Acemi Finansçının Günlüğü çıktı….
Çikolata tadında finansal hikayelerle dolu, yeni mezun Acemi bir finansçının komik hikayesini okumak isteyenlere duyurulur.
Kitabın Özeti
Hayatın bize çizdiği yol, özgürIük ve güzellikIerIe doIu oIabiIir, ama biz bu yolu yitirdik. Hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı. Hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve savaşların içine sürükledi. Hızımızı artırdık, ama bunun tutsağı olduk. Bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. Edindiğimiz bilgiler bizi çıkarcı yaptı, zekamızı da katı ve acımasız. Çok düşünüyoruz, ama az hissediyoruz. Makineleşmeden çok insanlığa, zekadan çok iyilik ve anlayışa gereksinmemiz var. İnsancıl değerlerimizi koruyamazsak hayat korkunç oIur, hep yitiririz. Siz insanlar güçlüsünüz. Makineleri yapacak güç sizdedir. Bu hayati olağanüstü bir mutluluk serüvenine çevirecek olan yine sizlersiniz.
Dünya herkese yetecek büyüklükte. Onun için, başkasının yerini kapmaktansa, çalışarak gerçek yerinizi bulun.
Charlie Chaplin
Bu kitap, yeni mezun bir gencin iş hayatına adım atma hikayesini anlatır. Kurduğu hayalleri, umutları, yaşadığı hayal kırıklığını ve iş hayatının kapalı kapılar ardındaki dünyasını gözler önüne serer. Kahramanımız, Charlie Chaplin’in sözlerinde bahsettiği gibi hızlı, çıkarcı, acımasız ve hissiz bir dünyanın içinde bulur kendini. Ve yeni mezun gencimizin iş dünyası ile imtihanı başlar….
Sevgi dolu bir dünyadan, acımasız iş hayatına yol alan Acemi kızımız iş hayatındaki keşif yolculuğunu kimi zaman gülümseterek kimi zaman düşündürerek kaleme almıştır. Her yeni mezun gencin yaşadığı gibi onun da iş hayatının gerçekleri ile karşılaşma zamanı gelmiştir. Bakalım gerçek dünya kitaplarda anlatıldığı gibi midir?
Çikolata tadında finansal hikayelerle dolu, Acemi finansçı kızımızın iş dünyasını keşif yolculuğunu anlattığı bu komedi kitabını okuduğunuzda damağınızda leblebi tozunun tadını bulacaksınız…
Her okuyanın kendinden birşey bulduğu bu kitapta bahsi geçen kişiler ve finans dünyası kurgu olsa da bir tek gerçek var: Finans hayattır….
Eregion Horl
Hayırlı olsun İlknur Hanım :)))
Dr.ilknur üner
Çok teşekkür ederim Eregion Horl beyciğim.Kitapta herkesin kendinden birşey bulacağına eminim.İş hayatınızın ilk günlerinde yaşadıklarınızın bakalım hangi tarafı size yakın gelecek?Yeni mezun arkadaşların da kitabı okuması belki hayal ettikleri iş hayatında herşeyi değiştiririm, güç bende yaklaşımından sıyrılmalarını daha gerçekçi yaklaşmalarını sağlar.Malesef son dönemde iş hayatına giren arkadaşlarda en çok bu noktada kopuş görüyorum(bizim iş hayatına başladığımız dönemde de aynı hayallerle yola çıkmıştık ama mücadele etmeyi bırakmadık)Şimdi yeni mezunlar arkadaşlarımız ne yazık ki mücadele etmeden kaçma, sabırsızlık gibi kritik noktalarda sıkıntılar görüyorum.Bu genç arkadaşları kaybedersek nereye gideriz onu da bilmiyorum.Kazanmak için de elimden gelen her türlü rehberliği yapmaya çalışıyorum.Bu kitap da belki onlara destek olur..Her tırtıl kelebeğe dönüşeceği günü bekler ne de olsa….değil mi?
atalip
Kitaplı bir insan olmanın dayanılmaz hazzını yaşayan biri olmanıza haset ile bakmaktayım ama günah olur diye haset değil de gıpta diyeyim bari. Sizi tebrik eder aynından kendime de dilerim. Hayırlı, uğurlu ve bol satışlı olsun.
Dr.ilknur üner
Çok teşekkür ederim Atalip beyciğim.İnşallah size daha da güzelleri nasip olur.Kitap yazma, bastırma vs konusunda ne türlü desteğe ihtiyacınız olursa yardımcı olmaya hazırım.Farklı renklerin, farklı seslerin olması gerekiyor ki her okuduğumuz kitapta farklı dünyalara yol alalım.Saygılar
freedsel
adamı biri zamanında bir yeni yıl yazısı yazmıştı, “kitabın özeti” kısmı fazlasıyla bu yazıdan esinlenilmiş gibi geldi…
elbette “adamın biri” ni bildiğinizi varsayıyorum,
her şey hemen olmuyor, ilk kitabınız için tebrik ediyorum, yazılarınızı takip ettiğim için bu fazla esinlenme konusunda uyarmayı yine de doğru buldum.
Dr.ilknur üner
Çok teşekkür ederim Freedsel bey.Değer vermiş güzel yorumlar yazmışsınız.Kitabın özetinde yer alan cümleler Charlie Chapline ait olduğu için farklı yerlerde geçmiş olabilir.Bahsettiğiniz yazıyı ve adamı tanımıyorum ama ismini açıklarsanız okumak isterim doğrusu.Bu benim ikinci kitabım.İlk kitabım ‘Türev Ürünlerin Gizli Doğası’ydı.O da çok beğenilen türev krizlerinin anlatıldığı bir kitaptı(doktora tezim de türev ürünler üzerine olduğu, uzun yıllar türev ürünler yöneticiliği yaptığım için o konuyu seçmiştim).Size katılıyorum herşey hemen olmuyor.Kitapta da iş hayatına yeni başlayanlara aynen bunu anlattım zaten.Gençlerin iş hayatında yaşadıkları hayal kırıklıklarından sonra son dönemde işi bırakma yönünde eğilimlerini gördüğüm için pes etmeyin mesajını vermek istedim.Her tırtıl kelebeğe dönüşeceği günü bekler….
Yazılarımı takip ettiğiniz ve değer verip yorum yaptığınız için çok teşekkür ederim.Kitabı okuduktan sonraki yorumlarınızı da almak isterim.Saygılar….
freedsel
Merhaba, kitabın özeti kısmını okuyunca aklıma bu yazı gelmişti, arşivde buldum, ikinci kitabınız olduğunu yeni öğrendim, kusura bakmayın, tebrikler..;
YENİ YILA BUNU OKUYARAK GİRİN
Tarih içinde zamanımızın paradoksunu şöyle sıralayabiliriz :
Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var;
daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.
Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz;
daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.
Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz;
daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.
Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz;
daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var.
Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz;
daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.
Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz,
çok savurganca para harcıyoruz,
çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor,
çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz,
çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz.
Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık.
Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.
Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik.
Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık.
Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin
karşısına geçmekte sorunumuz var.
Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik.
Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.
Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik.
Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.
Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz.
Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik.
Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.
Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin;
büyük adamlar ve küçük karakterlerin;
yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır.
Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu,
daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir.
Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen
ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir.
Vitrinlerde her şeyin sergilendiği,
ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.
Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz.
Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.
Grammy ödüllü Amerikalı stand-up komedyen George Carlin Amerika’da 70 ve 80 li yılların bir komedyeni idi.
Biraz ağzı bozuk olarak tanınırdı.11 Eylül de karısının ölümünden sonra yazmıştı yukarıda okuduğunuz metni.
Odatv.com
31 Aralık 2008
Dr.ilknur üner
Çok teşekkür ederim.Gerçekten yazı Charlie Chaplin’in yazısına benzer sorunlardan dem vuruyor.Son derece güzle bir yazıymış.Yazar, Charlie Chaplin’den esinlenmiş olabilir.Ama her ikisi de günümüz dünyasını (ki Chaplin 1977 yılında vefat etmiştir) son derece güzel anlatmışlar.Size zahmet oldu yazıyı aradınız buldunuz bizimle paylaştınız.Çok teşekkür ederim.Sağolun varolun…
Muzmin Bezgin
Hayırlı olsun İlknur Hocam .6 kitaplık sipariş listemde yerini aldı.Gelince yazı tura atıp karar vericem Cronicles of Yüce Föş (tam olarak öyle değildi) kitabımı, sizinki mi ilk hangisini okuyacağıma :))
Dr.ilknur üner
Çok teşekkür ederim Muzmin Bezgin beyciğim.Sizin kitap listenizde olmak büyük bir onur.Şöyle yapın isterseniz (nacizane önerim) gün içinde FÖŞ’ün kitabını okuyun, gece yatmadan önce Acemi Finansçının Günlüğünü okuyun ve gülümseyerek uykuya dalın.Bir doz FÖŞ kitabının üzerine bir doz Acemi iyi gidecektir.Saygılar
Ragıp Toper
İlknur hanım, tebrikler. Bol satışlı olsun.
Ben hemen üzerime düşen vazifemi yaptım ve sipârişi verdim. Sabırsızlıkla bekliyorum. Gelir gelmez hemen okuyacağım.
FÖŞ’ün kitabı bitti, sizinki sıraya girdi. Gelir gelmez, gereği yapılacak.
Dana nice kitaplar bekliyoruz.
Sağlıkla kalın.
Dr.ilknur üner
Çok teşekkür ederim Ragıp beyciğim.İnanın kitap yayınlatma süreci hem zorlu hem de maliyetli bir süreçTürkiye’de de kitap satışından para kazanan yazar sayısı bir elin parmağını geçmez.yani para kazanma gibi ticari bir hayal için değilim.(zaten kitap 14 tl kazancı da yayınevine kalıyor)
Benim bu kitapla ilgili hevesim sevdiğiniz bir filmi dostlarınız izlesin istersiniz ya da ya da lezzetli bir yemek yaptığınızda dostlarınıza ikram edersiniz onun gibi bir şey.Bir de günümüzde buna çok ihtiyaç var diye düşündüm.İş hayatındaki profesyonellerde inanılmaz bir motivasyonsuzluk var bu kitapla iş hayatlarının ilk günlerini hatırlayıp belki yeniden motive eder.Yeni mezun gençlerde ise iş hayatından hemen pes etme eğilimi var.Bu kitapla onlara da mücadele edin , pes etmeyin demek istedim.Bir yandan da gülümstemeye çalıştım.Tabi ne kadar başarılı oldum siz okurların takdiri.İlginize çok teşekkür ederim.Değerli yorumlarınızı bekliyorum.Saygılar
Muzmin Bezgin
Elinize sağlık aynen dediğiniz gibi leblebi tozu tadı bırakan bir kitap olmuş hele sona gelince 150 nci sayfada…Ah ahhh çocukluğuma döndüm :)) (merak edenler alıversin bir zahmet kitabı ve baksın 150 ye)
5-6 Yıl önce çook kurumsal yabancı dev bir markanın Türkiyedeki şirketinde bir iş görüşmesine katılmıştım.
-2 yıl sonra bu şirkette kendini nerede görüyorsun ?
-Muhtemelen sizin yerinizde
-OOO yerimde gözünmü var ?
-İlerlemek yükselmek daha fazla verimli olmak diyelim.Sizin daha yüksek hedefleriniz yokmu ?
-Hayır ben işimden memnunum.
-O zaman neden Kurumsal bir firmayı seçtiniz ki çalışmak için ?
Dayak yemeden çıktığıma şükretmiştim oradan.Kurumsallık anlayışımız gerçekten muazzamdır.Kitaptakilerden eminim herkes birşeyler bulacak kendi hayatından.Tekrar tebrikler ve 3ncü kitabi bekliyoruz İlknur Hocam.
Ragıp Toper
İlknur hanım, merhaba;
“Acemi Finansçının Günlüğü” kitabınız, dün akşam üzeri elime geçti, bu sabah başladım ve öğleden önce bitti.
Öncelikle, bir kez daha teşekkürler kitap için. İnanılmaz keyifle okunan, sâdece ve spesifik olarak finansçıların değil, iş dünyâsında olan veya girmeye hazırlanan, emek üreten ve çalışan herkesin, içinde kendinden, az çok bir kesit bulabileceği, anlatımı da inanılmaz keyifli bir eser olmuş.
Aklınıza ve elinize sağlık.
Nice kitaplar daha kısmet olur umarım.