Sevgili iRRasyonel Abi,
Ben aşkın kalıcı olmadığına inananlardanım, saygı daha sonra sevgi diye düşünüyorum, hep bu yüzden görücü usulü evlenmek istiyorum, o zamana kadar biriyle çıkmak istemiyorum, böyle düşünüp evlenen ve mutlu olan var mı?
Rumuz Gizli üye,
(Soru, Kızlar Soruyor adlı internet sitesinden alınmıştır.)
Sevgili Gizli Üye,
Ekonomi için sizin kiminle evlendiğiniz çok önemli değildir. Önemli olan mutlu olmanızdır. Ekonomi ihtiyaçları tatmin için vardır ve sonunda insanların mutlu olmasını ister. Bunu sağlamak için de tarafların nasıl düşündüğüne çok önem verir. Ekonominin uzun süredir çözüm bulmaya çalıştığı sorulardan biri asil-vekil problemidir. Yani birbirini tanımayan iki kişinin birbirleri hakkında iyi düşünceler beslemesi gerekli mi sorusu. Mesela şöyle düşünün. Bankadan kredi alan birinin, kafasından, “bu krediyi asla geri ödemeyeceğim” diye geçirdiğini düşünün. Kişi bu düşüncesini gerçekleştirdiğinde hem banka hem ekonomi kişinin bu davranışından zarar görecektir. İşte ekonomi hala bu sorunun cevabını arıyor.
Ekonomistlerin çözüm aradığı bu sorun senin durumunla da yakından ilgili. Yani hem sen hem de ailen karşılıklı düşünceleriniz hakkında gerçek bilgiye sahip değilsiniz. Muhtemelen sen de müstakbel eşinden beklediğin özellikleri ailene anlatmamışsındır. Duyguları özetlemek kolay değil ne de olsa. Ailen senden bilgi almaya çalışsa pek başarılı olamayacaktır. Ya da yaptığın eş tasviri Adriana Lima olacaktır. Sorun oldukça büyük görünüyor değil mi?
Fakat yapılan araştırmalar görücü usulü evlenenlerin flört ederek evlenenlerden daha mutlu olduğunu ortaya koyuyor. Bu gerçekten inanılmaz görünse de konuyu araştıran uzmanlar ekonominin asil-vekil problemine bile çözüm olacak bir düşünce şekli keşfettiler. Ebeveynler çocuklarının ne istediklerini bilmeseler de basit bir düşünceyle yola çıkıyorlar: “Benim için iyi olan şey karşı taraf için de iyiyse herkes için iyidir.”
Anne babalar, sadece kendi beğenilerine uyan bir gelin ya da damat adayı seçmenin gelecekte büyük zararlar doğuracağını bilirler. Kendi istekleri sonucu seçilen adayla gelecekte yaşanacak bir ayrılığın ailede herkesi çok üzeceğinin farkındadırlar. Boşanma her iki taraf için de büyük bir maliyettir ve bu nedenle ebeveynler kendi istedikleri adaylara aşırı duygusallık göstererek yarışta öne çıkarmazlar. Çocuklarının nasıl bir eş beklediği hususundaki belli belirsiz fikirlerini kararlarına girdi yaparak bir sonuca ulaşmaya çalışırlar. Yani kendi tercihlerini maksimize etmeye değil, çocuklarının beklentilerini de katarak tercihlerinde optimizasyona giderler. Kısacası her iki taraf için de iyi olacak olana yönelirler. Genellikle en optimal çözümü bulmak için de adayda şu üç niteliği değerlendirirler: Aile kurma isteği, sosyal statü ve ruh ve beden sağlığı.
İşte böylece en ideal eş adayı bulunmuş olur: Benim için iyi olan senin için de iyiyse hepimiz için iyidir!
Şimdi soruna dönersek, ekonomi için kiminle evlendiğin pek önemli değil, önemli olan mutlu olman. Hem istatistikler hem de ekonomi görücü usulü evliliğin daha fazla mutluluk getirdiğini söylüyor ama son karar yine de sana kalmış.
Sevgiler,
iRRasyonel Abi
Dr.ilknur üner
İrrasyonel abi,
Türkiye’de evlen de yöntem önemli değil diye cevap yazsaydın ya.Bak evlilik programları gelin adayı damat adayı dolu bu devir de görücü usulu, flörtle diye yöntemler mi kalmış.Evlenilsin, 3 çocuk yapılsın da öyle olmuş böyle olmuş fark etmez