‘Kredi kartı kullanarak aslında cebimde olmayan parayı, günlerin ne getireceği belli olmadığı halde bankaya borçlanarak hayatımı ipotek etmenin anlamı olmadığı’nı farketmem üzerine, kart iptal etme denemelerinden birinde bankaların Bankacılık Etik İlkelerine aykırı olarak nasıl bin dereden su getirdiklerini okuyacaksınız.
Bir banka çalışanının duymaktan nefret ettiği yegane cümleyle başlıyorum; “Kredi kartımı iptal etmek istiyorum.” Bir tür lanettir kendileri için. İlgili bankayı yaksanız bu kadar içerlemezler. Sanmıyorum ki; kendileri bu durumu kişisel olarak değerlendirsinler, muhakkak ki kendilerine gösterilen “Ne yaparsan yap, iptal ettirme!” uygulaması zorunlu kılınmıştır. Bir personel size ne kadar zorluk çıkartıyorsa bilin ki, o kadar üzerinde baskı var demektir…
Neyse, diyaloğumuza geçelim.
Banka temsilcisi (bayan): Kartınızı neden iptal etmek istiyorsunuz, Selim Bey?
Ben (banka müşterisi): Pek kullanmıyorum, hesap hareketlerine bakarsanız aylardır kullanmadığım da görülür. Hem, gününden beri kredi kartı kullanma alışkanlığım yok. Ödemelerimi nakitle yapıyorum. Taksit olayına da girmiyorum, hep peşin ödeme. Zaten kartı müşteri temsilcimin ısrarı üzerine çıkartmıştım.
Banka temsilcisi: Sahip olduğunuz kredi kartınızı bir çok avantajı bulunuyor ama. Yurtdışı seyahatlerde, restoranlarda (bilmem ne)… avantajları, … (ve kağıttan okuduğu başka ikna metinleri…)
Ben: Gezen, eğlenen biri değilim. Bırakın yurtdışına çıkmayı, yıllardır il dışına bile çıkmışlığım yok. Evcimenim, asosyalim.
Banka temsilcisi: Sizin gibi özel, seçkin, elit, … (ve daha bir sürü ego okşayıcı nitelemeler…) müşterilerimize havaalanında karşılanma, … (ve kağıttan okuduğu başka bıdıbıdılar…) gibi bir çok ayrıcalıklar sunuyor.
Ben: Son bir kaç yıldır iş hayatıma ara verdim, çalışmıyorum. Dolayısıyla şu anda birikimimden başka bir gelirim yok.
Banka temsilcisi: Olsun yine de bulunsun. Bakarsınız, bir gün nakite sıkışırsınız, lazım olur.
Ben: Bankanız hiç bir geliri olmayan işsiz kesime de kredi kartı veriyor mu, hem de 15 bin lira limitli?! (afallamış bir ruh içinde)
Banka temsilcisi: Ama siz private, exclusive, afili, … (süper, hiper, falan…) müşteri grubundasınız. Sizi kaybetmek istemeyiz. Limiti düşürebiliriz.
Ben: Sorun limit sorunu değil ki… Kartın iptalinde ısrarcıyım.
Banka temsilcisi: Kartınızla alışverişlerde size özel bonus puanlar kazanma fırsatı var, … (falan)
Ben: Eskisi kadar bonus puan da vermiyor artık. Geçen yıl toplam 2 bin liralık alışverişte verilen bonus sadece 2 lira. Üstelik bazı yerlerde nakit peşin ödemede önemli indirimler oluyor. Nakitim varsa bu fırsattan niye vazgeçip kredi kartını kullanayım ki?..
Banka temsilcisi: Bir süreliğine daha hatta kalır mısınız? (muhtemelen bir üst yöneticiye danışmak için bekletir.) Geçen dönem sizden kedilen 100 liralık kart aidatını iade edelim, siz de kartı kullanmaya devam edin.
Ben: Geçen seferde kart iptali için aramıştım. Tahsil edilen aidat ücretinin iade edilmesi talebim olduğu zannedilip, “bir kaç gün sonra geri dönüş yapılacak” denilip çağrı merkezinin telesekreterinden aranıp “Kredi kartı aidat ücreti geri iade talebiniz olumsuz yanıtlanmıştır.” dendi. Halbuki; benim böyle bir talebim olmadı. Artı; her hizmetin mutlaka bir karşılığı olması gerektiğini de inanıyorum. 6 ayı aşkın süre kart hesabımda herhangi bir hareket olmadığı için aidat ücreti de alınmaması gerekli olduğu halde, alınmasına da itirazım yok. Alınan aidat ücreti size kalsın. Bu arada, kartın kullanım süresi zaten dolmak üzere.
Banka temsilcisi: Kartı bir süre daha kullanmaya devam edin, süresi dolmaya yakın tekrar iptal işlemini değerlendirelim.
Ben: Birkaç iptal talebim oldu, her seferinde aynı şey denmişti. O zaman da aynı şeyi söyleyeceksiniz; ”Bir süre daha kullanın” Bu öyle yıllarca sürüp gider. Hem 6-7 yıldır kullanıyorum. Hayatım boyunca ölüme kadar kullanacam diye bir kaide mi var?! Herşeyin bir sonu var.
Banka temsilcisi: İptal edip sonra tekrardan başvurursanız veremeyebiliriz. Hadi iptal etmeyelim.
Ben: Lütfen iptal eder misiniz, artık?! Lütfen, hanfendi! Yalvarıyorum.
Banka temsilcisi: Peki, talebiniz doğrultusunda kredi kartınız iptal edilmiştir. Kartı kırıp atabilirsiniz. Dııt dıııt dıııt… (“Teşekkürler, iyi çalışmalar!” dememe fırsat vermeden telefonu kapatır.)
Yaklaşık yarım saatlik bir telefon görüşmesinden sonra, zor da olsa kredi kartımı nihayet iptal ettirmeyi başardım. Elveda X Bankası…
Aslında baştan, bankanın veya bankanın merkezinin bulunduğu ülkenin ticari olarak bulunmadığı ya da bulunmak istemediği Guatamala gibi bir ülkeye yerleşeceğim yalanını söyleseydim bu kadar uzun bir görüşmeye gerek kalmazdı ya, neyse…
Yıl olmuş 2017, bunlar hala kızcağızlara okutulan ikna paragraflarıyla müşterinin ”Aa tamam, ikna oldum call center’cı kardeş, sağolasın.” demesini bekleyip iptalden vazgeçmesini umuyorlar. Artık banka yöneticileri pazarlama yöntemlerini biraz gözden geçirmeli.
BDDK da bankalara telefon bankacılığının menüsünde ‘kredi kartı iptal etme seçeneği’ koyma zorunluluğu getirse çok iyi olacak. Telefonun diğer ucundaki banka çalışanı için vicdan azabı da duymamış oluruz hem…
0 adet yorum
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş