Bugün (Salı günü) öğle saatlerinde Başkan Erdoğan ve Trump çok çetin bir zirvede buluşacaklar. Gündem yoğun. Suriye politikasında uyumlaşma, Gülen’in iadesi ve İran’a yaptırımları ihlal edip altın kaçakçılığı ile suçlanan TC vatandaşı Rıza Sarraf’ın serbest bırakılması bunların başında. Hürriyet’e göre resmi görüşme sadece 20 dakika olarak planlandı ki, bu da Erdoğan’ın işini zorlaştıracak. Sonrasında bir de öğle yemeği var ki bu esnada da görüşmeler heyetlerle devam edecek herhalde.
Zirve öncesi yazılanlar, heyetlerin yukarda zikrettiğim 3 başlıkta hiçbir ilerleme kaydedemediğini gösteriyor.
Zirveden ne beklenebilir? Beyaz Saray’ın Suriye’de izlediği politikada en ufak bir geri adım atması söz konusu değil. Ama, Erdoğan’a ABD’nin Suriye’de Kürt devletini desteklemediği hususunda somut güvenceler verilirken, PKK’ya karşı da genişletilmiş istihbarat işbirliği teklif edilecek.
Rıza Sarraf’ın davanın ilerleyen aşamalarında Başkan Trump tarafından affedilmesi söz konusu olabilir, ama anladığım kadarı ile böyle bir kararın içtihatı yok ve skandal mahiyetinde olabilir. Gülen iade edilemez, ama Trump isterse FBI ve ABD Vergi İdaresi (IRS) vasıtası ile üstünde yoğun baskı kurularak Türkiye’yi daha fazla karıştırması engellenebilir.
Gerek AKP’ye yakın duran basın, gerekse Erdoğan zirve öncesi beklenti çıtasını çok yüksek tuttu. Trump’ın YPG’yi silahlandırma konusunda geri adım atması ve Gülen dosyasında somut gelişmeler yaşanacağı beklentisi yaygınlaştı. Trump’ın atacağı adımların değeri düşürüldü. Öte yanda, her iki devlet de stratejik ittifakın anlam ve öneminin farkında. Bu aşamada ilişkiyi kopartmak işlerine gelmez. Açıkçası, uzun vadeli ittifakı korumakla Türkiye’nin taleplerini geri çevirmek arasındaki hassas denge nasıl korunacak, ben de bilemiyorum. Bir başka deyişle, Erdoğan’ın talepleri muhtemelen geri çevrilecek, ama belki de onun Türkiye’ye zafer olarak takdim edeceği bir takım tavizler bulunabilir. Bunların ne olacağını kestiremiyorum, Gülen dosyasından umudumu kesmedim.
Eğer Erdoğan kendisine teklif edilenlerden memnun kalmazsa, iki seçeneği var. Ya sonuçları sineye çeker ve Suriye’de Kürt devletinin oluşumunu engellemek için önce ABD, sonra da Rusya’nın sahadan çekilmesini bekler. İkinci seçenek ise derhal harekete geçerek daha önce söz verildiği gibi Suriye’de Menbiç ve Kürt kantonları, Irak’da ise Sincar’daki PKK yapılanmasına karşı askeri harekat düzenlemek. Kürt kantonlarına saldırı Rakka operasyonunun durdurarak ABD’yi çok kızdırır. Sincar’a askeri harekat ise Bağdat ve İran’ın tepkisini çeker. Erdoğan’ın Suriye ve Irak’ta “oyun bozucu” rolüne soyunması Türkiye’nin ticari ilişkileri ve Batı’yla ittifakını zedeleyecek sonuçlar yaratabilir.
Gelelim piyasa boyutuna. Gelişmekte Olan Piyasalara (GOP) talep hala çok canlı. Zayıf dolar, düşük global faizler ve Gelişmekte Olan Ülkelerde büyümenin hızlanacağı beklentisi ile Türkiye gibi riskli sayılan ülkelere sürekli sıcak para girişi var. Oynaklık endekslerinin çok yıllı diplere çökmesi de faiz arbitrajı olan carry trade’i azdırıyor. Türkiye’ye gelen para politik gelişmelere hassas değil, ama Türkiye ve ABD arasında ilişkilerin kopması hiç bir yatırımcının göz ardı edebileceği bir gelişme değil.
Bu yüzden Erdoğan’ın zirve sonrası yapacağı açıklamalar ve Ankara’ya dönüşünde atacağı adımlar çok önemli. Benim en olasılıklı senaryomda, Trump zirvesi başarısızlıkla sonuçlanacak, ama Ankara bir şekilde bu durumu sineye çekerek tepkisini zaman ve fırsatlara yayacak. Bu senaryoda piyasa en fazla 1-2 gün “ne olur ne olmaz” diye bekler, sonra alımlar devam eder.
Ama bu konuda yazan tüm uzmanları okudum, kötü sürprizlere çok açık bir zirve bu. Erdoğan’ın Suriye’de kurgulanan oyuna isyan edip askeri tepki vermesi piyasaları sarsar ve referandumdan bu yana hız kazanan rallinin sona ermesi anlamını da taşır.
FÖŞ
Facebook sayfalarımı ziyaret edin
https://www.facebook.com/ayesilada
Twitter: @AtillaYesilada1
Eregion Horl
Dünkü görüşmeyi nasıl yorumlamak gerekir?
Sanki, her iki tarafta sadece zorunda oldukları için biraraya gelmiş gibi bir izlenim uyandı bende…
Kore savaşından bahsedildi falan…
İnanın, ilişkilerin gösteri boyutunun altında ne olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum…