Küresel piyasaların son günlerdeki jeopolitik endişelerden kaynaklı, rasyonelliği sorgulanmadan yapılan saçma sapan ‘güvenli liman’ fiyatlaması…
Hadi Altını anladık. ABD-10 yıllık tahvillleri ile Yen’e ‘güvenli liman’ diye saldırmak ta ne?!
İlki; 15 trilyon ile dış borç stoğu en fazla olan ülkesi ABD’nin neredeyse sıfıra yakın reel getiri sunan sarı kağıtları!
Diğeri; yine 13 trilyon dolarla en borçlu 2. ülkesi olması yanında, kişi başına borçta lider konumunda bulunan ve kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 250’li seviyeleriyle Yunanistan’tan bile (Yunanistan’ınki %176) berbat durumda olan, üstelik yıllardır durgunluktan bir türlü çıkamayan ülke olan Japonya’nın parası!
Amerika K. Kore’ye füzeler sallasa, Suriye’de olası Rakka harekatını başlatsa silah-savaş harcamaları artmayacak mı? Bu da Bütçe Açığı yaratmayacak mı ya da borçlanma gerektirmeyecek mi? Böylece tahvil faizleri alım değil, satış yemesi gerekir. Ters fiyatlama!
Gerçi yakın bir geçmişte serseri paranın, Gelişmiş Ülke Piyasaları yerine, Türkiye-Brezilya-G. Afrika gibi ekonomisi kırılgan görülen bazı Gelişen Ülkelerin para ve varlıklarına da ‘güvenli liman’ diye (“risk iştahıyla” demiyorum.) üşüştüğü dönemler de olduğunu göz önünde bulundurursak, şimdiki saçmalık biraz hafif kalıyor…
Tabi ya, “Rezerv Para Dolara sahip Süper Güç, Küresel Ekonominin Lokomotifi, Tekonoloji Devi,…” etiketleriyle pazarlanan itibar!..
Bir ülkenin en önemli ekonomik göstergelerinden olan Kamu Borcu/GSYH oranının belli başlı ülkelerdeki durumu aşağıdaki tabloda görülmektedir…
“Piyasa her zaman haklıdır” kuramını hangi spekülatör dostu uyanık uydurmuşsa böyle abzürt fiyatlamaların olacağını öngörmüş olacak ki, iyi bir kılıf bulma ihtiyacı hissetmiş olmalı…
Dr.ilknur üner
Elinize sağlık güzle bir konuya değinmişsiniz Selim bey