Gerçek adı Hırvatça “Yaban Gülü” anlamına gelen Remka Rebroyna olan Banu Alkan, marangoz bir babanın beşinci çocuğu olarak 1 Nisan 1958’de (o zaman Yugoslavya) Hırvatistan’nın Dubrovnik kentinde dünyaya geldi.
Ailesiyle birlikte 1966 yılının Aralık ayında Dubrovnik’ten Balıkesir ili Edremit ilçesine göç etti. Ailece Türk vatandaşı olup “Alkan” soyadını aldılar ve Remka, “Banu” oldu. Sonra İstanbul’a taşınarak Kartal’da ikamet ettiler ve çocukluğunun büyük bir bölümü orada geçti.
1.Sanayi Devrimi (Endüstri 1.0)
1712 yılında Thomas Newcomen yeni bir tür buhar makinesi geliştirdi. Bu makinenin pistonu bir zincir yardımıyla bir kaldıraca, kaldıraç da su tulumbasına bağlanmıştı. Piston silindirin en üst noktasında iken silindirin içine gönderilen soğuk su buharı yoğunlaştırılıyor, böylece atmosferik basınç pistona aşağıya doğru kuvvet uyguladığında su madenden yükseliyordu. 1764 yılında bozulan Newcomen makinelerinden birini onaran James Watt, bu makineyi geliştirerek iki odalı ve supaplı hale getirdi. Bu odalardan biri sürekli sıcak, diğeri soğuk tutuluyordu. Watt 1781 yılında yeni mekanik aksamlar ekleyerek makineyi iyice geliştirdi.
James Watt’ın revise ettiği buhar makinesi sanayiye uygulanabilir hale geldi. Bu şekilde geliştirilmiş buhar makinesinin 1700’lerin son bölümünde dokuma tezgâhlarında kullanılması birinci sanayi devrimi olarak kabul edilmiştir.
Banu Alkan, gençliğinde rüyalarını süsleyen mankenliğe 16 yaşında LCC kurslarına giderek başladı ve Aydan Adan-Füsun Özben Mankenlik Ajansı’nın kadrosuna girerek bazı reklam filmlerinde rol aldı.
Sanatçı, 17 yaşındayken evli ve zengin bir işadamı olan Gürbüz Hanif’le birlikte olmaya başladı. 20 yıla yakın süren bu ilişki, Hanif’e kanser teşhisi konmasından kısa bir süre sonra ölmesiyle sona erdi. Alkan bu 20 yıl boyunca oldukça rahat bir hayat yaşamıştı.
- Sanayi Devrimi (Endüstri 2.0)
İkinci sanayi devrimi, üretim sistemlerinde elektriğin kullanılması ve elektrik gücünün montaj hatlarına kumanda etmesiyle ortaya çıktı. Elektrik gücüyle hareket eden üretim hattının en önemli uygulanışı Ford Motor Fabrikalarında kurulan seri üretim hatlarıyla oldu. Ford Motor Fabrikalarının otomobil üretiminde uyguladığı bu sistem, üretim ölçeğinin büyütülebilmesine ve dolayısıyla maliyetlerin ve fiyatların ucuzlamasına yol açtı.
En popüler olduğu günlerde Banu Alkana’a Mitolojideki aşk tanrıçası “Afrodit”in ismi lakap olarak takıldı. Mitolojideki Aphrodite, güzellik, sevgi, aşk ve sevişme tanrıçasıdır. Aphrodite’nin doğrudan kendisiyle ilgili efsanesi azdır, ancak pek çok efsane adına rastlanır. Hemen hemen bütün Olympos tanrıları ve ölümlüler kendisine aşıktır. Aphrodite’nin pek çok sevgilisi olmuştur.Aynı zamanda cinsel aşkı da simgeler.Kocalarına ve sevgililerine her zaman sadık değlidir. En ilginç evliliği Zeus’la Hera’nın çirkin oğlu Hephaistos’la olandır.Aphrodite, Hephaistos’a sadık kalmamış onu sürekli aldatmıştır. Savaş tanrısı Ares’le birleşmesinden Phobos (bozgun), Demikos (korku) ve Harmonia (uyum) doğmuştur. Bu üç nitelik Aphrodite’nin kişiliğinin olumsuz yönlerini, çelişkilerini gözönüne serer.
- Sanayi Devrimi (Endüstri 3.0)
1970’lere girerken algılayıcılardan alınan bilgiyi, bir program çerçevesinde iş elemanlarına aktaran mikroişlemci tabanlı programlanabilir mantık devresi geliştirildi. Ve bu sistemin üretim sistemlerine uygulanmasıyla üretim sisteminin otomasyonu mümkün oldu. Bu gelişme üretime insan katkısını oldukça düşürerek hatayı da minimize etti. Böylece 1970’lerin başından günümüze kadar gelen yeni bir sanayi devri başlamış oldu. Bu dönemde bilgisayar kullanımı, akıllı telefonlar, internetin yaygınlaşması üretimi her yönüyle geniş biçimde etkiledi ve biçimlendirdi. İletişim ve ulaşımdaki gelişmelerle, ticaret ve endüstri küreselleşti. Endüstri 3.0 üretimde insan emeğinin en aza indirilmesi ve üretimin otomasyonu olarak tanımlanıyor.
Banu Alkanın gençlik yıllarındaki sarışın , alımlı güzelliği ası nedeniyle yakıştırılan Afrodit lakabını ilerleyen yıllarda uğradığı değişime ragmen Türkiye’nin en güzel kadını olduğu iddasını sürdürmektedir.
Banu Alkan 1989 yılında çektiği son filminden sonra uzun bir süre ortada görünmedi. 1998 yılında, “Neremi” adlı bir albüm çıkartarak gündeme oturdu. Oyuncunun şarkısı, sesi ve yorumu uzun süre eleştirildi ve ilgi odağı oldu. Alkan, 2001 yılında “Tuzu Kurular” ve 2005 yılında da “Kızma Birader” isimli televizyon dizilerinde oynadı. Banu Alkan, 1975 – 1989 yılları arasında çektiği filmlerle de, çıkardığı albümle de adından sürekli söz ettirmeyi başaran bir isimdir.
Yıllar çok şey alıp götürse, yerine başka şeyler getirse de ekranda Afrodit lakabı ve her fırsatta dile getirdiği Türkiye’nin en güzel kadını olduğu iddası ile boy göstermeye devam etmektedir.
- Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0)
Endüstri 4.0; asıl olarak imalat sanayiinde bilgisayarlaşmanın en üst düzeye çıkarılması ve dolayısıyla üretimin yüksek teknolojiyle donatılmasını sürecidir..
- Üretimde insan emeğinin en aza indirilmesi ve bu yolla üretimdeki hataların ortadan kaldırılması
- Üretimin en üst düzeyde esnekliğe kavuşturulması ve bu yolla tüketiciye özel ürün yapabilme imkânının elde edilmesi.
- Üretimin hızlandırılması.
Türkiye, cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk devrimleriyle kamu iktisadi teşebbüslerinin tarafından başlatılan sanayileşme hareketi sonraki yıllarda özel kesime de yayılarak ve hızlanarak ilerledi. Türkiye, bir tarım ekonomisi olma konumundan sanayi ve ticaret ekonomisi olma konumuna geçti.
Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin yüzde 80’i sanayi ürünü olmakla birlikte bu ürünlerin hala yalnızca yüzde 3’ü yüksek teknoloji içeren mallardan ibarettir
Türkiye’nin Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında bir yerde olduğu kabul edilmekle beraber Endüstri 4.0 sürecine ne zaman ve nasıl gireceği tartışmaları sürmektedir.
Aslında son günlerde Türkiye için konuşulan Endüstri 4.0 devriminin yurtdışından robot alımları yolu ile vs yapılması tartışmalarının Banu Alkan’ın Afrodit olmasından bir farkı yoktur.
Türkiye, gerçek bir sanayi devrimi yaşamamışken, teknoloji bilgisi yeterli nitelikli işgüne sahip değilken ve Endüstri 2.0 ile Endüstri 3:0 arasında sıkışıp kalmışken ne kadar Endüstri 4.0’dan bahsedilse de Afrodit Afrodittir desek kaç yazar….
Yazarın Not: Yazıdaki sanayi devrimleri ile ilgili bilgiler Mahfi Eğilmez hocanın Endüstri 4.0 yazısından alınmıştır.Mahfi hoca konuyu o kadar güzel özetlemiştir ki onun yazısının üzerine söz söylemek haddimize düşmemiştir.Yazının tam metnine http://www.mahfiegilmez.com/2017/05/endustri-40.html ulaşabilirsiniz
Ponçik: Güzellik, göreceli bir kavram olmakla birlikte dünyanın en eski kavramlarından biridir.Tıpkı ekonomik kalkınma, sanayileşme süreçlerinin göreceli kavramlar olduğu gibi…
Her ne kadar yazıda sanayi devrimleri tarihleri ve dönüşüm süreçleri anlatılmış olsa da her ülkenin sanayileşme sürecinin başlangıç-bitiş tarihlerinin, dönüşüm süreçlerinin genel kabul görmüş tarafı bulunmamaktadır.Dolayısıyla Banu Alkan’ın Türkiye’nin en güzel kadını ve Afroditi olduğu iddasının tartışıldığı gibi Türkiye’nin sanayileşme süreçleri de tartışması devam edileceği bir gerçektir.
Biz ne kadar Türkiye Endüsti 4.0 istesek de hayaller Endüstri 4.0 gerçekler Afrodit
Dr.ilknur üner
Yahu ponçik Banu Alkanla ekonomi yazısı olur mu?Abarttın artık.Yakında evlilik programlı ekonomi yazısı da yazarsın sen…. Ciddi ekonomi konularını neyle anlatmaya kalkıyorsun konuyu ciddiyetindne uzaklaştırıyorsun.Hadi okuyuculardan çekinmiyorsun anladık da bari FÖŞ gibi ekonomi yazarlarından çekin
Muzmin Bezgin
Güzel yazınız için teşekkürler,gayet güzel eşleşme olmuş iki konu.Evlilik programlı konu içinde;Ted konuşmaları vs. Evlilik programları ve Gates-Jobs-Musk vs. bizim evlilik programı sunucuları uyumlu olur sanırım.
Dr.ilknur üner
Mustafa bey güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim.Vallahi evlilik programları ile ilgili güzel bir pas vermişsiniz ama onu gole çevirebilecek bir forvet miyim emin değilim.Verdiğiniz fikir çok güzel ben bunun üzerinde bir düşüneyim, çalışayım güzel bir şey çıkartabilirsem paylaşırım.Güzel yorumunuz ve motivasyonunuz için çok teşekkürler Saygılar