Bir şaşkının 2013 altın macerası

Bir şaşkının 2013 altın macerası ve çıkarılacak dersler

Altın fiyatlarının 2013 yılındaki tarihi çöküşü döneminde, makus talihli amatör bir yatırımcının bir altın forum sitesinde paylaştığı bir yazıdan düzenlenmiş alıntıdır.

Not: Parantez içindeki cümleler düşünce sokulmalarıdır.

Size 2013’teki altın maceramı yazayım;

1. alış: 97,5 ₺’den (Evde bir miktar para vardı, hırsız mırsız girer, en iyisi bankadan altın alayım.)
2. alış: 96,5 ₺’den (Oh be parasal genişlemeyi kaçırmıştım, bir daha alamam sanmıştım. 103’ten iyi düştü, alım yapabildim.)
3. alış: 95,4 ₺’den (İyi oldu, daha düşük fiyattan biraz daha topladım, alım maliyetini düşürme… Nasıl strateji ama!)
4. alış 94,5 ₺’den (Ula bu habire düşüyor! Ama yükselir yükselir. Ben toplamaya devam edeyim, cephanem var hala. Stratejim var, ben kademeli alıyorum ne de olsa.)
5.alış 90,8 ₺’den (Son kurşunumu da attım. Ama değdi, çook güzel fiyattan aldım. Varımı yoğumu altına yatırdım. Kendimi biraz çıplak hissediyorum, ama olsun. Teneke değil ya bu, altın ne de olsa.)

Ardından FED tutanakları gelir ve Gram Altın Banka Alışı 88’e düşer…

(Serkan kazığı yedin, oğlum! Düşen bıçak tutulmazmış.) Zarar 9 bin lira. Stresten gece uyunamaz, sinirden ellerde egzama çıkar. Umutsuzca beklenir bir müddet…

Ve nihayet altına tepki alışı gelir. Gram Altın Banka Alışı 92’ye çıkar…
Hemen sabah 1000 gr satılır zararına.
Ardından altın 90’a düşer. (Lan oğlum, keşke hepsini satsaydın, zararın neresinden dönsen kardır, git 90’dan 200 gr sat.)

Gittim sattım, peşine 93’e çıktı. (Tüh, keşke satmasaydım! Bak çıkıyor. Neyse, elimde biraz daha var. Onları bekle satma. Aha yine düşüyor! Git sat kalanı 92,1′ den, kurtul.)

Gittim sattım. (Ulaaa! Hepsini sattım, zarar 3680 lira, ya çıkarsa?…)

Yine çıkar 93’e. Güney Kıbrıs…

(Ulen ne kafasız adamsın sen! Bak çıkıyor işte. Gittin sattın zararına.) Bu arada hatun sorar, “Ne oldu, Serkan altınlar?” diye. “Hanım hepsini sattım zararına. Dır dır dır, bi git kadın başımdan! Zaten canım sıkkın. (Ulan sarı çıyan! Hay sana bulaşan akılsız kafama! Gidip kar payına koyayım parayı.)

Bankaya kaptırdığımız para aynı bankadan geri alınır 5-6 ayda ve bu iş bırakılır. Altın bu cuma 89’a düşer… Şeytan fısıldar, “Git al oğlum, bak sattığın fiyattan geri düştü, gram arttırırsın.” Dinlenmez alınmaz, “yediğim kazık yetti” denir. İyi ki de alınmaz! Ve altın düşer 84’e…

Şeytan hala gıdıklar, “Şşşt, pazartesi sabahı git al, zararını kapatırsın. Bak iyice düştü, buralardan artacak.” diye.

Ve hala mücadele edilir…

Geldik bu trajikomik hikayeden çıkarılacak derslere:

1- Tüm yumurtaları aynı sepete koyma. Hele de bu yumurtalar altın olursa.

2- Ana trendin yönünü anla. Trende karşı pozisyon alma. (Rüzgara karşı işeme…)

3- Alımda dipçilik hırsına kapılma. Dibin de dibi vardır.

4- Pozisyonuna aşık olma. Stop-loss’unu önceden belirle.

5- Yatırım vadeni belirle. Günlük fiyat hareketlerini fazla kafaya takma. Unutma, satmadığın sürece zararın realize olmaz.

6- Düşüş trendinde maliyeti düşürmek için peyder pey alım yapmak, bazen akıllıca olmayabilir. Altın gibi faiz geirisi olmayan bir yatırım aracının taşıma maliyetini de hesaba katmak gerekir.

7-Yatırımda çok hissi davranma. İç disiplini elden bırakma.

.

.

.

Daha da çoğaltılabilir…