Geçen hafta riskli varlıklarda Fransa başkanlık seçimleri arifesinden bu yana ilk ve soluklu riskten kaçışa şahit olduk: ABD-Kuzey Kore gerginliğinin neden olduğu bu kaçış Cuma akşamı Wall Street’te son buldu. Ancak, Cumartesi günü Trump’ın Venezuela’ya da askeri müdahale tehdidini masaya koyması politik belirsizliklerin yatırımcıları bir süre daha rahatsız edebileceğini gösteriyor.
Başta Gelişmekte Olan Piyasalar (GOP, Ülkeler = GOÜ) olmak üzere S&P500 gibi riskli varlıklarda ralli sona erdi diyenler de var, ama çoğunluk bu çalkantının bir alım fırsatı olduğu kanaatinde, ben de katılıyorum. ABD-Kuzey Kore gerginliğinden bir silahlı çatışma doğması olasılığı düşük. Daha büyük ve uzun soluklu bir problem olan Trump’ın Rusya ile kirli ilişkilerinin Yüce Divan’da sonlanacak olması ancak 2018 yılında piyasa fiyatlamasına girer. Piyasaları gerçekten kasacak ilk risk Eylül sonunda ABD Kongresi’nin borç tavanı yükseltmesinde anlaşamaması ve Federal Hükümetin paydos etmesi olur.
Şunu çok iyi hatırlamak lazım. Yatırımcılar bu tür şokların Fed’in faiz artırım iştahını azaltacağına inanmışlar. AMB ise enflasyon çok düşük seyrettiği sürece negatif faiz ve tahvil alımından vazgeçemeyecek. Yani, bol likidite eşliğinde risk almaya devam.
Bu senaryonun tek zayıf tarafı korku endeksi VIX’da kalıcı bir sıçrama olur. Geçen hafta takriben %50 kadar prim yapıp haftayı 15.5 civarında kapatan VIX’in bu hafta düşüşe geçmesini beklerim. Ancak, VIX artık kendi başına bir yatırım aracı oldu. Sırf VIX, futures ve opsiyonlarına yatırım yapan fonlar türedi. Bunların net-net pozisyonunu ve “acıya dayanma eşiğini” bilmek imkansız. Çok taze bir pazar olan VIX ve türevlerinin olağanüstü streslerde nasıl performans göstereceğini kestirmek de zor. Spekülatif alım-satımlar VIX’de dengeyi bozup net sigortasız pozisyon alanları satmaya zorlayarak spot piyasalara olumsuz etki yapabilir. Bu durumda TL zımni volatilitesinin de yükseldiğini ve TL cinsinden varlıklar, özellikle DİBS’e satış geldiğini görebiliriz.
Bu hafta en yakından takip edilmesi gereken varlık altın. ABD’de manşet ve çekirdek TÜFE’nin bir kez daha konsensus altında kalması ve trend olarak yataya geçmesi ile Fed’in sıkılaştırma yapacağından umut kesildi. Bir kez daha tekrarlayayım, ben bu görüşe katılmıyorum, ama bu ayrı bir analizin konusu. Sonuçta, dolar ve AB DİBS faizleri düşük seyredecek. Bu öngörüye yüksek jeo-politik tansiyonu de eklersek, altına büyük fırsat doğdu.
Dolar altında kritik direnç 1.300 dolar. Trump’ın Kuzey Kore veya Venezuela tehditlerini sürdürmesi halinde riskli varlıklarda satışlar kesilse dahi, muhafazakar yatırımcı altında bu direnci kırar. Direnç tutsa dahi, altın patlak vermesi çok muhtemel yeni politik şoklara karşı en iyi sigorta aracı veya güvenli liman oldu. Talibi çıkacaktır.
Türkiye’de döviz ve DİBS küresel çalkantıda iyi sınav verirken, Borsa geriledi. Bence Borsa’nın gerilemesinde geride kalan 2Ç mali tabloları ve hükümet-banka gerginliği önemli rol oynuyor. Çıkış trendi kırılmadı. TL ve DİBS’de kalıcı satış için VIX’de 15 veya üstü seviyelerin kalıcı olarak görülmesi şart. Lafı uzatmayayım. Bence TL ve DİBS’de artık ralli çok zor, ama satışlar için de neden yok.
Euro/dolar ikilisinde Euro’yu, döviz-TL ikilisinde ise %13 veya üstünde mevduat faizi bulanlar için TL’yi tercih ederim. %10-11 TL faiz yüksek enflasyon yüzünden bana cazip değil.
FÖŞ’ün çığır açan ekonomi şaheseri “Muhalif Bir Ekonomistin Güncesi” kitapçılarda, ya da şuradan ısmarlayın:
http://scalakitapci.com/kitaplar/ekonomi/ekonomi-diger/muhalif-bir-ekonomistin-guncesi.html
Scala Kitapevi’nin adresini veriyorum, çünkü resmi dağıtımcıdır, yoksa nerden isterseniz ordan ısmarlayın.
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş