğan Keskiner
Ülke her düzeyde emlakçı tadında komisyonla döndüğü için bu temel sorunlar için endişelenilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunları bilenlerden başka kimse dert etmiyor kendine. Bilmek ne de olsa sorumluluk ve bir parça endişe sahibi olmaktır. Doktorlardan pek bir farkın(m)ız yok. Hasta ölecek ve gözünüzün önünde her gün eriyor. Bizim doktorları örnek alın, sorumluluk almaktan kaçıyorlar. En iyisi hiç dokunmamak diyor. Böyle biraz daha yaşasın ne de olsa ölecek diyorlar. Bizde öldüğü gün haberdar olacağız. Ekonomistlerin eğer hedefi genel kitleye ulaşmak ise konuştukları dili değiştirmeleri ve herkesin anlayacağı dilde konuşmaları gerekiyor. Yok eğer data analizi yapar gibi havayı koklayan adam modunda konuştuğu dili bloomberg business tadında kimsenin anlamadığı şekilde doktor doktor diyeceklerse ki, bir düzeyde amaçlarıda bu anlaşılmamak o zaman bırakın böyle ekonomiste gerekte yok. Doların dövizin ne olacağını merak edeceğine sistemin nasıl çalıştığını öğren prensip sahibi ol işte o zaman belki kendi metodlarını geliştirmeye başlayabilirsin.
Dr.ilknur üner
Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum Oğan bey.Zaten yazı da bahsettiğim kişiler de ‘gerçek’ ekonomistler.Televizyonlarda, gazetelerde boy gösteren , anlaşılmamak için özellikle cümlerini ona göre kuran, halka tepeden bakan söylemler kullanan unvanı ekonomist olan kişiler yüzünden de biraz bu noktaya geldik.İnsanların, günü kurtarma kaygısını anlayabiliyorum ancak bugüne kadar da ekonomist olarak boy gösteren kişilerin de insanları bugün ve yarının ekonomik konularına, sorularına dair bilgi vermeleri gerektiğine inanıyorum.Bugün gelişmiş ülkeler de bile finansal okur yazarlık konusu bu yüzden çok büyük öneme sahip.Ne yazık ki bizde ise ekonomi konuları sevilmesin, ilgilenilmesin diye özellikle bazı kişilerin tekeline bırakılmış durumda.Televizyonda farklı söylemlerde bulunan veya ekonomiyi anlaşılabilir bir dille anlatan gerçek ekonomist görebiliyor musunuz?İşte o yüzden de çiftlikbanklara, bitcoin peşinde koşanlara kızmamak gerekiyor.Bilginin olmadığı yerde her zaman yalanlar itibar görür.Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.Yorumlarınızı okuaya devam etmek isterim.Şimdiden mutlu bir yıl diliyorum.Saygılar….
Muzmin Bezgin
Kaleminize sağlık İlknur Hocam resimden bağımsız okuyoruz her zaman sizi emin olun.Bu resme bakınca aklıma hemen böyle bir MB Başkanımız olsa nasıl olurdu diye geldi.Hayali bile güzel gerçekten :))
Not:”hayali bile güzel gerçekten” dediğim resimdeki dünya ahiret bacımız değil,öyle bir MB Başkanımız olabilme ihtimali :))
Dr.ilknur üner
Muzmin Bezgin beyciğim çok teşekkür ediyorum.Her zamanki gibi çok nazik ve düşüncelisiniz.Açıkcası resimdeki gibi bir MB başkanını bırakın güler yüzlü bir MB razı olduğumu söylemek isterim.Galiba ekonomi karar alıcı olmanın kuralı asık suratlı, az konuşan olmaktan geçiyor.Neyse bu konulara hiç girmeyelim.Biz yaklaşan yıl için dünya ahiret bacınız gibi güzel olan günler dileyelim.Size yeni yılda sağlık huzur mutluluk diliyorum.Herşey gönlünüzce olsun.Saygılar