Yüzyılın kazığının halk arasında çağrışım yaptığı temsili diyalog

Not: Tüm diyaloglar hayal ürünüdür

Mirasyedi: Din kardeşim benim! Gel seni iyi kar eden güzide bir şirketime ortak edeyim. Kasası da tıkırında.

Şark kurnazı: Ama bende metelik yok ki.

Mirasyedi: Olsun, bizim bankalar ne güne duruyor! Kredi açar sana.

Şark kurnazı: Satışının tamamını krediyle yapacam haa, ona göre, beş kuruş peşin para vermem.

Mirasyedi: Olur hacı, sen yeter ki okey de.

Şark kurnazı:Ya bankalarınız teminat isterse benden?

Mirasyedi: Ortak olacağın şirket var ya, onu gösterirsin.

Şark kurnazı: Daha henüz sahibi olmadığım şirketi mi teminat gösterecem? Yani mıngırları ödemezsem, “alın size şirketinizi kıçınıza sokun” diyebilecem, öyle mi?

Mirasyedi: Orasını sen bize bırak.

Şark kurnazı: İyi de, bedevi halimle ben ne anlarım telekomü… kominist…

Mirasyedi: Kominizmi hortlatma şimdi hacı, devir kapitalizm devri, he he!

Şark kurnazı: HEE HEE HE!! He valla.Teleko-mü-nü-ka..Bak hala söyleyemiyorum.

Mirasyedi: Yav, hacı fışfış! Elinin altında pırlanta gibi yetişmiş elemanlar var, her işi onlar yapar. Sana sadece paraları saymak düşüyor. Ve de %55’lik payla yönetim senin elinde.

Şark kurnazı:Yav, sözleşmede altyapı yatırımı matırımı taahhüdünden falan bahsediyor! Masraf çıkarmayın bize durup dururken. (Buldu ya dünyanın enayisini, daha yüzsüzleşip avanta koparmaya çalışıyor.)

Mirasyedi: Salla gitsin. Formaliteden ibaret. Kimse “niye yapmadın” diye yakana yapışamaz, biz arkanda olduktan sonra.

Şark kurnazı:Valla ballı kaymakmış bu ticaret. Hah!! Bu iyiliğinizin karşılığını nasıl ödeyecem bilmiyorum?

Mirasyedi: Ödeşiriz kendi aramızda ödeşiriz, merak etme…